Okuma Süresi:1 Dakika, 48 Saniye
Loading…
- SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2. ÜNİTE
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren hikâyeciliğimizin öncü isimleri Memduh Şevket Esendal, Sait Faik
Abasıyanık, Sabahattin Ali, Haldun Taner gibi sanatçılar olmuştur. Bu sanatçıların açtığı yollar; birçok yazarın
yeni ürünleriyle çeşitlenmiş, zenginleşmiş ve hikâye sanatının nitelikli örneklerinin verilmesine zemin
hazırlamıştır. 1950’lerden sonra özellikle şekil yönünden yenilikler ve tema çeşitliliği, hikâye dünyamızda büyük
gelişmeler oluşturmuştur. Tema ve şekil yönünden çeşitlenen hikâye türünün gelişiminde Mustafa Kutlu, Orhan
Kemal, Oktay Akbal, Necati Cumalı, Orhan Duru gibi sanatçıların önemli bir yeri vardır. Cumhuriyet Dönemi
hikâyeciliğinde, özellikle 1960 sonrasında, artık geleneksel anlatımın dışında gelişen bir sanat anlayışı ortaya
çıkmıştır. Bu dönemde bir yandan toplumcu gerçekçilik gelişirken bir yandan da yazarlar, toplumsal sorunların
getirdiği tedirginlik ve bunalımları psikolojik çözümlemelerle okuyucuya yansıtmışlardır. Bu dönemden sonraki
hikâye yazarlarının değişmeyen ortak özellikleri, alışılagelmiş tema ve kurgulardan sıyrılarak yeni arayışlara
yönelmeleridir.
Modernizmi esas alan eserlerde dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışına çıkılarak bilinç akışı, iç
konuşma, geriye dönüş gibi anlatım tekniklerine yer verilmiştir. Klasik eserlerde temel alınan olay, karakter, çevre
unsurları önemsizleştirilmiş; simge, imge, bakış açısı, ironi, çağrışım önem kazanmıştır. Modern yaşamdaki
bireyin bunalımı, toplumla çatışması, yalnızlığı, huzursuzluğu, topluma yabancılaşmasının anlatıldığı bu eserlerde
sıradan bir zaman akışı kullanılmaz; eserdeki kişi veya kişiler aynı zaman dilimi içinde değişik zaman dilimlerini
yaşar. Türk edebiyatında Ferit Edgü, Bilge Karasu, Orhan Pamuk, Adalet Ağaoğlu, Nezihe Meriç, Pınar Kür,
Latife Tekin, Yusuf Atılgan gibi sanatçıların eserlerinde modernizmin izleri görülür. Sanat ve edebiyatta insanın
konumunu geleneksel ölçütleri değiştirerek vermeyi amaçlayan modernizm, gerçeklikten ve toplumdan uzak
değildir. Modernizm bireyden, onun iç dünyasının karmaşıklığından hareket eder ve gerçekliğe ulaşmaya çalışır.
Ancak bu gerçeklik geleneksel-gerçekçi anlayışın temsil ettiği kadar yalın, düz bir gerçeklik değildir.
Küçürek hikâyeler, az sayıdaki kelimeyle yoğun anlamlar aktarma gücüne sahip olan sanatsal iletişim
araçlarıdır. Küçürek hikâyenin üç önemli belirleyici özelliği vardır: Kısalık, yoğunluk ve birlik. Bu tür hikâyede
anlam yoğunluğu, doku zenginliği ve biçim sıklığı dikkat çeker. Yazar, okuyucu üzerinde sanatsal bir etki
yaratmak ve bu etkiyi artırmak amacıyla hikâyenin içeriğinin boyutlarını kasıtlı olarak küçültür. Bu nedenle kelime
eksiltme, zaman-mekân ayrıntılarını silme ve bir durumu minyatürleştirme; küçürek hikâyelerin en çok
yararlandığı anlatı unsurlarıdır. Ferit Edgü, Haydar Ergülen, Hulki Aktunç, Necati Tosuner, Vüs’at O. Bener,
Murat Yalçın gibi sanatçılar küçürek hikâye tarzında eser veren sanatçılardandır.
Average Rating