12 sinif ingilizce 7 future of our planet konu anlatimi

ingilizce
Englisch

UNIT SEVEN

FUTURE OF OUR PLANET

Lead – in: introduction, giriş

The world is changing. Dünya değişiyor.

Is the world changing? Dünya değişiyor mu?

How is the world changing? Dünya nasıl değişiyor?

The future: gelecek

The future of: -nın geleceği

The future of our planet: dünyamızIN geleceği

What do you think of the future of our planet?

Dünyamızın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Disaster (n): felaket

disasterS: felaketler

natural: doğal

natural disasters: doğal felaketler

name (n): ad, isim

name (v): adlandırmak

Can you name? Adlandırabilir misin?, isimlendirebilir misin?

Can you name natural disasters? Doğal felaketleri isimlendirebilir misiniz?

What do you know about NATURAL DİSASTERS?

Doğal felaketler hakkında ne biliyorsunuz?

What do you know about T H E M ? (NATURAL DISASTERS)

Onlar hakkında ne biliyorsunuz?

The quiz: kısa sınav, küçük imtihan

The quiz below: aşağıdaki sınav

You know: biliyorsun (bilirsin)

Do you know? Biliyor musun? (bilir misin)

How much do you know? Ne kadar biliyorsun

How much you know? Ne kadar bildiğin

Do you know HOW MUCH I LOVE YOU?

Seni ne kadar sevdiğimi biliyor musun?

Event (n): olay eventS: olaylar

Natural events: doğal olaylar

Natural events on our planet: gezegenimizdeki doğal olaylar

Be aware of: farkında olmak (be= am, is, are)

We ARE aware of natural events.

Doğal olayların farkındayız.

Are you awave of natural events?

Doğal olayların farkında mısınız?

Which one: Hangisi

A natural disaster: bir doğal felaket

Accident: kaza tornadoS: kasırga (lar)

industrial: endüstriyel, sanayi

industrial waste: endüstriyel atık

giant (adj): dev gibi, kocaman

storm (n): fırtına

What is “ELMA” called in English? What is “ELMA” in English?

“ELMA” ya İngilizce de ne derler? “ELMA” İngilizce de nedir?

We call Veli “pamuk” at school. Okulda Veli’ye “pamuk” deriz.

Veli IS CALLED “pamuk” at school. Veli okulda “pamuk” diye çağrılır.

I give ALİ some money. Ali’ye biraz para veririm.

I AM GIVEN some money Bana biraz para verİLir.

Ali kicks the ball. Ali topu tekmeler.

The ball IS KICKED. Top tekmeleNir.

They paint the wall. Onlar duvarı boyar.

The wall IS PAINTED. Duvar boyanır.

What IS this CALLED? Bu ne diye adlandırılır?

Buna ne derler?

Bunun adı nedir?

Hurricane: hortum, kasırga

The snowS of Kilimanjaro: Kilimanjaro’nun karları

Melt (v): erimek Have melted: eridi

80 % eighty per cent yüzde seksen

More than 80 % yüzde seksenden fazla

Since: -den beri, -dan beri

Since 1912: 1912 den beri

Warm (adj) : ılık, sıcak

Get warm (v): ısınmak

WarmER: daha sıcak

Get warmER: DAHA fazla ısınmak

The Earth is getting warmer. Dünya gittikçe ısınıyor.

Cold: soğuk

Get cold: soğumak

The Earth is getting cold. Dünya soğuyor.

The earth is getting coldER. Dünya DAHA FAZLA soğuyor.

Dünya gittikçe soğuyor.

There is NO change. Hiç değişiklik yok.

There is NOT ANY change. Hiç değişiklik yok.

Volcano: yanardağ, volkan

High (adj): yüksek highER: DAHA yüksek THE highEST: en yüksek

What SHOULD you DO? Ne yapmanız gerekir?

Ne yapmalısınız?

Earthquake: deprem, zelzele, yersarsıntısı

DURING an earthquake: depres esnasında,

Outdoor: dışarıda, açık havada

İndoor: içeride, iç tarafta

In x out içeride x dışarıda

İndoor x outdoor

IF you are outdoor, dışarda iseniz, dışarıdaysanız

Stand near a tree: bir ağacın yanında ayakta dur

Find: bul

Find a clear spot: temiz, açık bir YER bul

Away from buildings: binalardan uzakta

A place away from buildings: binalardan uzakta bir yer

A spot away from buildings: binalardan uzakta bir yer

Avalanche: çığ, heyelan

AvalancheS kill people. Heyelanlar insanları öldürür.

People ARE KILLED by avalanches.

İnsanlar heyelanlar tarafından öldürülür.

Worldwide (adj): dünya çapında

Each year: her yıl

Little: az less: daha az the least: en az

LESS THAN 150 people: 150 kişiden daha az

MORE THAN 150 people: 150 kişiden daha fazla

Glacier: buzul

glacierS: buzulLAR

some = a little + a few

a little (sayılamayan isim) a little water (tekil)

a few (sayılabilen isim) a few glacierS birkaç tane BUZULlar (çoğul)

fewER glacierS: DAHA AZ buzul (sayılabilen)

LESS water: DAHA AZ su (sayılamayan)

FewER carS: DAHA AZ araba(lar)

LESS money: DAHA AZ para (Little: az less: daha az the least: en az)

Within: içinde

Within 30 years: 30 yıl içinde

Monitor (v): gözetle, takip et, izle

Melt (v): Erimek

Predict (v): tahmin et,

People could predict flood by monitoring melting snow and ice.

Gathering of clouds: bulutların toplanması

Conditions of wind: rüzgarın durumu

Goggles: gözleri su, kar veya rüzgardan koruyan gözlük

We should keep goggles and a mask.

What should be kept ? Ne bulundurulmalı?

Emergency kit: ilk yardım cantası

İn an emergency kit: bir ilkyardım çantasının içinde

A volcanic area: volkanik bir bölge

İn a volcanic area: volkanik bir bölge de

Wellington: lastik çizme

Sunscreen: güneşten korunmak için sürülen krem veya losyon

Large undersea earthquakes: büyük denizaltı depremleri

Plate: tabaka, plaka, katman

Boundry: sınır

Eruption: (yanardağ) püskürme (patlama)

Destroy (v): yıkmak

BE destroyED: yıkILmak

IS destroyED: yıkILır ARE destroyED: yıkILır

WAS destroyED: yıkILdı WERE destroyED: yıkILdı

How many buildings: kaç tane bina

How many buildings WERE destroyED: kaç tane bina yıkILdı

The earthquake which destroyed İzmit

İzmit’i yıkan deprem

The earthquake which destroyed much of İzmit

İzmit’in çoğunu yıkan deprem

How many minutes: kaç dakika

You should stay inside: içerde kalmalısın, içeride kalman gerekir

Should you stay inside? İçeride kalman gerekir mi?

How many minutes should you stay inside?

Kaç dakika içeride kalman gerekir?

I should stay inside for 30 minutes.

30 dakika içeride kalmam gerekir.

Lightning: şimşek, yıldırım

After you see lightning: şimşeği gördükten sonra

Excellent: harika

You are aware of natural events.

Doğal olayların farkındasınız.

You are FULLY aware of natural events.

Doğal olayların TÜMÜYLE farkındasınız.

Naturalist: doğabilimci

Naturalist intelligence: doğabilimle ilgili zeka

Scientist: bilim adamı

Promising: umut verici, geleceği parlak

A promising scientist: gelecek vadeden

Some natural events: birkaç doğal olay

Some natural events on Earth: Dünya üzerindeki birkaç doğal olay

Potential: potansiyel

İmprovement: ilerleme

You can do BETTER. Daha iyi yapabilirsin.

You can do better with effort. Gayretle daha iyi yapabilirsin.

You can do better with little effort. Az bir gayretle daha iyi yapabilirsin

You can do better with very little effort.

Çok az bir gayretle daha iyi yapabilirsin.

You need to read: okumaya ihtiyacın var, okumalısın

You need to read MORE. Daha çok okumaya ihtiyacın var

You need to watch documentaries. Belgesel (ler) izlemeye ihtiyacın var.

You need to watch more documentaries.

Daha çok belgesel izlemeye ihtiyacın var.

C. ANSWER THE QUESTIONS.

Natural disasterS: doğal felaket, afet

What are the natural disasterS? Doğal felaketler nelerdir?

Natural disasters mentioned: belirtilen, adı geçen doğal felaketler

The natural disasters mentioned in the quiz

Sınavda belirtilen doğal felaketler

What are the natural disasters mentioned in the quiz?

Sınavda belirtilen doğal felaketler nelerdir?

Tornado: tornado, hortum

Hurricane: kasırga

Tsunami: deniz altı depremlerinin ortaya çıkardığı büyük dalga

Earthquake: deprem

Avalanche: çığ, heyelan

Flood: taşkın

Volcanic eruption: volkanik patlama

Lightning: şimşek, yıldırım

Man made: insanların yaptığı

Man made disasters: insanların yaptığı felaketler

What are the man made disasters mentioned in the quiz?

Sınavda belirtilen insanların ortaya çıkardığı felaketler nelerdir?

Nuclear accidents: nükleer kazalar

İndustrial waste: endüstriyel atıklar

Acid rain: asit yağmuru

Whose snow: Neyin (kimin) karı

Whose snow have melted: Neyin (kimin) karı eridi

Whose snows have melted more than 80 % since 1912?

Kimin karı 1912 den buyana % 80 den fazla eridi?

The snows of Kilimanjaro. Kilimanjaro’nun karı

The snows of Kilimanjaro have melted more than 80 % since 1912.

Kilimanjaro’nun karı 1912 den buyana yüzde seksen den daha fazla eridi.

When do you need goggles and a mask?

Ne zaman bir gözlüğe ve maskeye ihtiyaç duarsınız?

In case of emergency: acil durumda

In case of emergency IN a volcanic area

Volkanik bir bölgedeki acil durumda

We need goggles and a mask in case of emergency in a volcanic area.

Volkanik bir bölgedeki acil durumda gözlük ve maskeye ihtiyaç duyarız.

In which natural disaster: Hangi doğal felakette

Should we stay inside? İçeride, iç tarafta kalmalı mıyız?

In which natural disaster should we stay inside?

Hangi doğal felakette içeride kalmalıyız?

For 30 minutes: otuzdakika (süreyle)

Lightning: şimşek, yıldırım


Eegitimim sitesinden daha fazla şey keşfedin

Subscribe to get the latest posts sent to your email.

Bir Cevap Yazın