turkish

dil ve anlatim 12 sinif 1 donem 1 yazili

Okuma Süresi:6 Dakika, 6 Saniye

I. DÖNEM 12.SINIFLAR SEÇMELİ DİL VE ANLATIM DERSİ 1.ORTAK YAZILI SORULARIDIR

1. Buzdolabının icadı, kuşkusuz dondurma yapımını da etkiledi. Buzdolabı ülkemizde kullanılmaya başlamadan önce bir alaturka bir de alafranga dondurma vardı. Alafranga dondurmaya “kalıp dondurma” da denirdi. Bu dondurma gerçekten de buz kalıbı gibi kaskatı olurdu. Önce içine kar doldurulmuş bir fıçıya silindire benzer bir kalıp yerleştirilir, bu kalıbın içine de dondurma malzemesi konurdu. Kar eridikçe yenisi ilave edilerek malzemenin bu kalıpta donması sağlanırdı. Çikolatalı, çilekli ve kremalısı yapılırdı. Alaturka dondurma ise buz katılığında değil, kar yumuşaklığında olurdu. Kenarları oluk oluk, yaldızlı veya çiçekli, iç içe geçmiş küçük kayık tabaklarda yenirdi. En çok kaymaklı ve vişneli türleri tercih edilirdi. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) İkileme kullanılmıştır. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. D) Tahminde bulunulmuştur. E) Açıklama yapılmıştır. 2. Büyük İskender’in, yastığı altından hiç eksik etmediği iki silah varmış derler: kılıcı, bir de İlyada. Bilge Aristoteles’in bu ünlü öğrencisi, o kılıçla çok kesmiş biçmiş ama o kitabı kılıca kırdırmamış hiçbir zaman. Günümüzdeyse “Neler okursunuz?” türünden bir soruyu, adı okumaza çıkmasın diye yanıtlayan birçok kimse arasında, Pekos Bill, Red Kit benzeri şeyler okumaya bayıldığını söyleyenler bile var. İlyada nere, Red Kit nere diyeceksiniz ama gene de aradaki yüzyıllar boşa geçmiş sayılmaz. Kitapları üstünkörü suçlayan, okuyana için için öfke duyanların bile, “Ben okumam.” demeyi kendilerine yedirememeleri ilginçtir. –. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Dolayısıyla günümüzün gerçek anlamda çağdaş ve düşünen insanı, az da olsa okuyan insandır B) Okumanın tükenmez kaynağından, herkes kendi istediği kadar pay alır C) Çağlar boyunca insanoğlu hep kitaplarla düşünegelmiş, kitaplar aracılığıyla ortaya koymuştur düşüncesini D) Okumaya dair bütün bu olumlu düşüncelere rağmen ülkemizde okuma oranının düşük olması da bir başka çelişkidir E) Arka kapıdan da olsa okumaya bir yerden bulaşmış olmanın onuru, böylelerine yeter de artar bile 3. Hem roman hem de öykü yazan Truman Capote da öyküye farklı bir rol biçenlerdendir. Capote özellikle kısa öykünün yazar için bir tür parmak jimnastiği olarak değerlendirilmesine itiraz eder. Capote’nun kısa öyküyle ilgili olarak karşı çıktığı durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Roman ile eş değer tutulması B) Kolayca yazıldığının düşünülmesi C) Hacimsiz olarak kabul edilmesi D) Anlatımın yavan olarak görülmesi E) Okur kitlesinin farklı gösterilmesi 4. Hayatın birçok alanında yapay zekâ uygulamalarından faydalanılsa da ABD’deki bir üniversitede yapılan araştırma acı gerçeği ortaya çıkardı: Ne kadar gelişmiş olursa olsun, mevcut yapay zekâ, ancak dört yaşındaki bir çocuğun zekâsıyla kıyaslanabilecek düzeyde. Yapay zekâ uygulamaları, benzerlikleri ayırma konusundaki güçlü yetenekleri ve eşsiz kelime hazinelerine rağmen testte en basit “Neden?” sorusuna bile yanıt verememiş. Araştırmacılara göre bunun nedeni, yaşam tecrübesi eksikliği. I. Gerçekleştirilenlerin beklentileri karşılamadığına II. ABD’deki üniversitelerin daha fazla çalışma yaptığına III. Çalışmaların her ülkede desteklendiğine Bu parçada yapay zekâ uygulamalarına ilişkin olarak yukarıdakilerden hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D)I ve III E) II ve III 5. Küresel ısınma, çağımızın sorunu. Bu sorun yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan canlı türlerini ve ekosistemleri korumak oldukça pahalı bir iş. Zira bu, o arazinin başka amaçlar için kullanımının önlenmesi, koruma için insan kaynağı ve altyapı oluşturulması, korunan alanın bilimsel olarak izlenmesi gibi pek çok alanda çalışmayı gerektiriyor. Habitatların küresel ısınmadan nasıl etkileneceğine, bunun canlılar açısından ne gibi sorunlar oluşturacağına dair araştırmalar sürüyor. Varılan bazı sonuçlar, türlerin iklim değişiminden etkilenmemesi için koruma alanlarının genişletilmesi gerektiğini ve koruma maliyetlerinin ikiye katlanacağını gösteriyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? A) Türlerin devamını sağlamak için yapılacak tek iş insanları bilinçlendirmektir. B) Canlı türlerini ve ekosistemleri korumak, gelecekte de insanlığın uğraşı alanlarından biri olacaktır. C) Türlerin korunmasıyla ilgili araştırmaların üniversiteler tarafından desteklenmesi gerekmektedir. D) İnsanlara alternatif yaşam alanları oluşturmak, canlı türlerinin korunmasına katkı sağlayacaktır. E) Araştırmalar daha çok, yetersiz olan kaynakların korunması üzerine yoğunlaşmıştır.

6. (I) Antakya’daki kazılarda Geç Hitit Dönemi’ne ait olduğu düşünülen kalıntılar ortaya çıkarıldı. (II) Buluntular arasında eşsiz, anıtsal boyutlarda bir insan figürüyle kabartmalı bir sütun altlığı yer alıyor. (III) Bazalttan yapılan her iki eserin de kaleye girişi sağlayan yapı kompleksi boyunca uzanan, yüzeyi taş döşeli koridorun altına gömüldüğü düşünülüyor. (IV) Bel hizasının hemen üstünden baş kısmına kadar olan yüksekliği 1,5 metreye ulaşan figür, dik duran bir insanı canlandırıyor. (V) Toplam boyu, büyük olasılıkla 3,5-4 metreyi bulan sakallı erkek figürünün, gözleri siyah ve beyaz taşlardan yapılmış.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleyici ögelere yer verilmemiştir?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

7. (I) İngiliz şairi Browing; sayfa sayfa, her kelimesini ayrı ayrı inceleyerek sözlük okurmuş. (II) Sözlükte öğütler, eğlendirici şeyler de bulurmuş. (III) Hatta bu çalışmaya romantik bir yön de katar, ay ışığında oturup bir bir çevirirmiş sözlüğün sayfalarını. (IV) Bizde sözlükler, kütüphanelerin en kuytu köşelerinde uyuklayarak ömür tüketir. (V) Günler ve geceler boyu “Bilinmeyen bir kelime çıksın da hatırlanalım.” diye dua ederler âdeta. (VI) Sözcüklerin bu uzun ve sessiz bekleyişleri iki kapak arasında geçer.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

8. Dünyanın yedi harikası olur da üç kıtada yüzyıllarca hüküm sürmüş, altı yüzyılı aşan varlığından geriye olağanüstü bir kültür hazinesi bırakmış Osmanlının yedi harikası olmaz mı? Gerçi tarihçiler, sanat tarihçileri ve mimarlar varken en önemli yedi Osmanlı eserinin hangileri olduğuna ben karar verecek değilim. Ancak okuduklarımdan ve gördüklerimden hareketle tamamen kişisel bir beğeni listesi oluşturmamın önünde bir engel yok sanırım. İşte benden Osmanlının yedi harikası: Süleymaniye Külliyesi, Selimiye Camisi, Mostar Köprüsü, Mağlova Kemeri, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Camisi, Kubbetü’s-Sahra, Hamidiye Çarşısı.

Bu parçada aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?

A) Öyküleyici anlatım

B) Tartışmacı anlatım

C) Betimleyici anlatım

D) Tanımlamadan yararlanma

E) Kanıtlayıcı veriler kullanma

9. Gombrich, “Sanat ve Bilim” başlıklı incelemesinde, sürekli soru sormayı ve sordurmayı bilimsel tutumun doğal bir gereği sayar. Soru sorulmadan yapılan sanat eğitiminin, kendini yinelemeye yol açabileceğinden söz eder. Ünlü sanat kuramcısına göre, sanat alanındaki bilimsel çalışmalar, yapılmışı yineleyerek değil, sanata özgü olan bir tür serüven ruhundan, “bilinmeze adım atabilme ruhundan” kendine yeni besin kaynakları bulabilir. Buna karşılık sanatçıya da sanatta cesaretin her şey demek olmadığını ancak eleştirel bir tutuma eşlik eden cesaretin kişiyi gerçek başarıya götürebileceğini öğretebilir.

Bu parçada, sanat alanındaki bilimsel çalışmalarda aşağıdakilerden hangisi önerilmektedir?

A) Yenilikler ortaya koymak ve irdeleyerek çalışmak

B) Daha önceki bilimsel araştırmaları rehber edinmek

C) Sanatçının, ileriye yönelik girişimlerini desteklemek

D) Sıra dışı konularda yazılmış eserlere gereken değeri vermek

E) İyi eserle yetersiz eserin farkını tarafsız biçimde ortaya koymak

10. “Edebiyat dergilerinde sevmediğin, sıkılarak okuduğun yazılar hangisidir?” diye sorsalar hiç düşünmeden, “Belli bir şiir kitabı üzerine yazılmış tanıtım yazılarıdır.” derim. Sorun belki de bendedir ama bu tür yazıların neye göre yazıldığını anlayamıyorum. Tanıtımı yapan iyi niyetli yazar, genellikle ilgili şairin söz konusu kitabındaki dizelerden esinle bir şeyleri duyumsatmaya, şairin şiir dünyasına kendisi ile birlikte katılmaya çağırır bizi. Kendince eklemeler de yapar o şiirlerde oluşturulmaya çabalanan etkileyici havaya. Ama söz konusu kitap, okurca önceden okunmadığı, belki de tanıtıcı üzerine aldığı işi gerektiği gibi yapmadığı için kitaba yönelik ilgi oluşturulamaz çoğu zaman —-.

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Bu yazılarda şairi, şiir yazmaya yönlendiren etkenler üzerinde de durulmalıdır

B) Bu nedenle okuyucunun şiir bilgisini zenginleştirecek açıklamalara yer verilmelidir

C) Oysa tanıtma yazıları şiire dönük olmayan sorunlarla şişirildiği için ilginçliğini yitirir

D) Edebiyat dergilerinde tanıtım yazılarına az yer

verilmesi kitaplara duyulan ilgiyi azaltmaktadır

E) Böylece okuyana eziyet eden, onu yoran, anlamsız ve sıkıcı bir metin ortaya çıkar

Happy
Happy
0
Sad
Sad
0
Excited
Excited
0
Sleepy
Sleepy
0
Angry
Angry
0
Surprise
Surprise
0

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Bir Cevap Yazın