Ogrenci Secme ve Yerlestirme Merkezi

2007 Kpss Turkce Online Test

Okuma Süresi:16 Dakika, 53 Saniye
  1. Öncelikle konuyu seçiyorum. Sonra onu nükteli bir dille, öğüt vermeden işlemeye çalışıyorum. Bunu yaparken çeşitli sorular soruyor ve bunların yanıtını okurun vermesini istiyorum.
    Yazarın bu tutumu, okurla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisini gerçekleştirmeye yöneliktir?
    1.   ?    Eğlendirerek öğretme
    2.   ?    Düşünmeye, yorum yapmaya yönlendirme
    3.   ?    Anlatılanların doğruluğunu gösterme
    4.   ?    Farklı bakış açılarıyla yüz yüze getirme
    5.   ?    Sanatta, kesin yargıların olamayacağını sezdirme
  2. Gazetecilikte kimi kurallar vardır: dürüst olmak, dostlarınla ya da başkalarıyla olan ilişkilerini yazıya yan- sıtmamak, soracağın soruların nerede başlayıp nerede biteceğini bilmek… Bunları öğrenmeden yazdığın yazılar, bana göre, gazetecilikle bağdaşmaz. Ben kimse için, yazmasın, demiyorum. Ama gazeteciliğe hevesli misin, öyleyse işin mutfağına gir; biraz araştır, oku, bu mesleğin inceliklerini öğren.
    Bu parçada gazetecilik yapacaklara önerilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
    1.   ?    Haberleri hazırlarken seçici davranmak
    2.   ?    Mesleğine özgü temel bilgileri edinmek
    3.   ?    Özel yaşamın gizliliğini korumak
    4.   ?    Neyi, hangi amaçla yazacağını önceden belirlemek
    5.   ?    Doğruluktan ayrılmamak
  3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “güzel” sözcüğü yüklemin anlamını etkileyen bir görevde kullanılmıştır?
    1.   ?    Oyunda rol alan öğrencilerin hepsi de güzel oy- nadı.
    2.   ?    Böyle güzel bir fırsat bir daha elimize geçmeyebilirdi.
    3.   ?    Güzel sesli üç genç Rumeli türküleri söyledi.
    4.   ?    Hepsi de, yorulmak bilmeyen bu güzel insana imrenerek bakıyordu.
    5.   ?    Yine böyle, güzel bir yaz gecesinde gitmişlerdi oraya.
  4. Derneğimizin (I) “Çankaya’da” (II) “22 Ocak Pazartesi” (III) “Günü” saat 14.30’da yapılacak olan toplantısında siz değerli (V) “üyelerimizi de” aramızda görmek istiyoruz.
    Bu cümledeki numaralanmış ve tırnak içne alınmış sözlerden hangisinin yazımı yanlıştır?
    1.   ?    II
    2.   ?    V
    3.   ?    IV
    4.   ?    III
    5.   ?    I
  5. Kendine güveni olmayan çocuklar, dünyayı korkulacak bir yer olarak görürler, kaygılıdırlar. Bunlar, yapacakları işte başarıya ulaşacaklarına inanmazlar. Her türlü girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı- nı düşünürler. Böyle çocuklar için başarısızlıktan ve utançtan uzak durmanın en iyi yolu, hiçbir girişimde bulunmamak, hiçbir etkinliğe katılmamaktır. Bu çocuklar: “Çok çalıştım ama başarısız oldum.” demek- tense, “—- .” demeyi tercih ederler.
    Yukarıda boş bırakılan yere düşüncenin akışına uygun olarak aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
    1.   ?    Artık daha çok çalışacağım
    2.   ?    Arkadaşlarım da üstesinden gelemedi
    3.   ?    Bunu denemeye bile kalkışmadım
    4.   ?    Yaptığım yanlışları gözden geçirmeliyim
    5.   ?    Geçen sefer başarılı olmuştum
  6. Elbette her yazar okunmak ister. Ama eğer okur için yazmak gibi bir kaygısı varsa, okurunu çoğaltmak, onun hoşuna gitmek ya da ünlenmek için yazıyorsa, gerçek edebiyat okuru onu dışlayacaktır. İster bin, isterse yüz bin okuru olsun, edebiyat, vize vermek için okurun niceliğine bakmaz, yetkinliğine bakar.
    Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
    1.   ?    Okurları düşünerek yazanlar, kendi gerçek duygularını yansıtamazlar.
    2.   ?    Kimi okur, kendi görüşlerine uymayan yapıtları başarısız sayar.
    3.   ?    Çok sayıda okura ulaşabilmek için toplumsal değerlere ters düşmemek gerekir.
    4.   ?    Edebiyatta başarı, okurların sayısıyla değil, dü- zeyiyle ölçülür.
    5.   ?    Tanınma amacıyla yazanlar, çıkarlarını düşünenlerdir.
  7. Bir kişi ya da yapıt üzerindeki tartışmada, çoğu kez kendi düşüncelerimizi açıklarken karşımızdaki kişinin düşüncelerini küçümser, onu küçük düşürmeye çalışırız. Oysa bu, tartışma anlayışına sığmayan bir tutumdur. Şu da bir gerçek: Günümüzde yalnızca kimilerinin “gülünç” olarak nitelendirdiği düşünceler değil, her karşıt düşünce alaya alınıyor. Bence kendisi gibi düşünmeyenlerin düşüncelerine saygı göstermemek, doğrudan doğruya düşünceye, sanata değer vermemektir.
    Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
    1.   ?    Tartışmalarda yeni düşünceler ileri sürmek gerektiği
    2.   ?    Eleştiride nesnel davranmamanın ilişkileri bozduğu
    3.   ?    Düşünceleri saygı sınırları içinde tartışmak gerektiği
    4.   ?    Genel kanıya aykırı düşünceleri savunmanın yanlışlığı
    5.   ?    Herkesin öz eleştiri yapmasının zorunlu olduğu
  8. Bir şeyi beklemenin güzelliğini öğrendim. Yaşanan en güzel şey bile, bekleme sürecinin değerine ulaşamaz bence. Çünkü heyecan dolu bir eylem olan beklemenin büyülü bir güzelliği vardır. Sonuca ulaşılınca bu büyü uçup gider. Yaşanan her şeyde belli belirsiz bir düş kırıklığı olması bundandır belki.
    Bu parçada beklemeyle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
    1.   ?    Umulanın her zaman gerçekleşmediği
    2.   ?    İnsanı, geride kalan yıllar üzerinde düşündürdüğü
    3.   ?    Yaşamımızı yönlendirmede payının olduğu
    4.   ?    Sabırlı olmayı gerektirdiği
    5.   ?    Mutluluk verici şeyleri beklemenin onları yaşamaktan daha güzel olduğu
  9. Şereflikoçhisar’dan ötelere, Hirfanlı Barajı’na da gittik. Tatlı kıvrımlı (I) “yollardan”, alın teri kokan (II) “tarlalar”
    arasından, köpek havlamaları, kaz sürüleri eşliğinde köy sokaklarından geçtik. Birkaç çıplak (III) “tepe-vadi” aştık. Sonra (IV) “Hirfanlı Barajı’na” ulaştık. İleride, bizden uzaklaştıkça küçülen (V) “kayıklar” vardı.
    Bu parçadaki altı çizili sözlerin hangisinden önce betimleyici ögeler kullanılmamıştır?
    1.   ?    III.
    2.   ?    IV.
    3.   ?    V.
    4.   ?    I.
    5.   ?    II.
  10. (I) Son zamanlarda yayımlanan birtakım değerlendirmelerde, Türk edebiyatında kadın yazarların azlığından söz ediliyor ve onlar, aşk gibi “hafif” konuları ele aldıkları için eleştiriliyor. (II) Sanki Türk kadını toplum yaşamına yüzyıllar önce katılmış! (III) Onca zaman bomboş oturmuş! (IV) Sanki okuma-yazma öğrenmesine bile izin verileli yalnızca seksen yıl olmamış gibi… (V) Sanki dünya edebiyat tarihinde en vazgeçilmez konuların başında aşk gelmiyormuş gi- bi… (VI) Atlı arabalarla gezen kadınların yazdığı romanlar uzay çağında yaşayanları etkiliyor, duygulandırıyorsa onlar, insanlığın en temel, en değişmez, en can alıcı temasını yani aşkı işlemeyi başarmışlardır.
    Bu parçanın I. cümlesinde belirtilenlerle ilgili olarak daha sonraki cümlelerde söylenenlerin tümü aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilebilir?
    1.   ?    Olumlu ve olumsuz yönlerini belirten
    2.   ?    Nesnel bakış açısıyla yaklaşan
    3.   ?    Karşı çıkan
    4.   ?    Destekleyen
    5.   ?    Bir sonuca varmayan
  11. (I) Ev havalansın diye açtığım pencereyi kapatırken derin bir soluk aldım. (II) Körfezden bembeyaz bir gemi geçiyor. (III) Canım dışarı çıkmak istedi. (IV) Uzun bir yürüyüş yapsam… (V) Bu yürüyüş sırasında İzmir’ in sabırsız baharını selamlasam, imbatı koklasam…(VI) Ardından kıyıya oturup denizi seyrederken çayımı yudumlasam, gazetemi okusam… (VII) Sonra, okuduğum heyecanlı romanın son bölümünü bitirsem…
    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde insana ait bir özellik doğaya aktarılmıştır?
    1.   ?    II.
    2.   ?    VII.
    3.   ?    VI.
    4.   ?    IV.
    5.   ?    V.
  12. (I) Temmuz olanca sıcaklığıyla hüküm sürerken ben günlük ağaçlarının gölgesinde oturuyorum. (II) İnsanın içini maviye boyayan Gökova’yı, eski adıyla Kerme Körfezi’ni keşfe çıktık. (III) Mavi yolculuğun babası, Halikarnas Balıkçısı’na göre altmış altı bük var bu mavi ovada. (IV) Yavru koyları hesaba katmazsak tabii. (V) Mis gibi çam kokusundan, bulduğum her fırsatta, içimi serinleten sulara atlamaktan başım dönüyor.
    Bu parçada konuşan kişinin gördüğü yerleri anlattığı numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
    1.   ?    III. cümlede, tanık göstererek sayısal değerlere dayalı bir açıklama yapıyor.
    2.   ?    IV. cümlede, önceki cümleye ilişkin ek bilgi veriyor.
    3.   ?    II. cümlede, bulunduğu yerin kişiler üzerinde uyandırdığı duyguya değiniyor.
    4.   ?    I. cümlede, içinde bulunduğu durumu anlatıyor.
    5.   ?    V. cümlede, bulunduğu ortamın benzerlerinden ayrılan yönlerini açıklıyor.
  13. Çocukluğumun kış sabahlarında karla kaplı pencerelerin ak sessizliğine açardım gözlerimi. Dışarıya fırlardım. Karın temiz serinliği ciğerlerime dolardı. Ahırlarda atlar, doğum bekleyen inekler… Her tahta par- çası bir kızak… Ayağın gömüleceği kadar yağmışsa kar, annem ekmek tahtasını elime tutuştururdu. Tahtaya yapışık hamur kırıntıları ancak kara sürtünerek temizlenirdi. Dönüşte kızağımı ayna gibi gören annemin gözlerinde kar sevinçleri ışıldardı.
    Bu parçada, yazarın çocukluk yıllarıyla ilgili olarak ne anlatılmaktadır?
    1.   ?    Kendi yaptığı oyuncaklarla oynadığı
    2.   ?    Hayvanları sevmeye o yıllarda başladığı
    3.   ?    Çocukluğunda yalnızlık çektiği
    4.   ?    Her mevsimin kendine özgü güzelliklerinden yararlandığı
    5.   ?    Kış günlerini nasıl geçirdiği
  14. Benim önceki şiirlerimde gerçekleştirdiklerim, çok kolay göze çarpan şeyler değildi. Nereye kadar? Son kitabıma kadar. Genellikle şairler, yaşlanmaya başlayınca geçmişte yazdıklarına daha sıkı bağlanıyorlar, daha tutucu oluyorlar. Şiirlerinde değişiklik yapmamayı yeğliyorlar. İşte bu son kitabımda ben öyle yapmadım, bugüne dek yaptıklarımdan farklı bir şey dene- dim. Bu kitap, şiiri büyük ölçüde dilin olanaklarıyla, yalnızca dilin içinde kalarak denemek gibi bir yaklaşımla yazıldı. Bence bu önemli bir şeydi, ama ayırdına varılamadı.
    Bu sözleri söyleyen şair aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
    1.   ?    Şiirinde sık sık yaptığı değişiklikler nedeniyle okuyucularını yitirmesinden
    2.   ?    Şiire getirdiği yeniliklerin önemsenmemesinden
    3.   ?    İlk dönem şiirlerindeki başarısının kabul edilmemesinden
    4.   ?    Son şiirlerini yazarken izlediği yolun fark edilmeyişinden
    5.   ?    Son yapıtında kolay anlaşılır şiirler yazmasının eleştirilmesinden
  15. I. Pülümür’ün bir dağ köyünde gördüm onu Yaşını sordum, kimi seksen dedi kimi yüz
    II. Önüme düştü konukseverce Soluk kadife mantosu sırtında
    III. Beni tek odalı köy yapısı kulübesine götürdü En soylu yoksulluğun toprak döşeli sarayına
    IV. Zamanı onda yitirdim ben Yitik zamanlara onda eriştim

    Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangilerinde birbirine karşıt çağrışımlar içeren sözler kullanılmıştır?
    1.   ?    I. ve III.
    2.   ?    II. ve III.
    3.   ?    III. ve IV.
    4.   ?    I. ve II.
    5.   ?    II. ve IV.
  16. Her yazıyı, her kitabı (I) “sözcük sözcük” okumak geIrekli mi? Yazıdan yazıya, kitaptan kitaba değişir bu. Onlar arasında öyleleri vardır ki okuyayım diye (II)” kendimizi sıkmak” gereksizdir. Ama öyle yazılar, kitaplar da vardır ki sözcükleri (III) “tada tada” okuruz. Bu tür yazılarda bizi (IV) “kendine çeken” nedir? Yazarın kişiliği, ustalığı ve (V) “bizi ne ölçüde gerçeklerle yüzleştirdiğidir.”
    Bu parçadaki numaralanmış tırnak içine alınmış sözlerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
    1.   ?    I. söz: Özenle, anlamlarını düşünerek
    2.   ?    V. söz: Doğruları yansıtıp yansıtmadığı
    3.   ?    III. söz: Yerinde kullanılmanın verdiği güzelliğin ayrımına vararak
    4.   ?    II. söz: Bir işi yapabilmek için onun zorluğuna katlanmak
    5.   ?    IV. söz: Cesaretlendiren, güçlendiren
  17. (I) Karikatür hem düşündüren hem güldüren bir sanat dalıdır. (II) Çizgilerin dünyasında söz kaybolur, yerini düşünceye bırakır. (III) Anlatılmak istenen düşünce birkaç çizgi ile bir öykü duyarlığıyla yansıtılır kâğıda. (IV) Burada düşüncenin yoğunlaştırılmasını bütün bo- yutlarıyla görebilirsiniz. (V) Ülkemizde çok değerli çizgi ustaları var. (VI) Bunların adları saymakla bitmez.
    Bu parça, düşüncenin akışına göre iki paragrafa bölünmek istense, ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?
    1.   ?    II.
    2.   ?    III.
    3.   ?    VI.
    4.   ?    V.
    5.   ?    IV.
  18. (I) Biz üniversitede şehircilik okurken, İstanbul’da yaşamayı düşlerdik. (II) Çünkü başınızı nereye çevirir- seniz çevirin, proje yapacak bir alan, bir konu vardır İstanbul’da. (III) Tarihî kent dokusu, değişken ve dina- mik nüfusu, dönüşüme her an hazır yerleşim düzeniyle şehircilik eğitimi için başlı başına bir uygulama ala- nı. (IV) Galiba edebiyatçılar için de öyle. (V) İstanbul’a kim bilir neler yazarım hayaliyle gidip bir günlük bile tutamadan dönen ben, şehrin hayaliyle avunuyorum şimdi. (VI) Bir yanda romantizmle çıplak gerçek- liğin zıtlığını sergileyen, öte yanda eski ile yeninin savaşını veren İstanbul, zengin bir esin kaynağı onlar için de.
    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
    1.   ?    III.
    2.   ?    II.
    3.   ?    V.
    4.   ?    VI.
    5.   ?    IV.
  19. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
    1.   ?    Bu bölgede yetişen zeytinleri, kendi fabrikalarımızda işleyerek kaliteli yağlar elde ediyoruz.
    2.   ?    Kış turizminin gelişmesi için kış sporlarına ağırlık vermek ve bu sporlara uygun tesisler kurmak gerekir.
    3.   ?    Spor yapmak ya da hoşlanılan bir sanat dalıyla uğraşmak bireyi yaşama bağlıyor.
    4.   ?    Kış biteli neredeyse iki ay olacak ama havalar hâlâ ısınmadı.
    5.   ?    Bu tesisler, gençlerin hem spor yapmasına hem aynı zamanda sosyalleşmesine olanak sağlıyor.
  20. (I) Kitapların, özellikle de romanların, bir okurun yaşamındaki yeri nedir? (II) Çocuklukta, ilk gençlikte ya da daha geç dönemlerde okunan kimi romanların tadı, nasıl olur da üzerinden yıllar geçmesine karşın unutulmaz? (III) Yazarımız, benzer soruları kendine sormuş olmalı ki çocukluğundan bugüne değin yaşamında iz bırakan kitaplardan söz eden bir yapıt ortaya koymuş. (IV) Yapıtın önsözünde belirttiği gibi o kitapları okumaktan aldığı hazzı, yaptığı anımsatmalarla okurlarına da tattırmak istemiş. (V) Bunda başarılı olduğu konusunda eleştirmenler ortak bir kanıya varmışlar.
    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tahmin anlamı vardır?
    1.   ?    IV.
    2.   ?    III.
    3.   ?    II.
    4.   ?    V.
    5.   ?    I.
  21. Okunacak o kadar çok şey, görülecek o kadar çok yer var ki çalışırken, onlara ayırmam gereken zamanı kullanarak kendime haksızlık ediyormuşum gibi geliyor. Çünkü genel yayın yönetmenliği, bir sürü ayrıntı demek. Çalışanların sorunlarıyla ilgilenmek demek. “Bana ne!” diyerek genel yayın yönetmenliği yapılamaz. Çalışanların ailelerinin dertleri bile senin dertlerin oluyor. Sonra bir sürü iş var, onlara da eğilmek gerek. Haberi kaç sütunda verelim? Promosyon olarak ne verelim? Bunlar, benim bundan sonraki yaşamımda oturup da uğraşmak istemediğim şeyler. Çünkü okumak istediğim kitaplar, görmek istediğim filmler, tiyatrolar, gitmek istediğim yerler, sohbetine doyamadığım dostlar ve yaşayacağım sevgim var.
    Bu sözleri söyleyen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
    1.   ?    Birlikte çalıştığı kişilerin sorunlarıyla ilgilenmek zorunda olduğunun farkındadır.
    2.   ?    İş yaşamının özel yaşamı engellediğinden söz etmektedir.
    3.   ?    Ömrünün kalan bölümünde dilediği şeyleri yapmak istemektedir.
    4.   ?    Kendi işiyle ilgili birtakım kararlar alması gerektiğini düşünmektedir.
    5.   ?    Ağır yaşam koşulları nedeniyle çok yorulduğundan yakınmaktadır.
  22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kişisel görüşe yer verilmemiştir?
    1.   ?    Bu romanında merak ve heyecan ögelerini yoğun bir biçimde kullanarak okuyucuyu etkilemeye çalışıyor.
    2.   ?    Bu yapıtıyla, beğenilen bir yazar olduğunu, bir kez daha ortaya koyuyor.
    3.   ?    Bu romanında, ölümle sonuçlanan bir olayda adı geçen kişilerin mesleklerine ilişkin bilgiler vermişti.
    4.   ?    Bu yapıtında, sarsıcı toplum gerçeklerine dikkat çekip bunlara kalıcı çözümler önermiştir.
    5.   ?    Yapıtında, birkaç çarpıcı olayı ustaca anlatarak okurların bu konuda yorum yapmasına ortam hazırlamış.
  23. (I) Okul dergilerinde çok fazla şiir yayımlanması doğru bir tutum değil. (II) Çünkü yapılması gereken, bü- tün öğrencilerin değil, şiir yazabilecek öğrencilerin öne çıkarılmasıdır. (III) Bir öğrencide yazma tutkusu varsa o, şiirlerini kabul ettirene kadar çabalayacak, hep daha iyisini arayacaktır. (IV) Böyle bir tutkusu yoksa şiire ilgi duymayacaktır. (V) Bunun sonucun- da da ucuz aşk şiirleri yazmaktan öteye geçemeyecektir.
    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde koşul anlamı vardır?
    1.   ?    I. ve IV.
    2.   ?    III. ve IV.
    3.   ?    IV. ve V.
    4.   ?    II. ve III.
    5.   ?    I. ve II.
  24. Bu resim sergisini gezerken gördüğüm her tablodan anlatılmaz bir tat aldım. Bir şiir okuyan, bir ezgi dinleyen insan neler duyar, neler düşünürse ben de onları duydum, onları düşündüm. Tabloların bazılarında biçimle renkler arasında uyum, bazılarında da daha nice yıllar sürecek olan bir çekişme var. Ben bu tür tablolarda biçimin her zaman için önde olması gerektiğini düşünüyorum. Rengin en baştan çıkarıcı, en güzel kullanılmış olduğu bir tabloda bile…
    Bu parçaya göre, sergideki resimleri gören kişinin düşünceleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
    1.   ?    Renklerden çok biçime önem verdiğini belirtmektedir.
    2.   ?    Çeşitli sanat dallarının kişide benzer etkiler yarattığına inanmaktadır.
    3.   ?    Resimlerin kişide estetik hazlar uyandırdığını düşünmektedir.
    4.   ?    Renklerle, istenenin gereği gibi anlatılamadığına inanmaktadır.
    5.   ?    Tabloların farklı nitelikler taşıdığını düşünmektedir.
  25. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
    1.   ?    En zorlandığı dönemlerde bile benden hiçbir beklentide olmadı.
    2.   ?    Bu olaylardan sonra, yakınlarının değerini daha iyi anladı.
    3.   ?    Bu yaşa geldi, yaşamını bir türlü düzene sokamadı.
    4.   ?    Bu iş, onun yeniden hayata bağlanmasını sağladı
    5.   ?    Ailesinden uzakta olduğu yıllarda, sorunlarla baş etmeyi öğrendi
  26. Kitap fuarlarında ya da kitabevlerinde çok karşılaşmışımdır: Efendiden bir adam, yaklaşıp imza ister. Ya karısı içindir, ya kızı, ya da annesi… “Kitap okumayı çok sever, edebiyata bayılır.” der. Ben de hemen sorarım: “Siz hoşlanmaz mısınız kitap okumaktan?” Yanıt, hemen her zaman aynıdır: “Hoşlanmaz olur muyum, ama başımı kaşıyacak vaktim yok.” Böylesi kişilerin yapacak o kadar çok önemli işi vardır ki, onlar, zamanlarını kitap okuyarak harcayamazlar. Çünkü onlara göre, edebiyat olmasa da olur. Ancak boş zamanı olan insanların göze alabileceği bir eğlence, takıp takıştırabileceği bir süstür edebiyat. Yaşam kavgasında vazgeçilmez olan görev ve ödevlere öncelik tanınması gerektiğinde, hiç duraksamasız gözden çıkarılabilir.
    Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
    1.   ?    İnsanlara okuma sevgisi kazandırmanın güçlüğünden
    2.   ?    Kitap imzalatmaya gelenlerin saygılı davranma- masından
    3.   ?    Sanat değeri taşıyan yapıtların yaygınlaşmasının engellendiğinden
    4.   ?    Kitap okumada erkeklerin kadınlar kadar seçici olmamasından
    5.   ?    İnsanların türlü bahanelerle okumaya zaman ayırmamasından
  27. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
    1.   ?    Masaya serdiği güzel örtü evin havasını değiştirdi.
    2.   ?    Yedi saatlik yolculuğu hep uyuyarak geçirdi.
    3.   ?    Her gün biraz yem atarak kuşları buraya alıştırdı.
    4.   ?    Elinde bir kilo kuru pastayla çıkageldi.
    5.   ?    Bin yüz tonluk ağırlıktaki gemi Kilyos sahilinde karaya oturdu.
  28. İlerlemiş yaşına karşın sağlıklı (I) , dinç görünen nine diyor (II) : “Sağlığımı (III) ; işte bu soluduğum hava ya borçluyum (IV) . ” Ardından şunu da ekliyor: “Yaylanın suyuyla yoğurduna da (V) … ”
    Yukarıdaki parçada, numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?
    1.   ?    V
    2.   ?    I
    3.   ?    IV
    4.   ?    II
    5.   ?    III
  29. (I) Ankara’nın en güzel mevsimi sonbahardır. (II) Bu yüzden Ankara’da sonbahara, “sombahar” derim ben. (III) Yapraklar sarıya dururken gökyüzünde gürültülü bir telaş başlar. (IV) Tıpkı ilkbahar gibi sonbahar da birden gelir Ankara’ya ama hemen gitmez. (V) Ankaralılar yağmur yüklü bulutların altında ilk karı görene değin, tadına vara vara yaz uğurlaması, kış karşılaması yapar. (VI) Çoğu kişi, mevsim değişikliğini selamlamak için ilk karın yağışını bekler ama ben yağmuru beklerim.

    Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi yanlıştır?
    1.   ?    III. cümlede, doğadaki bir değişimden söz edilmiştir.
    2.   ?    I. cümlede, kentin bir özelliği üzerinde durulmuştur.
    3.   ?    VI. cümlede, insanlar arasındaki bir ayrımdan söz edilmiştir.
    4.   ?    II. cümlede, mevsimin hangi yönden beğenildiği belirtilmiştir.
    5.   ?    IV. cümlede, bir benzetme yapılmıştır.
  30. Balıkesir’den çıkıp Edremit’e yöneldiniz mi sizinle kaynaşır, bütünleşir doğa (I) Yamaçlarda koyu yeşil çamlar, aşağılarda açık yeşil çınarlar, kavaklar (II) Kekik kokulu, çam kokulu bir esinti yalar geçer bede- ninizi (III) Bir hışırtı, Şap Dağı’nın, Madra Dağı’nın derinliklerine çeker sizi (IV) Bir yunmuş arınmışlık duygusu uyanır içinizde (V)
    Bu parçadaki numaralanmış yerlerin hangisinde ötekilerden farklı bir noktalama işareti kullanılmalıdır?
    1.   ?    V
    2.   ?    I
    3.   ?    III
    4.   ?    II
    5.   ?    IV
Happy
Happy
0
Sad
Sad
0
Excited
Excited
0
Sleepy
Sleepy
0
Angry
Angry
0
Surprise
Surprise
0

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Bir Cevap Yazın