turkish

unite 4 roman konu ozeti

Okuma Süresi:8 Dakika, 51 Saniye
Loader Loading…
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab

İndir/Yükle

ROMAN

Mithat Cemal Kuntay’ın 1938 Yılında Yayımlanan Romanı «Üç İstanbul»

Yazar; eserde bir bölümünü yakın çevresinden seçtiği kahramanlarla II. Abdülhamit, II.
Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerinin İstanbul’unu anlatmıştır.

Romanda Adnan karakteri üzerinden toplumun yaşamış olduğu bu üç ayrı dönem ve bu
dönemlerde meydana gelen değişim ele alınmıştır.

Bu üç dönem içerisinde toplumun her yönüyle çürümesi, romana büyük bir başarıyla yansıtılmıştır.

Üç İstanbul adlı eserin önemli yönlerinden biri, dönemin özelliklerini yansıtacak şekilde
birçok mekâna içindeki eşyalarla birlikte yer vermesidir.

Romanda Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden değişik portreler yansıtılırken siyaset dünyası, töreler, kullanılan eşyalar, kültür, gelenek gibi birçok alanda İstanbul’a dair ayrıntılar da verilmiştir.

Türk edebiyatında bir kişinin ya da ailenin değişimini kuşaklar üzerinden anlatan Üç İstanbul gibi başka romanlar da vardır. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kiralık Konak, Orhan Pamuk’un Cevdet Bey ve Oğulları bu tarz romanlar arasında sayılabilir.

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda birçok yazar, roman türünde eserler vermiştir. Bu dönem romanlarında öne çıkan konulardan biri Kurtuluş Savaşı’dır

Yakup Kadri Karaosmanoğlu Yaban

Halide Edip Adıvar Ateşten Gömlek / Vurun Kahpeye

Kemal Tahir Yorgun Savaşçı

Ahmet Hamdi Tanpınar Sahnenin Dışındakiler

Tarık Buğra Küçük Ağa

Türk Edebiyatında Roman 1923-1950

Dönemin siyasi ve sosyal koşulları doğrultusunda toplumun değişik katmanlarında yer alan kişiler de romanlara konu
edilmiştir. Toplumcu gerçekçi anlayış doğrultusunda eser veren yazarlar; romanlarında halkın, yoksul insanların, işçilerin,
köylülerin sorunlarını gerçekçi bir tutumla ortaya koymuşlardır.

Bu dönem romanlarda modernist bir anlayışla bireyin iç dünyası ele alınmış ve psikolojik unsurlar kullanılmıştır. Bu anlayış doğrultusunda eser veren yazarlar, romanlarında aydınları ve onların hem iç dünyalarını hem de toplumla
kurdukları ilişkileri yeni anlatım tekniklerini de kullanarak yansıtmışlardır.
Cumhuriyet Dönemi’nin önemli edebî anlayışlarından biri de roman ve hikâyede görülen, “modernizm sonrası” anlamına gelen postmodernist anlayıştır. Bu anlayış doğrultusunda verilen eserler, modern kuralların dışladığı değerleri ele alır.

Cumhuriyet Dönemi romanlarında; din, tasavvuf ve halkın geleneksel yaşamı gibi konuları İslami duyarlılıkla, farklı anlatım yöntemleriyle yansıtan yazarlar da olmuştur.

TOPLUMCU GERÇEKÇİ ROMAN

Orhan Kemal’in Romanı
«Bereketli Topraklar Üzerinde»

Orhan Kemal, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda toplumcu gerçekçi anlayışı benimseyen yazarlar arasındadır.

Romanda, tarımda makineleşmenin 1950’li yıllarda Çukurova ve çevresinde meydana getirdiği değişimler, emek-sermaye ve ırgat-ağa ilişkisi, köylü-şehirli farkı; Anadolu’da çalışmak için bir kasabadan Çukurova’ya gelen üç arkadaşın yaşadığı sıkıntılar çerçevesinde anlatılmıştır.

Eserde; gerek doğup büyüdüğü ortamı para kazanmak amacıyla geride bırakıp şehre gelen fabrika işçilerinin kötü yaşam koşulları gerekse Çukurova tarlalarının acımasız ortamı hareketli tasvirlerle canlandırılır.
Sosyal gerçeklerin; ırgatların kişiliği üzerinden insan gerçeğiyle birlikte uyumlu bir biçimde verilişi, insanların içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak ele alınışı, ayrıntıların ustalıkla değerlendirilişi eserde dikkat çeken başlıca unsurlardır.

Romanda Köse Hasan, İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali’nin kişiliğinde; bilinçsiz ırgatların, işçilerin zor çalışma şartlarında karşılaştıkları sömürü ve zorluklar gerçekçi bir tutumla anlatılmıştır.

Eserde Ali’nin; ekmeğini kazanmak için üstünde çalıştığı “patoz”, işçilere soluk aldırmazken ve hatta Ali’nin canına mâl olurken patronun zenginleştiği bir sistemin de simgesi olmuştur.

Toplumun belli bir kesiminin sözcülüğünü üstlenen roman, “patoz” karşısındaki çaresiz, bilinçsiz,zayıf insanı yansıtırken okura da iletmek istediği mesajı vermektedir.

Eserde kişilerin konuşmaları hem akıcılığı sağlayan hem de gerçekliğin oluşmasında kullanılan önemli bir öge olmuştur. Orhan Kemal bu eserinde kişileri yöresel ağızla konuşturup buna uygun kelime ve cümle yapılarına yer vermiştir.

Sabahattin

Ali

Yaşar Kemal

Samim
Kocagöz

Talip
Apaydın

Necati
Cumalı
Fakir
Baykurt

Yusuf Atılgan’ın İlk Romanı

«Aylak Adam»

Aylak Adam ’ın kahramanı C. yalnızdır. Babasından kalan mülklerin geliriyle herhangi bir işte çalışmadan yaşayan C., çağdaş bireyi bütün trajedisiyle yansıtmaktadır

C. yalnızlık, bunalım ve yabancılaşma temalarını temsil etmesiyle daha sonra yazılacak romanların benzer kişilerinin de öncülüğünü yapmıştır.

Eserde bireyin iç dünyası başarıyla yansıtılırken modern psikolojiden de yararlanılmıştır.

Romanda C.nin kadınlarla kurduğu ilişkiler, sert bir baba ve yumuşak anne/teyze kahramanlarına göndermeler yapılarak psikanalitik çözümlemeye yaslanacak şekilde anlatılmıştır.

Aylak Adam ’da iç konuşma, geriye dönüş gibi modernizm akımının romanda sık kullandığı anlatım tekniklerine yer verilmiştir.

Romanda kahraman C. yer yer kendi zihninde geriye dönüşler yaşar ve babası, teyzesi ve annesiyle ilgili anlık hatırlamalarıyla iç dünyasının sırları hakkında önemli ipuçlarını ortaya koyar.

Modernist romancılar; eserlerinde insanlarla sağlıklı ilişkiler kuramayan, toplumsal değerlerle çatışmalar yaşayan
kahramanları sıklıkla işlemişlerdir.

Modernizm akımının romanda sık kullandığı anlatım tekniklerinden olan iç konuşma; romanda kahramanın zihninden
geçenlerin, anlatıcının aradan çıkarılarak aktarılması tekniğidir.

İç konuşmada genellikle gramer kurallarının tam yansıtılmadığı, günlük konuşmanın doğallığı içindeki ifadelerle
oluşturulan cümleler kullanılır.

Romanlarda işlenen yabancılaşmış bireyin, bunalımlı ve karmaşık iç yapısını ortaya koymak için iç
konuşma tekniğinden yararlanılmıştır.

Geriye dönüş, modernist romanlarda bireyin iç dünyasını ve psikolojisini sergilemede işlevsel olarak kullanılan
anlatma tekniklerindendir.

Geriye dönüş, romanda kronolojik olarak genellikle ileriye doğru giden zamanın yer yer geriye dönüşlerle
kesilmesidir.

Bu teknik klasik romandan farklı olarak modernist romanlarda ben anlatıcının yani kahraman anlatıcının bulunduğu ortamdan, içsel konuşlarla uzaklaşmasını ve kopmasını sağlar.

Geriye dönüş tekniği bu yönüyle psikolojik ögelerin yansıtılmasında başarıyla kullanılır.

Türk edebiyatında özellikle 1950’li yıllarda örneklerini görmeye başladığımız modernist anlayışla eser veren sanatçılar
arasında Oğuz Atay, Ferit Edgü, Vüs’at O. Bener, Demir Özlü gibi isimler sayılabilir.

Latife Tekin’in Romanı «Sevgili Arsız Ölüm »

Postmodernizm akımının özelliklerinin görüldüğü bu romanda köyden kente göç, aile içi çatışmalar, bir ailenin çözülüşü gibi gerçekler farklı bir bakış açısıyla anlatılmıştır.

Romanda olaylar parça parça ve birbirinden kopuk biçimde sıralanmıştır. Okur, bilincinde parçaları birleştirir. Böylece postmodernist romanlarda sıkça rastlanan okuru metnin içine çekme, metnin bir parçası yapma sağlanmış olur.
Latife Tekin klasik romancıların zaman ve mekânı ayrıntısıyla anlatarak oluşturdukları gerçekçi havayı eserine yansıtmaz, zamanı ve mekânı belirsizleştirir. Romanda; gerçeklik duygusu uyandıran ayrıntılardan bilinçli bir şekilde kaçınılmıştır. Bu şekilde romanın kurmaca olduğu okura hissettirilmiştir.

Mizah, eserde dikkat çeken önemli özelliklerden biridir. Bir durumu abartarak gülünç hale getirmek, absürt durumlaryaratarak eğlendirmek eserin mizahi yönünü gösteren unsurlardan birkaçıdır.

Romanda zaman, mekân, olay örgüsü, karakter gibi temel ögeleri halk edebiyatına özgü bir anlatımla verilmiştir. Anlatım, masal ve halk hikâyesi gibi türlere ait unsurlarla zenginleşir. Yazar bu unsurları postmodern anlayışa özgü bir üslupla anlatır. Çünkü postmodernizm, eserin gerçekliğini kuşkulu ve sorgulanır hâle getirir.

Eserde; halk hikâyesinin özellikleriyle modern romanın özellikleri iç içe geçmiştir. Mekân ve zamanda belirsizlik,
olaylar arasında neden sonuç ilişkisinin olmaması, sıra dışı olaylar, karakterlerin iç dünyasını, psikolojilerini
çözümlemekten kaçınılması, somut bir dil kullanılması, karakterlerin davranışlarının betimlenmesi gibi unsurlar; metni destan, halk hikâyesi, efsane, masal gibi türlere yaklaştırır.

Yazar düş ile gerçeği kendine özgü deyişlerle canlı ve etkili bir dille anlatmıştır. Bu anlatım özellikleriyle yenilikçi olan eser, 1980’lerde gerçekçi Türk roman geleneğinin sınırlarını aşarak Türk edebiyatındaki yerini almıştır.

POSTMODERNİZM

Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatında 1980’den sonra postmodernizm akımı etkili olmaya başlamıştır.

Modern sonrası anlamına gelen postmodernizme göre hayat bir oyundur.

Postmodernist romancılar; bir kısmını modernizmden devraldıkları metinler arasılık, kolaj, pastiş, üst kurmaca,parodi gibi anlatım tekniklerini yeni bir yorumla eserlerinde kullanmışlardır.

METİNLER ARASILIK

Modernizmde de
rastladığımız metinler
arasılığı,
postmodernist
yazarlar
zenginleştirerek
kullanmaya devam
etmişlerdir.

Metinler arasılık,
genel anlamda bir
metnin kendinden
önce yazılmış
metinlerle doğrudan
ya da dolaylı olarak
ilişki kurması ve
bunun eserde
yansıtılmasıdır.

Kendinden önce ortaya konmuş bir metni konu/içerik boyutunda hareket noktası alma olarak kabul edilebilir.

Parodi

Başlı başına bir türe, tarza has üslubun, biçimin taklididir.

• Latife Tekin Sevgili Arsız Ölüm’de, günümüz romancılarından Gabriel Marguez’in Yüzyıllık Yalnızlık romanındaki doğaüstü olayları olağan ve sıradanmış gibi sunma içiminden yararlanarak pastiş tekniğinin bir örneğini vermiştir.

ÜST KURMACA

Postmodernist romanların ayırt edici yönlerinden biri üst kurmacadır. Üst kurmaca, yazma sürecinin de romanın konularından biri olarak kurgulanmasıdır.
Bu teknik, roman teorisini roman pratiği içinde göstermektir.
Örneğin bir polisiye roman içinde polisiye roman türünün özelliklerinin de romanın içinde yer alması üst kurmacadır.
Üst kurmaca her bir romanda, yazarın belirlemesiyle farklı biçim ve yoğunlukta yer alabilir.
Üst kurmaca, postmodernist yazarların romanı oyunlaştırma isteklerine en uygun tekniklerden biridir.
Bu teknikte anlatıcı, kurmacanın etkin bir figürü haline gelerek doğrudan veya dolaylı olarak okurla iletişim kurar.

Kolaj

•Herhangi bir konuda farklı
yazar, şair ya da kaynaklardan
derlenen alıntıların bir araya
getirilerek metne
yansıtılmasıdır.

Türk

edebiyatında

İhsan
Oktay Anar

Hasan Ali
Toptaş Oğuz Atay

Nedim
Gürsel

Orhan
Pamuk

Bilge
Karasu Pınar Kür Selim İleri

İnci Aral Buket
Uzuner

gibi birçok
sanatçının
romanlarında

postmodernizm
akımının etkileri
görülmektedir.

Kırgız Edebiyatının Önde
Gelen İsimlerinden
Cengiz Aytmatov’un

Romanı

«Selvi Boylum Al Yazmalım»

Eserde İlyas adlı bir kamyon şoförünün köylü
kızı Aysel’le birbirlerini sevmeleri, çeşitli
nedenlerden ötürü ayrılmaları ve sonra
yollarının tekrar kesişmesi anlatılmaktadır.

Yazar, eserinde diğer eserlerinde de olduğu
gibi Kırgız halkının yaşantısından kesitler

sunmuştur.

Roman, sinemaya da uyarlanmış ve Türk
sinemasında büyük bir beğeniyle

karşılanmıştır.

Kırgızların millî sembolü hâline gelen ve
yazdıklarıyla Kırgızların adını dünya çapında
duyuran Cengiz Aytmatov’un eserleri,
Türkiye’de 1970’li yıllarda yayınlanmaya başlar.

Türk dünyası edebiyatı ile Türkiye dışında yaşayan Kırgız, Kırım,
Türkmen, Azeri, Özbek, Tatar gibi bütün Türk boylarının

oluşturdukları edebiyat kastedilmektedir.

Bu boylar, uzun
süre Sovyetler
Birliği’ne bağlı
olarak
yaşamışlardır.

Sovyetlerin ideolojik
yapısına rağmen bu
dönemde bile dil ve
anlatım yönünden başarılı
eserler vermişlerdir.

Bu eserler
incelendiğinde
eserlerde Rus
edebiyatının
izlerini görmek
mümkündür.

Bağımsız birer
cumhuriyet hâlinde
varlıklarını

sürdürmeleri ise ancak
Sovyetler Birliği’nin
dağılmasından sonra
mümkün olmuştur.

Türk dünyası
edebiyatında
şiir, roman,
hikâye, tiyatro
gibi pek çok
edebî türde
yazılmış
örnekler vardır.

Bu edebiyatlarda
da roman ve
hikâye türleri bir
anda oluşmuş
değildir.

Sözü edilen türlerin ortaya
çıkışında halk hikâyelerinin,
destanların, efsanelerin,
mesnevilerin, Batılı
eserlerin ve bazı Rus
yazarların etkisi vardır.

Eserlerde genellikle
savaş (özellikle II.
Dünya Savaşı), aşk,
halkın yaşantısı gibi
konular işlenmiştir.

Türk Dünyası
Edebiyatının
Önemli
Roman ve
Hikâye
Yazarları

• Neriman Nerimanov • İsa Hüseynov • Sabir Ehmedov • Seyid Hüseyin
AZERİ EDEBİYATI • Musa Akyiğit • Muhammed Zahir Bigi
TATAR EDEBİYATI • Cengiz Dağcı • İsmail Gaspıralı
KIRIM EDEBİYATI • Cengiz Aytmatov • Ali Tokombaev
KIRGIZ EDEBİYATI

Harper Lee’nin XX. yüzyıl Amerikan Edebiyatının Klasiklerinden Olan Romanı

«Bülbülü Öldürmek»

Romanda olaylar, 1930’lu yılların Güney Amerika’sında Maycomb adındaki kasabada büyüyen Scout adlı bir kız çocuğunun
ağzından anlatılır.
Yer yer otobiyografik özellikler taşıyan roman, “Söylemek istediğim her şeyi bu kitabımda zaten söylemiştim.” diyen Harper
Lee’nin tanınmış eseridir.
Harper Lee; kullandığı yalın ama çarpıcı üslubuyla adalet, özgürlük, eşitlik ve ayrımcılık gibi bütün dünyada hâlâ güncel olan
konuları eserin anlatıcısı olan Scout’un büyüme hikâyesiyle birlikte aktarır.
Eserinde, iyilik ve kötülüğü Scout’un gözüyle bireysel, mahkemedeki jürinin gözüyle toplumsal düzeyde mercek altına alır.
Yazar, sadece bir ten rengi farklılığının haklı olmanın önüne geçebileceğine dikkat çeker. Bülbül mecazıyla da Tom Robinson
gibi sesi çıkmayan ama masum olan tüm insanları vurgular.
Bir insanın haksız yere suçlanması üzerinden gelişen olaylar; ön yargılar, ikiyüzlülük, sınıf ve ırk çatışmalarıyla beslenen küçük
Amerikan kasabasının sınırlarını aşıp toplumlar için adaletin ve dürüstlüğün önemini anlatan evrensel bir hikâyeye dönüşür.
Gerçeğe dayanmayan bir suçlamayla yargılanan Tom Robinson ve adaleti simgeleyen Atticus, terazinin bir tarafındayken diğer
tarafında ön yargıyı ve ırkçılığı simgeleyen jüri vardır.
Küçük bir kasabada yaşanan ancak az ya da çok bütün dünyanın sorunu olmaya devam eden “ötekileştirme” sorununun
küçük bir çocuğun gözüyle anlatılması bakış açısının daha saf, temiz ve samimi olmasını sağlamıştır.
1950’lerin sonunda başlayıp 1960’lı yıllarda devam eden ve ABD’de birçok toplumsal olayın yaşandığı dönemde yazılan
roman sadece ABD’de değil tüm dünyada yankı uyandırmıştır.

• Sanatçılar yaşamın anlamını, çağın
genel görünümünü yansıtma
eğilimine girer. Gerçeğe giden yol tek
olmadığı için her ülkenin yazarları
yeni arayışlar, yeni yönelimler
içerisindedir.

XX. yüzyıl; dünya edebiyatında her ülkedeki değişim ve gelişimin, bu değişim ve gelişimin yarattığı
çelişkilerin, insanın iç dünyasında oluşan ikilemlerin yansıtıldığı bir dönem olur.

Dünya edebiyatında Harper Lee’den başka romanlarıyla tanınmış pek çok isim vardır.

Ernest Hemingway
(Örnıst Hemingvey)

John Steinbeck
(Con Ştaynbek)

Stephan Zweig
(Stefın Zvayg)

J. D. Salinger
(Cey. Di. Selincır) Tolstoy George Orwell
(Corç Orvel)

Happy
Happy
0
Sad
Sad
0
Excited
Excited
0
Sleepy
Sleepy
0
Angry
Angry
0
Surprise
Surprise
0

Average Rating

5 Star
0%
4 Star
0%
3 Star
0%
2 Star
0%
1 Star
0%

Bir Cevap Yazın