İslamiyet’te iyilik ve kötülük, hayır ve şer kavramlarıyla ifade edilir. Kâinatta var olan her şey gibi hayır ve şer de Allah tarafından yaratılır. Hayır, Allah’ın hem iradesi hem de rızası ile yaratılırken şer onun yalnızca iradesi ile ortaya çıkar. İnsan, hayır ve şer arasında Allah’ın kendisine vermiş olduğu özgür irade ile bir tercihte bulunur. İnsanın ödüllendirilmesinin veya cezalandırıl- masının temelinde de yaptığı bu tercih yatmaktadır. Ne var ki bazen insan, kendi iradesini aşan ve tercihte bulunmakta zorlandığı durumlarla karşılaşabilir. Bu türden durumlarda hayır ve şerrin ne olduğunu kavrayabilmek insanın elinde olmayabilir. Bununla ilgili olarak Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “…Sizin için hayırlı olduğu hâlde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için kötü olduğu hâlde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara, 216)
Bu parçadan hayır ve şer ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
Allah’ın şerri yaratmış olması, ona razı olduğu anlamına gelmez.
Hayır ve şerrin bilinmesinde, insan aklı tek başına yeterlidir.
İnanan insanın tercihi şerden yana değil, hayırdan yana olmalıdır.
Hayır ve şerrin yaratılması, Allah’ın irade ve kudretine bağlıdır.
Varlıktaki hayır ve şer bazen ilk bakışta anlaşılamayabilir.
Hz. Muhammet bir hadis-i şerifinde, Allah’ı sanki görüyormuşçasına ibadet etmenin önemine vurgu yapmış ve “Her ne kadar sen Allah’ı görmüyor olsan da Allah seni görüyor.” demiştir.
Bu metinde Hz. Muhammet aşağıdakilerden hangisine dikkat çekmiştir?
Tevekkül
İnayet
İtaat
Tevazu
İhsan
İslam, dünya ile ahiret arasında dengeyi gözeten bir dindir. Hz. Muhammet bu prensibe uyulması konusunda çevresindekileri sürekli uyarmıştır. Örneğin, bir defasında, sahabeden biri gecenin tümünü namazla geçireceğini, bir başkası yılın tamamında oruç tutacağını, bir diğeri ise hiç evlenmeyeceğini söylemişti. Hz. Muhammet onların bu söylediklerine şu şekilde karşılık verdi: “İçinizde Allah’tan en çok korkanınız ve sakınanınız benim. Bununla birlikte ben bazen oruç tutar, bazen tutmam; gecenin bir kısmında namaz kılar, bir kısmında uyurum; bildiğiniz gibi evliyim de…”
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
İslam dini, insani ihtiyaçları terk etmeyi uygun görmez.
Hz. Muhammet, Müslümanlar için her bakımdan örnektir.
İslamiyet ruhbanlığı benimsemez.
Ahirette mutlu olmanın yolu, dünyada mutlu olmaktan geçer.
Hz. Muhammet, sahabeyi dinde aşırılığa karşı uyarmıştır.
Kur’an-ı Kerim, Yüce Allah’ın Hz. Muhammet’in şahsında tüm insanlığa olan hitabıdır. İnsanların bir benzerini ortaya koymada âciz kaldıkları eşsiz bir ifade üslubuna sahiptir. Hz. Muhammet’in peygamberliğini kapsayan yirmi üç yıllık bir zaman diliminde indirilmiş ve kayda geçirilmiştir. Hz. Ebu Bekir zamanında iki kapak arasında toplanmış, Hz. Osman döneminde de çoğaltılmıştır. Her devirde yalan üzere ittifak etmeleri mümkün olmayan geniş bir topluluk tarafından nakledilerek günümüze ulaşmıştır.
Bu parçada Kur’an-ı Kerim’le ilgili olarak aşağıdakilerin hangisinden bahsedilmemiştir?
Mucize bir metin olmasından
Hz. Muhammet’e tek parça hâlinde indirilmemiş olmasından
Mesajının evrensel olmasından
Dinî hükümlerin ana kaynağı olmasından
Tarih boyunca hiçbir değişikliğe maruz kalmamış olmasından
• İnsanın, aklıyla Yaradan’ını idrak edebileceğini vurgulamıştır. • Amelin, imanın bir parçası olmadığını ve büyük günah işleyenin dinden çıkmadığını savunmuştur. • Genellikle fıkıhta Hanefi olanların benimsediği itikadi bir mezheptir. Yukarıda özellikleri ve görüşleri verilen mezhep aşağıdakilerden hangisidir?
Malikilik
Maturidilik
Caferîlik
Nusayrilik
Eşarilik
Hz. Muhammet, hayatı boyunca toplumsal barışın tesis edilmesine yönelik faaliyetlerde bulunmuştur. Bu faaliyetlerin en önemlilerinden biri de Hicret sonrasında gerçekleştirilen Medine Sözleşmesi’dir. Bu sözleşme, Medine’deki tüm sosyal grupları ortak faydalar temelinde bir araya getiren toplumsal bir mukavele olarak düzenlenmiştir. Böylelikle, farklılıkların bir arada yaşatılabileceği bir barış ve özgürlük ortamı oluşturulmuştur.
Bu parçada Medine Sözleşmesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır?
Müslümanların diğer dinlere karşı tutumunu belirlemiştir.
Sosyal bir ihtiyacın sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Toplumsal dayanışma ve huzurun tesisine hizmet etmiştir.
Müslümanlar için bir dönüm noktası olmuştur.
Müslümanların haklarını garanti altına almıştır.
İslamiyet, Orta Asya’da yaşayan Türk toplulukları arasında 8. yüzyıldan itibaren yayılmaya başlamıştır. İslam’la ilk karşılaşma Emevi ve Abbasi devletlerinin bölgeye gönderdiği askerî fetihler yoluyla olmuştur. Devamındaki süreçte Müslüman tüccarların, Hz. Muhammet’in soyundan gelenlerin ve mutasavvıfların faaliyetleri Türklerin Müslüman olma sürecine katkıda bulunmuştur.
Bu parçada, İslamiyet’in Türkler arasında yayılması ile ilgili aşağıdakilerden hangisinin etkisine değinilmemiştir?
İslam ordularının seferleri
Ehl-i Beyt’in faaliyetleri
Sufilerin faaliyetleri
Ticari ilişkiler
Emevi-Abbasi çekişmesi
Aşağıdakilerden hangisi, İsrailoğullarına (Yahudilere) gönderilmiş bir peygamber değildir?