
Almanca Ismin I Halinde Kullanilan Edatlar
Ismin I-Halinde Kullanilan Edatlar
Präpositionen mit Akkusativ
Sadece "Akkusativ" halde kullanılan edatlardır.
Präpositionen mit Akkusativ | |
à | ohnesiz,sız,meden,madan |
betreffend | per |
bis-e,-a kadar | pro başına |
durcharasından geçerek;bir baştan diğer başa | umçevre |
entlangboyunca | versus |
füriçin | via |
gegenkarşı, | wider-aksine |
je | kontra |
İsmin i-halini yani "Akkusativ'i" bir hatırlayalım.
Fall | Singular | Plural | ||||
Maskulin | Nurtrum | Feminin | Maskulin | Nurtrum | Feminin | |
Akkusativ |
den Tag* einen Tag |
das Jahr ein Jahr |
die Woche eine Woche |
die Tage zwei Tage |
die Jahre zwei Jahre |
die Wochen zwei Wochen |
ohnesiz,sız,meden,madan
Ohne den Wagen können Sie den Ort nicht
Bier ohne Alkohol trinke ich nicht gern.(Alkolsuz birayı severek içmiyorum)
Ohne die Sprachkenntnisse wirst du keine Doktorarbeit machen. (Yabanci dil bilgisi olmadan doktora yapayacak.)
füriçin
için,uğruna
Das Geschenk ist für dich.(Bu hediye senin için)
Für einen Türken ist Deutsch schwer.(Bir Türk için Almanca zordur.)
Fiyat ve para birimlerinde
Für den Wagen hat er sich für 10.000 Euro gekauft.(Bu arabayı 10.000 Avroya aldı)
Für alle hat er bezahlt. (Herkes için ödüyor.)
Belli bir zaman dilimi için
Für zwei Wochen ist er nach Deutschland geflogen.(İki haftalığına Almanya'ya uçtu.)
Tag für Tag wartete sie auf einen Brief von ihrem Mann. (Gün be gün "hergün" eşinden bir mektup bekliyor.)
Bir sıfat ya da fiil ile birlikte
Ich halte ihn für intelligent.(Onu zeki adlediyorum/olduğuna nanıyorum.)
bis-e,-a kadar
Bir zamanın ya da bir şeyin son noktasını
Bis Freitag bleibt das Wetter schön.(Cumaya kadar hava güzel.)
Die Bibliothekt ist von morgens sieben bis abends siebzehn geöffnet.(Kütüphane sabah yediden akşam sekize kadar açık.)
Bis jetzt hat er nicht Bescheid gesagt.(Şimdiye kadar haber vermedi.)
Vedalaşma ifadelerinde
Bis bald(Yakında görüşürüz)
Bis später(az sonra görüşürüz)
Bis dann(sonra görüşürüz)
Bis morgen(yarın görüşürüz)
Bis Montag(Pazartesi görüşürüz)
Bis nächste Woche(haftaya görüşürüz)
Başka bir edatla birlikte "zu,an,vor,auf" bir şeyin bitişini
Der Bus fährt bis zum Alexanderplatz.(otobüs Alexanderplatz'a kadar gidiyor.)
Er steht bis an die Knie im Moor.(Dizlerine kadar bataklıkta duruyor.)
Bis vor einem Jahr war ich gesund(Bir yıl öncesine kadar sağlıklıydım.)
Ich habe bis auf letzten Pfennig ausgegeben.(Son kuruşuma kadar harcadım.)
Von Montag bis Freitag gehen die Schüler in die Schule (Öğrenciler Pazartesiden Cumaya kadar okula gidiyorlar.
Bis zum Rathaus begleite ich dich (Belediye binasına kadar sana eşlik ediyorum.)
entlangboyunca
Entlang edatı isimden sonra kullanılırsa çoğunlukla "Akkusativ" halde kullanılır. Nadiren ise ise "Dativ ve Genitiv" halde kullanılır.
Den Fluss entlang stehen Bäume. (Nehirin boyunca ağaçlar var)
Sie fährt die Straße entlang (Cade boyunca sürüyor)
Entlang des Flusses stehen Bäume (Nehir boyunca ağaçlar var.)
gegenkarşı
Aksi yön ya da üzerine doğru
Er schwimmt gegen die Strömmung.(Akıntıya karşı yüzüyor.)
Du lehnst mit dem Rücken gegen die Wand.(Sırtıyla duvara yaslanıyorsun)
Er schlägt gegen die Tür. (Kapıya karşı vuruyor)
Saat ifadelerinde neredeyse
Es ist gegen drei.(Saat üçe geliyor.)
Es ist gegen elf.(Saat on bire geliyor)
Karşı/sında, alehine, zıtlık, rakip,karşılığında
Die Medikament ist gut gegen die Allergie.(Bu ilaç alerjiye karşı iyidir.)
Heute Abend spielt Beşiktaş gegen Trabzon.(Bu akşam Beşiktaş Trabzon'a karşı oynuyor.=
Gegen ihn bist du ein Riese.(Onun karşısında devsin.)
Die Beruhigungsmittel ist nur gegen Rezept erhältlich.(Sakinleştirici ilaç sadece reçete karşılığında alınabilir.)
Wir stehen gegen die Todesstrafe (İdama karşıyız.)
Ich hbe die 5 TL gegenn 50 TL eingetauscht. (5 TL yi 50 TL ile karıştırdım)
umçevre,çevresinde,civarında
Çevresine,çevresine,civarında,uğruna
Sie bindet sich einen Schal um den Hals. (Boığazını (çevresini) bir atkı/şal ile sarıyor
Der Lastwagen bog um die Ecke.
Die Welt dreht um sich.
Saat ifadelerinde
Jeden Tag beginnt der Unterricht um 8.30 (Ders hergün 8.30'da başlıyor)
Civarında, yaklaşıklık
Sie ist um 20 Minuten später gekommen. (20 civarında geç geldi)
Tekrarlanan ve devam eden olgularda
Ich mache Fehler um den anderen. (Sürekli diğerlerine yanlış yapıyorum)
Bazı fiil, isim ve sıfatlarla kalıplaşmış
Ich mache Sorge um dich. (Onun için endişe telaş ediyorum)
Er bittet um einen Rat. (Bahsine varmısın
à
Fünf Briefumschläge à 50 Pfenning.
Average Rating
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.