Biz insanlar düşünür, sorgular ve fikirler üretiriz. Hepimiz değişik duygular taşırız. Ancak düşünce biçimimiz, fikirlerimiz, tercihlerimiz, yaşam şeklimiz, zevklerimiz, ilgi ve yeteneklerimiz gibi özelliklerle birbirimizden ayrılırız. Duygu ve düşüncelerimizi gibi fiziksel özelliklerimiz de farklılık gösterebilir. Farklılıklarımız insan olmamızın doğal bir sonucudur. O halde farklılıklarımıza saygılı olmalıyız. Ayrıca engeli olan ve özel gereksinimi olan bireylerin de çeşitli düzenlemeler ile hayatı kolaylaştırılmalıdır.
İnsanlar Eşittir
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre: Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Toplumda eşitlik yasalar ve kurallarla sağlanıp güvence altına alınır. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Yani haklar ve özgürlükler bakımından zengin-yoksul, kadın-erkek, yaşlı-genç vb. ayrımcılık yapılamaz.
ADALET VE EŞİTLİK SAĞLANMALI
Bir toplumda haksızlığın önlenebilmesinin koşulu eşitliğin ve adaletin sağlanmasıdır. Bu nedenle hem bireyler hem de yasalar adil olmalıdır. Böylece toplumsal düzen adil olur. Adil bir toplumda birlikte yaşama arzusu güçlenir, birlik ve beraberlik sağlanır.
Adalet ve eşitliğin sağlanmadığı toplumlarda insan hak ve özgürlükleri çiğnenir ve düzen bozulur. Bu nedenle birey olarak hem kendimize adil davranılmasını gözetmeli hem de diğer insanlara karşı adil davranmalıyız
