FEN BİLİMLERİ
Mıknatıslar
Demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekme özelliği gösteren maddelere “mıknatıs” denir. Demir, nikel, kobalt gibi mıknatıslar tarafından çekilebilen cisimlere “manyetik maddeler” denir. Örneğin bir toplu iğne manyetik maddedir. Mıknatıslar tarafından çekilemeyen maddelere “manyetik olmayan maddeler” denir. Örneğin tahta, cam bardak, plastik bardak gibi maddeler manyetik olmayan maddelerdir.
Mıknatıslar kullanım alanlarına göre U mıknatıs Çubuk mıknatıs Yuvarlak mıknatıs At nalı mıknatıs şekillerinde olabilir.
Mıknatıslar birbirlerini iterler veya çekerler. Temas olmaksızın meydana gelen bu olay mıknatıslar arasındaki manyetik kuvvetlerden kaynaklanmaktadır. Temas gerektirmeyen bu kuvvet mıknatısların gücüne bağlı olarak az veya çok olabilir. Her mıknatıs eşit güçte değildir.
Kuvvetin itme veya çekme şeklinde oluşması mıknatısın kutuplarına bağlıdır. Mıknatıs uçlarındaki çekim gücünün fazla olduğu bölgelere “Mıknatısın Kutupları” adı verilir. Mıknatısların kutupları iki tanedir. Kuzey kutbu N, güney kutbu S harfi ile gösterilir. Zıt kutuplu mıknatıslar birbirlerini çeker. Aynı kutuplu mıknatıslar birbirlerini iter.
Uzaklık azaldıkça mıknatısın manyetik kuvvetinin etkisi artar. Uzaklık arttıkça mıknatısın manyetik kuvvetinin etkisi azalır.
SOSYAL BİLGİLER
MİLLİ MÜCADELE KRONOLOJİSİ
19 Mayıs 1919 Atatürk’ün Samsun’a çıkışı. 22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi
23 Temmuz 1919 Erzurum Kongresi 4 Eylül 1919 Sivas Kongresi
27 Aralık 1919 M. Kemal Ankara’ya geldi. 23 Nisan 1920 TBMM açıldı.
10 Ağustos 1920 Sevr Anlaşması 9 Ocak 1920 Birinci İnönü Savaşı
30 Mart 1921 İkinci İnönü Savaşı 22 Ağustos 1921 Sakarya Meydan Muharebesi.
30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Muharebesi 1 Kasım 1922 Saltanat kaldırıldı.
24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması 29 Ekim 1923 Cumhuriyetin ilanı
29 Ekim 1923 Mustafa Kemal ilk cumhurbaşkanı seçildi.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
HAK VE ÖZGÜRLÜK İHLALİ
Dili, dini, ırkı ne olursa olsun her çocuk, sadece çocuk olduğu için hak ve özgürlüklere sahiptir. Bu haklar uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Çocukların bu hak ve özgürlükleri elde etmek için herhangi bir çaba göstermesi gerekmez. Ancak kimi zaman hak ve özgürlüklerimizin ihlal edildiği durumlarla karşılaşabiliriz. Bu durumda kendimizi dışlanmış, değersiz ve incinmiş hissederiz. İnsanlara karşı güvenimizi yitiririz. Çevremizdeki insanlar ile sağlıklı ilişkiler kuramayız. Bu yüzden başkalarının hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması karşısında onların neler hissedebileceklerinin farkında olup duyarlı olmalıyız. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir davranışın başkalarına da yapılmaması için çaba göstermeliyiz
TRAFİK
Ulaşım Araçları
Ulaşım araçları kullanılış amacına göre, yük taşıtı ve yolcu taşıtı; kullanıldığı yere göre kara yolu taşıtı, hava yolu taşıtı, demir yolu taşıtı ve deniz yolu taşıtı olarak sınıflandırabilir. Ulaşım türünü ve ulaşım aracını seçerken ulaşım süresine, güvenliğine ve ücretine göre karar veririz. Örneğin yolculuk yapacağımızda bizim için zaman önemliyse uçak gibi bir aracı tercih edebiliriz veya ekonomik olmasını istersek demiryolunu seçebiliriz. Bazen gitmek istediğimiz yerde tercih ettiğimiz ulaşım altyapısı ve imkânları olmayabilir. O zaman mecburen var olan imkânları kullanmak zorunda kalırız. Mesela Ankara’ya deniz yolu ile gitme imkânımız yok. O halde karayolu veya havayolunu seçmemiz gerekir.
TÜRKÇE
Cümlenin Öğeleri
Cümlenin temel öğeleri yüklem ve öznedir.
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren sözcük ve sözcük grubuna yüklem denir. Yüklem, cümlede kişi ve zaman bildirerek yargıyı ortaya koyar. Tek başına cümle özelliği gösterir. Bu nedenle cümlenin en temel öğesi yüklemdir. Diğer öğeler yüklemin tamamlayıcısı durumundadır.
Örneğin: Geldi. Annem geldi. Annem eve geldi. Annem eve erken geldi.
Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan varlığa özne denir. Cümlede özneyi bulmak için yükleme kim – ne sorularını sorarız.
Elisa hasta olduğundan okula gelmedi. Yükleme soralım: Kim gelmedi? Elisa gelmedi. Bu cümlenin öznesi Elisa’dır.
Manzara gerçekten çok güzeldi. Yükleme soralım: Ne güzeldi? Manzara güzeldi. Bu cümlenin öznesi manzaradır.
Bazen özne cümlede belirtilmemiş olabilir. Bunlara gizli özne denir.
Örneğin: Okula gittim. ( kim gitti? Ben. Ama cümlemizde Ben kelimesi yoktur. Yani gizlidir. )
Hatırlatma: Her cümlede özne belli olmayabilir. Örneğin : Köye bu yoldan gidilmez. Cümlesine kim gidilmez? Ne gidilmez? sorduğumuzda bir cevap alamayız.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Ünite 2: TEMİZ OLALIM
Dinim Temiz Olmamı İstiyor
Bedenimizi, giysilerimizi, yaşadığımız çevreyi kirlerden arındırmaya temizlik denir. Temizlik denince aklımıza dış temizlik gelmemelidir. Bedenin, giysilerimizin, çevrenin temizliği kadar kalbimizin temiz olması da önemlidir. Kalbimizi kötü duygu ve düşüncelerden arındırırsak kalbimizi temizlemiş oluruz.
Bedenimiz ve çevrenin temizliğine maddi temizlik, kalbimizin temizliğine manevi temizlik denir.
Beden Temizliği: Dişleri fırçalamak, saçları taramak, banyo yapmak vb.
Çevre Temizliği: Sokakları, okulumuzu, sınıfımızı temiz tutmak gibi.
Manevi Temizlik : Dürüst olmak, sözünde durmak, insanları kıskanmamak, bencil olmamak
Dinimiz, temizliğe büyük önem vermiştir. Çünkü temizlik hem sağlık hem de ibadet açısından çok önemlidir. Bu sebeple birçok ibadetten önce temiz olmak gereklidir. Namaz kılacak kişinin önce abdest alması gerekir. Abdest sırasında eller, yüz, ayaklar gibi sıklıkla kirlenebilecek yerler yıkanır. Ayrıca namaz kılınacak yerin ve namaz sırasında giyilecek olan kıyafetlerin de temiz olması gerekir.
FEN BİLİMLERİ
KUVVETİN ETKİLERİ
– Kuvvet duran cisimleri hareket ettirir. Duran bir cismi hareket ettirmek için hareket ettiğimiz yönde kuvvet uygulamalıyız.
– Kuvvet hareket eden bir cismi yavaşlatır ya da durdurur. Hareket eden bir cismi durdurmak ya da yavaşlatmak için cisme ters yönde kuvvet uygulamalıyız.
– Kuvvet, hareket eden cisimleri hızlandırır. Hareket eden bir aracın hızını artırması buna en güzel bir örnektir.
– Kuvvet hareketin yönünü değiştirir. Kale direğine çarpan topun geri dönmesi.
– Kuvvet cisimleri döndürür. Cisimler uygulanan kuvvetin etkisiyle dönebilir. Bisikletin tekerleğinin dönmesi.
– Kuvvet cisimlerin şeklini değiştirir. Kuvvet uygulanan hamurun şeklinin değişmesi bu en güzel bir örnektir.
Not: Kuvvetin, duran cisimleri hareket ettirme, hareketli cisimleri durdurma, hareketin yön ve hızını değiştirme, cisimleri döndürme ve şekil değiştirme gibi etkileri vardır.
SOSYAL BİLGİLER
Kültür Öğeleri ve Değişim
Toplumlarda teknoloji, yaşam şartları sürekli değişmektedir. Bu değişim kültürü de etkilemektedir. Kültür, nesilden nesile değişerek aktarılmaktadır. Kültürün değişime uğramasının en somut örneği mimari alanında görülebilir. Yaşadığımız yerde çeşitli özellikleri olan eski binalar bulunmaktadır. Bu binalar onarım ve yenileme çalışmaları ile varlığını sürdürmektedir.
Bir milletin en değerli varlıklarından biri kültür öğeleridir. Bizler bu öğeleri tanımalı, yaşatmalıyız. Bu hem birey olarak hem de millet olarak kimliğimizi korumak için gereklidir.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KULLANILMASI
Çocuk hakları, kanunen ve ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu haklardır. Ancak bazen onların bu hakları anlaması ve kullanmasının önünde büyük engeller bulunmaktadır. Örneğin, barış ortamında yaşamak her çocuğun temel hakkıdır. Buna rağmen günümüzde milyonlarca çocuk savaşın ortasında yaşamak zorunda kalmaktadır.
Her çocuğun bedensel, zihinsel, ruhsal ve ahlaki gelişimini sağlayacak bir hayat seviyesinde yaşama hakkı vardır. Ancak birçok çocuk açlık sınırında yaşamakta, şiddet görmekte veya şiddete tanık olmaktadır.
Her çocuğun, kendi yaşamı hakkında kararlar alınırken fikirlerini söyleme hakkı vardır. Ancak pek çok yetişkin onların görüşlerini dinlemeyip bu konuda onlarla işbirliği yapmamaktadır.
TRAFİK
Güvenlik Önlemleri
Bisiklet, scooter (sıkutır), kaykay, kızak ve paten gibi motorsuz taşıtları, taşıt trafiğine kapalı oyun alanlarında kullanmalıyız.. Taşıt yolunda bisiklet sürebilmek için 11 yaşını doldurmamız olmamız gerekir.
Bisiklet, kaykay, paten ve kızak gibi motorsuz taşıtları kullanacağımız zaman kask, dizlik, dirseklik ve eldiven takmak gibi güvenlik önlemlerimizi almalıyız. Giysilerimizin de yapacağımız işe uygunluğuna dikkat etmeliyiz.
Trafiğe kapalı oyun alanlarında motorsuz taşıtları gidiş yönümüze göre sağdan sürmeliyiz. Motorsuz araçları fazla hız yapmadan kullanmalıyız. Ayrıca bunları kullanırken tehlikeli akrobatik hareketler yapmamalıyız.
TÜRKÇE
Noktalama İşaretleri
– Duygu ve düşüncelerimizi daha açık ifade etmek,
– Cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek,
– Okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak,
– Sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için noktalama işaretleri kullanırız.
Noktalama işaretleri;
– Ait oldukları sözcüklere bitişik olarak yazılır.
– Kesme işareti dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu kadar ara verilir.
En çok kullandığımız noktalama işaretleri şunlardır : nokta . – Virgül , – iki nokta : – soru işareti ? – ünlem işareti ! – tırnak işareti “ ” – parantez () -kesme işareti ’
NOKTA (.) 1. Olumlu ve olumsuz cümle sonlarında konur. Beni beklediğinizi bilmiyordum.
2. Kelimelerin kısa yazılışlarında kısaltmanın sonuna konur. Prof. Dr. Ahmet Emek
3. Tarihlerin ve saatlerin yazımında rakamların arasına konur. 02.05.2001’de, saat 10.50’de doğmuş.
4. Sıralama sayılarında “-inci” ekinin yerine kullanılır.
Kitabın 34. sayfasındayım.
5. Büyük sayıların yazımında basamaklar arasına konur. 678.550.000 89.095.000
6. Bölüm ve alt bölümleri gösteren rakam veya harflerden sonra kullanılır. 1. Lehçe 2. Şive 3. Ağız a. Matematik b. Kimya c. Fizik
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Güzel Söz Söyleyelim
Güzel davranışların en önemlilerinden bir tanesi güzel söz söylemektir. İnsanlar güzel sözlerden hoşlanırlar ve bu sözleri söyleyen kişilere karşı olumlu düşünceler geliştirirler. Atalarımızın dediği gibi “Tatlı dil, yılanı deliğinden çıkarır.”
Bir şey isteyeceğimizde: “Lütfen.”
Bir yardım karşılığında: “Teşekkür ederim.”
Hitaplarımızda: sen yerine siz demeliyiz
Ailemize karşı da kibar ve anlayışlı olmalıyız. Onları incitecek sözlerden ve davranışlardan kaçınmalıyız.
İnsanlara karşı kaba ve kırıcı sözler kullanmamalıyız. Gereksiz tartışmalara girmemeliyiz.
Konuşurken ses tonumuzu ayarlamalı, yüksek ses tonu kullanmaktan kaçınmalıyız.
FEN BİLİMLERİ
2. Ünite: Kuvvetin Etkileri
Kuvvet Nedir?
Varlıkları hareket ettirmek için uygulanan itme ve çekmeye kuvvet adı verilir. Günlük hayatımızda farkına varmadan birçok hareket yaparız. Odanın kapısını açmada, televizyonun düğmesini kapamada bir hareket uygularız. İtme ya da çekme şeklinde uygulanan kuvvet cismi hareket ettirir. Yerde duran bir cisme vurduğumuzda itme uygularız. Ağır bir yükü kaldırmak için çekme uygularız.
Not 1: Hareketsiz bir cismin hareket etmesi için yeterince kuvvet uygulanmalıdır.
Not 1: Bir cismi durdurmak için cismin ters yönünde kuvvet uygulamamız gerekir.
Kuvvet Cisimlerin hareketini ve şeklini etkiler. Her gün karşılaştığımız birçok olayın nedeni kuvvettir. Teneke kutunun üzerine oturunca çökmesi, bir yayı çektiğimizde yayın uzaması kuvvetin cisim üzerindeki etkisi sonucunda oluşur. Bizler kuvveti göremeyiz kuvvetin üzerindeki etkileri gözlemleyebiliriz.
SOSYAL BİLGİLER
Tarihten Günümüze Oyunlarımız:
Ülkemizde eskiden beri oynanan oyunlar vardır. Bu oyunlardan bazıları çocuklar arasında da oynanmaktadır. Saklambaç, birdirbir, bezirgânbaşı gibi oyunları örnek olarak verebiliriz.
Yaşam şartlarının ve çevrenin değişmesi, teknolojinin gelişmesi oynanan oyunları da etkilemiştir. Büyüklerimiz küçükken bez bebek, topaç gibi oyuncaklarla oynarlarmış. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile çeşit çeşit oyuncaklar, bilgisayar oyunları oynanmaktadır.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
TOPLUMA KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ
-Birbirimizi sevmeli ve karşılıklı haklarımıza saygı duymalıyız.
-Yardımlaşmalıyız. Muhtaçlara yardım etmeliyiz.
-Kamu mallarını korumalıyız.
DOĞAYA KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ
-Doğa, insanlara üzerinde yaşamaları, yemeleri,içmeleri için bir armağandır.
-Nasıl ki bize verilen bir hediyeyi koruyorsak çevremizi de korumalıyız.
-Çevremizi kirletmemeli, kirletenleri de kibar bir dil ile uyarmalıyız.
AİLEMEİZE KARŞI SORUMLULUKLARIMIZ
-Odamızı temiz tutmalıyız.
-Ev işlerine yardımcı olmalıyız.
-Eve zamanında gelmeliyiz.
-Dersimize çok çalışmalıyız…
HAK: Bizim isteyebileceğimiz, yeri geldiğinde kullanabileceğimiz durumlardır.
-Haklar toplumsal düzeni sağladığı ve kişilerin yaşamını düzenlediği için kullanılmalıdır.
-Özgürlüklerimiz sınırsız değildir.
-Bizim özgürlüğümüz bir başkasının haklarını kısıtlamaması ve başkalarını rahatsız etmemesi gerekmektedir.
-Bizim özgürlüğümüzü bir başkası kısıtlayamaz.
-Yasalar çerçevesinde özgürlüğümüzü kullanırız.
-Sınıfta, evde, bazen mahallede arkadaşlarımızla oynarken veya alışveriş sırasında haklarımız ve özgürlüklerimiz kısıtlanabilmektedir.
TRAFİK
Güvenli Yollar
Kara yollarında yol ve trafik güvenliğinin sağlanması için; yol çizgileri, trafik işaret levhaları, ışıklı işaret cihazları, alt ve üst geçitler ile aydınlatma cihazları vardır. Böyle yollara güvenli yollar denir. Ancak güvenlik önlemleri bütün yollarda alınmamış olabilir.
Yol ve trafik güvenliğinin sağlanması için güvenli yolları tercih etmeliyiz. Güvenlik önlemleri alınmamış yollardan yararlanmak zorunda kalırsak trafik kazasına sebep olmamak için daha dikkatli olmalıyız.
TÜRKÇE
Önem Belirten İfadeler
Başlıca, daha iyi, özellikle, en iyisi, en kötüsü, en az, en çok daha kötü, özellik gibi kelimeler önem belirten ifadelerdir. Bir metni önem belirten ifadeleri dikkate alarak okumamız, anlatılanları daha doğru ve daha kolay anlamamıza yardımcı olur.
Örnek : Başarılı olmanın başlıca şartı çok çalışmaktır.
Bu işi en iyi şekilde bitirmek için var gücüyle çalışıyordu.
Her gün en az iki saat spor yaptığını biliyorum.
Durmadan konuşuyor, daha kötüsü konuştuklarının yarısı bile anlaşılmıyor.
Kitap okumayı çok seviyor, özellikle masal kitaplarına bayılıyor.
Vitrindeki en güzel elbiseyi aldığını düşünüyordu.
Karşılaştırmalar: Durumlar, olaylar, kişiler, nesneler arasında zaman zaman karşılaştırmalar yaparız. Karşılaştırma yaparken “benzer olarak, aynısı, gibi, farklı olarak, -den daha, kadar, buna rağmen” gibi ifadelerden yararlanırız.
Örnek: Hakan, Umut’tan daha iyi futbol oynar. ( İkisinin futbol yeteneği karşılaştırılmış)
Selin ile Hande aynı mahallede otururlar. ( İkisinin oturduğu yer karşılaştırılmış. )
Bilgisayar da televizyon kadar yaygınlaşmıştır. ( İkisinin yaygınlığı karşılaştırılmış)
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Günlük Konuşmalarımızda Dine İlişkin İfadeler
Maşallah: “Allah’ın dilediği olur.” anlamına gelir. Bu ifadeyi bir nesne veya olay karşısında beğendiğimizi belirtmek için kullanırız İnşallah: Allah dilerse anlamına gelir. Gelecekte yapacağımız bir şey için “inşallah” deriz.
Besmele Çekmek: Besmele çekmek, Bismillahirrahmanirrahim yada bismillah demektir. Bismillah, (Allah’ın adıyla ) demektir. Bismillahirrahmanirrahim: (Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla) demektir. Yapacağımız her güzel işten önce besmele çekmeliyiz.
Şükür: Bizleri yaratan, yaşatan, esirgeyen ve koruyan Allah’a verdiği nimetlerden dolayı teşekkür etmektir. Allah’a şükür, Çok Şükür, Hamd Olsun, Elhamdülillah şeklinde söyleyebiliriz. Haram: Dinimizin yasakladığı yiyecek, içecek, iş ve davranışlara haram denir. Haram olan şeyleri yaparsak Günah kazanırız. Örneğin: Yalan söylemek, dedikodu yapmak, hırsızlık…
Helal: Dinimizce sakıncası olmayan yiyecek, içecek, söz ve davranışlara helal denir. Helal olan şeyleri yaparsak sevap kazanırız. Örneğin: Kurban eti, alın teri, dürüstlük, saygılı olmak…
Dua: Allah’tan kendimiz ve sevdiklerimiz için iyilik, sağlık, mutluluk vb. güzel şeyler istemek ve dilemektir. Sadece Allah’a dua ederiz ve duamızın sonunda ise kabul olması için ÂMİN deriz.
FEN BİLİMLERİ
EGZERSİZ
Sağlıklı ve zinde bir vücuda sahip olmak, günlük işlerimizde daha az yorulmak için egzersiz yaparız.
Egzersiz sırasında insanların nabız ve soluk alıp verme hızlarında bazı değişiklikler olur.
Egzersiz sırasında vücudun enerji ihtiyacı artar. Artan enerji ihtiyacını karşılamak için hücrelere daha çok besin ve oksijen taşınmalıdır. Bunun için kanımızın daha hızlı dolaşması gerekir. Bu durumda kalp daha hızlı atmaya başlar ve nabız sayısı artar. Aynı zamanda hücrelerin ürettiği karbondioksitinde vücudumuzdan derhal atılması gerekir. Bu durumda solunum hızlanır. Ancak egzersiz süresi arttıkça nabız sayısı aynı oranda artmaz. Çünkü kalbin atış sayısının belli bir sınırı vardır.
Soluk alıp verme ve nabız sayımız sadece egzersiz yaparken artmaz. Heyecan, korku, öfke, sevinç, yük taşıma gibi durumlarda da soluk alıp verme ve nabız sayımız artar.
SOSYAL BİLGİLER
Millî Kültür Öğeleri
Millî Kültür; bir millete ait bilgi, inanç, davranışlar bütünü ile bu bütünün parçası olan maddi eserlerdir. Kültür öğeleri nesilden nesile aktarılır. Kültür, bölgeden bölgeye farklılık gösterebilir. Kültür öğeleri şunlardır.
Dil: Her milletin kendine ait bir dili vardır. Dil, eserlerin nesilden nesile taşınmasını sağlar.
Destan: Kahramanlık, güç, sevgi gibi konuların işlendiği halk şiirleridir.
Türkü: Ezgi ile söylenen halk şiirine denir.
Tekerlemeler: Daha çok çocuk geleneklerinde yer alan ses ve sözcük benzerliğine göre sıralanan söyleyeni belli olmayan ürünlerdir.
Kalıplaşmış Sözler: Dilimizde atasözleri, deyimler, bilmecelerdir.
Bayramlar: Milletçe kutladığımız özel günlerdir. Bayramlarda insanlar bir araya gelir, ilişkiler kuvvetlenir. Ülkemizde Dinî Bayramlar, Millî Bayramlar, Hıdrellez Bayramı, Nevruz Bayramı, Mevsimlik Bayramlar kutlanır.
Gelenek ve Görenekler: Türk gelenek ve göreneklerinde, misafire kahve ikram etmek, dinî bayramlarda büyükleri ziyaret etmek, millî oyunlar oynamak, sünnet, düğün gibi özel günleri kutlamak gibi davranışlar vardır. Gelenek ve görenekler kanunlarda belirtilmez. Ancak toplumda uyulması beklenen davranışlardır.
Halk Oyunları: Düğün, nişan, asker uğurlamalarında, dinî ve millî bayramlarda oynanır. Geleneksel kıyafetler giyilir. Figürleri yöreden yöreye değişir.
Yiyecekler, İçecekler: Beslenme biçimi, içinde bulunulan kültürel, coğrafi ve ekonomik özelliklere göre şekillenir.
El Sanatları: Geleneksel Türk el sanatlarından halıcılık, kilimcilik, kumaş dokumacılığı, dericilik, ahşap ve ağaç işçiliği vb. sıralanabilir.
Giyim – Kuşam: Giyinme, insanların doğa koşullarından korumak için yaptığı bir eylemdir. Zamanla doğal, toplumsal etkenlerle biçim değiştirmiştir. Giyim, toplumun özelliklerini yansıtır.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
2.ÜNİTE: HAK, ÖZGÜRLÜK VE SORUMLULUK
Özgürlük: İnsanın, kendisi ve etrafına zarar vermeden istediğini yapabilmesi demektir.
Sorumluluk: İnsanın kendisine ve çevresine karşı yerine getirmesi gereken görevlerdir. (Dersine çalışmak… gibi)
Hak: Adaletin, hukukun gerektirdiği şey ya da kazançtır.
-Bütün hakların ortak kökeni özgürlüktür. Örneğin, çalışmak her insanın hakkıdır ve bu hak sayesinde insan dilediği işte çalışma özgürlüğüne sahiptir.
-Her insan, hakkını kullanırken başkalarının haklarına da saygı duymak zorundadır.
-Hiçbir hak sonsuz ve sınırsız değildir.
-Haklarımızı ararken mutlaka özgürlüklerimize ve sorumluluklarımıza dikkat etmeliyiz.
-Haklarımızı ararken haklı durumdan haksız duruma düşmemeliyiz.
-İnsanlar toplum içinde yaşadığı için hem kendisine hem de içinde bulunduğu çevreye ve canlılara karşı sorumlulukları vardır.
-İnsanlık sadece yaşadığı döneme değil geleceğe de güzel şeyler bırakmakla sorumludur.
TRAFİK
Ani olarak yola inme, duran araçların önünden, arkasından ve arasından geçme sakıncalıdır. Yayalar eğer park etmiş araçların arasından, önünden veya arkasından çok yakın geçerlerse, bunun iki sakıncası olabilir: Birincisi, araç birdenbire hareket edebilir; ikincisi, geçen araç sürücüsü yayayı görmeyebilir; her iki durumda da kaza olasılığı mevcuttur.
Yaya kaldırımı olmayan yollarda banketleri kullanmalıyız. Daha güvende olmak için gidiş yönümüze yolun sol tarafındaki banketi kullanmalıyız.
TÜRKÇE
Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler
Bir yazı, konu, söz veya filmin içeriğini daha az sözle anlatmak, kısaltmak işine özetleme denir. Okuduğumuz metinlerde karşılaştığımız ve yazılarımızda kullandığımız özet olarak, özetle, kısacası gibi kelimeler özetleyen ifadelerdir.
Örnek: Ahmet geldi, Eyüp geldi, Furkan geldi, Baran geldi, Samet geldi, Yusuf geldi, Muhammed geldi. Kısacası tüm erkekler geldi.
Bazen anlatılan bir konu, durum, olay, düşünce sonuca bağlanmak istenir. Son olarak, böylece, bunun sonucunda, sonuç olarak gibi ifadeleri bu amaçla kullanılır. Bu ifadeleri de sonuç bildiren ifadeler olarak tanımlayabiliriz.
Örnek: Sonuç olarak yaşadığı onca olaydan sonra köyüne geri döndü.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
1.ÜNİTE : DİN VE AHLAK
ALLAH(C.C) : Tek, eşi, benzeri, zıddı, ortağı olmayan, başlangıcı ve sonu olmayan, yaratılmamış yaratıcı demektir.
CELLE CELALÜHU(C.C) : Allah’ın ismi anıldığında saygı ve hürmetimizin göstergesi olarak O’nun büyüklüğünü yüceltmek için söylenir. “Senin Şanın Ne Yücedir” demektir
PEYGAMBER: Allah’ın (C.C) dinini insanlara ulaştıran, elçi.
DİN: Allah(C.C) tarafından peygamberleri aracılığıyla insanlara mutlu olmaları için gönderdiği ilahi kanunlar, sözler, emirler, buyruklardır. Dinin amacı insanları hem bu dünyada hem de öteki dünyada (ahirette) mutlu etmektir.
DİNİMİZİ ÖĞRENMENİN ÖNEMİ: Yemek yemek, su içmek nasıl bir ihtiyaç ise; dinimizi öğrenmek de ihtiyaçtır. Çünkü din bize yol gösterendir, insanlara, doğaya, hayvanlara karşı sorumluluklarımızı bize öğretir. Sevgiyi, saygıyı, hoş görüyü, ahlakı, güzelliği, iyiliği, helal ve haramı, doğruluğu dinimiz sayesinde öğrenir ve uygularız. Bunları yapabilmek için de dinimizi doğru öğrenmemiz gerekir. Dinimizi en doğru şekilde; Kur-an’ı Kerim’den, hadislerden, peygamberimizin söz ve davranışlarından, din âlimlerinden ve dini ilim ve ders anlatan kitaplardan öğrenebiliriz.
AHLAK: İnsanların manevi değer ve davranışlarına ahlak denir. Güzel ahlak ise, insanın yaratılışından gelen doğru, iyi ve güzel davranışlardır. Dinimizin asıl amacı da insanları güzel ahlak sahibi yapmaktır. Hz. Muhammed (S.A.S) bir hadisinde “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” diyerek güzel ahlakın önemini belirtmiştir. Doğruluk, dürüstlük, sevgi, kardeşli, şefkat, merhamet, gibi duygular güzel ahlakın göstergesidir.
Fen Bilimleri
KANIN VÜCUTTA DOLAŞIMI
Kanın Vücutta Dolaşımını Sağlayan Yapı ve Organlar
Kalp Kan Damarlar
Kalp
Göğüs kafesinin içinde sol tarafımızdadır. Her insanın kalbi yaklaşık olarak yumruğu kadardır.
Kalbin görevi kanı vücuda pompalamaktır. Kalbimiz sayesinde kanımız tüm vücudumuza oksijen ve besin taşır. Kirlenmiş kanı da akciğerimize göndererek temizlenmesini sağlar.
Kalbin ve iç organların hareketlerini dinlemeye yarayan alete stetoskop denir.
Kan
İnsan vücudu için gerekli maddeleri(karbondioksit, oksijen ve besin) taşıyan kırmızı renkli hayati sıvıya kan denir.
Damarlar
Damarlar, kanın vücudun tüm yapılarına ulaşmasını sağlayan kanallardır. Kan damarları vücudun her noktasını dolaşır. Kan hücrelere kadar kılcal damarlar yoluyla taşınır.
Kalbin atışının damarlarda hissedilmesine nabız denir. Nabzımızı sayarak kalbimizin dakikada kaç kere attığını öğreniriz.
Yetişkinlerde nabız sayısı dakikada 70-80,
Çocuklarda nabız sayısı dakikada 80-100,
Bebeklerde nabız sayısı dakikada 100-120’dir.
SOSYAL BİLGİLER
ÜNİTE 2 : KÜLTÜR VE MİRAS
Aile Tarihi
Aile tarihi, üyesi olduğumuz ailenin ya da seçtiğimiz başka bir ailenin geçmişinin ayrıntılı olarak incelenmesidir. Aile tarihini araştırırken, sözlü tarih yöntemini kullanabiliriz.
Sözlü Tarih Yöntemi
Sözlü tarih, belli bir konu ile ilgili olarak, konu hakkında bilgi sahibi olan kişilerle görüşmeler yapılarak bilgi toplamak, incelemektir. Sözlü tarih yöntemi kullanılırken aşağıdaki aşamalar izlenir:
1. Konunun Seçilmesi
Araştırma yapılacak konunun belirlenmesidir. Örneğin, aile tarihi.
2. Görüşme Yapılacak Kişinin Belirlenmesi
Araştırmada kaynak olarak yararlanılacak kişilerin belirlenmesidir. Bu kişiler seçilirken konu ile ilgili yeterince bilgi sahibi olmalarına dikkat edilmelidir.
3. Soruların Hazırlanması
Görüşme sırasında kaynak kişiye ya da kişilere sorulacak soruların belirlenme aşamasıdır. Soruların önceden hazırlanması, görüşmenin daha verimli geçmesini sağlar.
4. Görüşmenin Düzenlenmesi
Görüşülecek kişiye, önceden sözlü tarih çalışması yapılacağı hakkında bilgi verilmelidir. Randevu alınmalıdır. Görüşme sırasında kayıt cihazı, fotoğraf makinesi gibi araçlar kullanmak yararlı olur. Ayrıca soruların cevapları not edilmelidir.
5. Görüşmede Elde Edilen Bilgilerin Düzenlenmesi
Sözlü tarih yönteminde bilgi elde etmek kadar onu düzenlemek de önemlidir. Bilgiler düzenlenirken bir bütünlük içinde olmasına özen gösterilmelidir. Aynı konudaki bilgiler art arda yerleştirilmelidir. Fotoğraf ve belgeler de ait olduğu konunun içinde yer almalıdır. Açık ve anlaşılır bir dil kullanmalıdır.
Başarılı Bir Görüşme İçin
Görüşme yapacağınız kişiye önceden konu hakkında bilgi veriniz. Görüşmenin sizin için önemini ve amacınızı açıklayınız. Kayıt yapmak için teyp, kamera gibi araçlar kullanınız. Karşınızdaki kişiyi dikkatle dinleyiniz. Görüşme yaparken nazik ifadeler kullanınız.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
Çocukluk ve Yetişkinlik: Çocukların ve yetişkinlerin görev ve sorumlulukları birbirinden farklıdır. Yetişkin bir insan kendi kararlarını alıp, kendi ihtiyaçlarını karşılayabilir. Ancak çocuklar bazı konularda yetişkinlerin destek ve yardımına ihtiyaç duyar. Büyüdükçe görev ve sorumluluklarımız da değişir. Örneğin bebekken nerdeyse hiç sorumluluğumuz yokken şimdi ev ortamını temiz tutmak, ödevlerimizi yapmak gibi sorumluluklarımız vardır. Ayrıca bazı konularda fikirlerimizi söyleme hakkımız da vardır.
TRAFİK
Yayalar ve Kurallar :. Kara yollarında yayaların kullanması için yaya kaldırımları ve banketler vardır. Yaya kaldırımında kendi gidiş yönümüze göre sağ taraftan yürümeliyiz. Grup hâlinde yürürken diğer yayalara engel olmamalıyız. Yaya kaldırımları oyun oynamamalı, bisiklet, kaykay, paten kullanmamalıyız.
Karşıya geçmek için güvenli geçiş yerlerini tercih etmeliyiz. Yaya ve okul geçitleri, alt ve üst geçitler, karşıya geçişlerin trafik ışıkları ile düzenlendiği yerler, güvenli geçiş yerleridir.
Güvenli geçiş yerleri yoksa önce sol tarafa, sonra sağ tarafa bakmalı, eğer yol karşıya geçmek için uygun ise tekrar sol tarafa bakıp yolu kontrol etmeliyiz. Karşıya güvenle geçebileceğimizden emin olunca koşmadan hızlı adımlarla karşıya geçmeliyiz.
TÜRKÇE
“de, da” nın Yazılışı
de, da
Bağlaç Olan “de” Ek olan -de
Ayrı yazılır. Bitişik yazılır.
Ayrı yazılan “da, de” hiçbir zaman -da, -de, -ta , -te şekilleri vardır.
“-ta, -te” şeklinde yazılmaz.
Özel isimlerden sonra (‘) işareti Özel isimlerden sonra (‘) işareti ile ayrılmaz. ayrılır.
Ayrı yazılan “da, de” cümleye Ek olan “-da, -de” nerede, kimde
başkası gibi anlamı katar. sorularını cevaplar.
Cümleden çıkarıldığından anlamı bozuluyorsa bu ek olan “-da, -de”dir.
Elimde kağıt var. Elim kağıt var. Anlamı bozuldu. Demek ki burada ektir.
Ben de oyun oynadım. Ben oyun oynadım. Cümle gene anlamlı kaldı. Demek ki burada bağlaçtır.
Öznellik – Nesnellik: Kişinin anlatıma duygularını katmasına öznellik denir.
“Kitap okumayı seviyorum.” Bu cümleye kişi duygusunu kattığı için öznel bir yargıdır.
Bir durumun, bir olayın yorumsuz anlatılmasına nesnellik denir. Bu tür anlatımlarda kesinlik vardır.
“Türkiye’nin başkenti Ankara’dır. “ Bu cümleye kişi kendi yorumunu ve duygularını katmadığı için nesnel bir yargıdır.
SOSYAL BİLGİLER
Atatürk Kronlojisi : Atatürk’ün yaşamındaki olayların kronolojik sıralaması da onun hayatını öğrenmekte kolaylık sağlar.
1881 Selanik’te doğdu. 1893 Askerî Rüştiye’ye başladı. 1899 Harp Okuluna başladı. 1905 Kurmay yüzbaşı olarak HarpAkademisinden mezun oldu. 1911 Trablusgarp Savaşı’na katıldı. Binbaşılığa yükseldi.
1916 Tuğgeneralliğe yükseldi. XVI. Kolordu Komutanlığına atandı.
1917 II. Ordu Komutanlığına atandı.
1918 Yıldırım Orduları Grup Komutanlığına atandı.
1919 Samsun’a ayak bastı. 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı. 1921 Başkomutanlığa getirildi.
1921 “Gazi’lik şanı ve mareşallik rütbesi verildi. 1923 Cumhuriyet ilan edildi ve Mustafa Kemal ilk cumhurbaşkanı seçildi.
1934 Atatürk soyadının verilmesine ilişkin yasa kabul edildi. 1938 Mustafa Kemal Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda vefat etti.
İNSAN HAKLARI YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ
ÇOCUK
Çocuk Hakları Sözleşmesine Göre; “Her birey 18 (on sekiz) yaşına kadar çocuk olarak kabul edilir.
-Her çocuk vazgeçilmez haklara sahiptir.
-Çocukların yetişmesinden ve gelişmesinden BÜYÜKLER sorumludur.
-Hiç kimse,çocuklara karşı sorumluluklarını onlara zarar verecek şekilde kullanamaz
ÇOCUKLARIN:
-Okula gitme,
-Oyun oynama hakkı vardır.
-Onlar yetişkinler gibi çalıştırılamazlar. Çalışacaklarsa da yaptıkları iş,onların sağlığına ve eğitimine zarar vermemelidir.
-Bir suça itilmiş olan çocuğa verilecek ceza yaşına ve gelişimine uygun olmalı, onun eğitimini engellememelidir.
-18 yaşından itibaren yetişkin olarak kabul edilen bireyler OY kullanabilirler.
-Kendi kararlarını kendileri verebilirler.
TRAFİK
TRAFİK İŞARET LEVHALARI
Trafik işaretleri ve trafik işaret levhaları kara yollarını kullananlara bilgilendirme, uyarı ve yasaklama mesajları verir. Bu mesajlar trafik güvenliğinin sağlanmasına katkı sağlar. Trafik işaret levhalarını aşağıdaki gibi üç sınıfa ayırabiliriz.
Tehlike uyarı işaretleri: Kara yolunu kullanan yayaları ve sürücüleri tehlikelere karşı uyarır. Tehlike uyarı işaretleri genel olarak eşkenar üçgen şeklinde olur.
Trafik tanzim işaretleri: Kara yollarını kullanan yayalara ve sürücülere yasaklama ve sınırlamalar hakkında bilgi verir. Genel olarak daire şeklinde olan trafik tanzim işaretleri; trafikte öncelik, yasaklama, kısıtlama ve mecburiyet bildirir.
Bilgi işaretleri: Kara yollarını kullanan yaya ve sürücülere yol güzergâhında lazım olacak bazı bilgiler verir. Bilgi işaret levhaları kare şeklindeki standart levhalar ile değişken boyutlardaki levhalardan oluşur.
TÜRKÇE
AD ( İSİM ) : Canlı veya cansız varlıkları belirten sözcüklere ad (isim) denir.
Örnek: kazak, halı, radyo, aslan, ağaç, çocuk …..
Varlıklara Verilişlerine Göre:
1. Özel Adlar: Dünyada eşi benzeri olmayan, tek olan varlıklara verilen adlara özel adlar denir. İnsan ad ve soyadları, ülke, millet, dil, din adları, şehir, mahalle, cadde, sokak, dağ, deniz adları, hayvanlara verilen adlar, kurum-kuruluş adları, kitap,gazete, dergi adları özel adlardır.
Örnek: Bülent Altuğ, Türkiye, Türk, Kürt, İslamiyet, İngilizce, Cumhuriyet Mahallesi, Şeyhbaba Caddesi, Nemrut Dağı, Ege Denizi, Karabaş, Tekir……
2. Tür Adları(Cins Adlar): Aynı türden olan varlıklara verilen adlara tür adları (cins adlar) denir.
Örnek: Erik, kiraz, maymun, inek, kalem, silgi……
Varlıkların Sayılarına Göre:
1. Tekil adlar: Aynı türden bir tek varlığı bildiren adlara tekil adlar denir.
Örnek: tablet, ev, koltuk, helikopter, havuz, çay, okyanus, nehir….
2. Çoğul Adlar: Aynı türden birden çok varlığı bildiren adlara çoğul adlar denir. Sözcükler “-ler, -lar” ekleriyle çoğul yapılır.
Örnek: kediler, sınıflar, yıldızlar, evler, binalar…
3. Topluluk Adları: Tekil olmasına rağmen birden çok varlığı bildiren adlara topluluk adları denir.
Örnek : Sürü, takım, ordu, aile
Varlıkların Oluşlarına Göre:
1. Somut adlar (Madde Adları): Beş duyu organımızla ( burun, kulak, dil, göz, deri) varlığını algılayabildiğimiz varlıklara verilen adlara somut adlar (madde adları) denir.
Örnek: Anahtar, araba, gül, , tuz, kitap , kalem
2 . Soyut Adlar (Mana Adları): Beş duyu organımızla algılayamadığımız fakat varlığına inandığımız kavramlara verilen adlara soyut adlar ( mana adları) denir.
Örnek: mutluluk, sevgi, özlem, hasret, korku, heyecan…..
FEN BİLİMLERİ
Soluk Alıp Verme ( Solunum ) :
Solunum vücut hücrelerindeki karbondioksitin dışarı atılıp yerine oksijen alınması işlemidir. Bu işlem akciğerlerde gerçekleşir. Soluk alıp verme vücuttaki besinlerin enerjiye dönüşebilmesi için gereklidir.
Soluk alıp verme sıklığı belli bir sürede yapılan solunum sayısıdır. Dinlenme durumunda olan bir kişinin soluk alıp verme hızı, hareket halindeki bir kişiye göre daha yavaştır. Hızlı hareketler, egzersiz yapma, sevinç, heyecan, korku gibi durumlar solunum sıklığını artırır.
Yetişkinler dakikada 15-20 kez, Çocuklar dakikada 20-30 kez, Bebekler dakikada 30-40 kez nefes alır.
Soluk Alıp Verme
Soluk alıp verirken göğüs kafesinin altında bulunan diyafram kasının yardımı gerekir. Diyafram akciğerlerin altında, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran düz bir kastır. Göğüs boşluğunun daralıp genişlemesi diyafram kasının kasılıp gevşemesi sonucu oluşur.
Soluk Alıp Vermede Görevli Yapı ve Organlar
Solunum Sisteminin Sağlığı
· Burnumuzdan soluk alıp vermek ağzımızdan soluk alıp vermekten daha sağlıklıdır.
· Solunum yapılan hava temiz olmalı, bulunduğumuz ortam sık sık havalandırılmalıdır.
· Sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır. Temiz havada bol bol spor yapılmalıdır.
TÜRKÇE
YAPIM EKLERİ
Eklendiği sözcüğün anlamını değiştirerek yeni anlamda sözcük oluşturan eklere yapım eki denir. En çok kullanılanları -cı , – lı, – lık, – sız ekleridir.
Örnek :
simit – simitçi Kahta – Kahtalı tuz – tuzluk ev – evsiz
Bir yiyecek – Simit
satan kişi Bir şehir – Kahta’da Olan Bir madde – Tuz konulan kap İnsanların – Evi olmayan Yuvası
Eş Sesli (Sesteş) Kelimeler
Yazılış ve okunuşları aynı olan; ama anlamları birbirinden farklı olan sözcüklere eş sesli (sesteş) sözcükler denir. Bunlar yalın hâlde olabildikleri gibi ek almış hâlde de olabilirler. Örneğin ;
Bugün çayda balık yakaladık. ( Çay burada akarsu anlamındadır. )
Birlikte çay içtik. ( Çay burada sıcak bir içecek anlamındadır. )
SOSYAL BİLGİLER
Kronoloji İnsanlar yaşamlarını etkileyen önemli olayları zaman belirterek sıralamışlardır. Buna kronoloji denir. Kronoloji bir çeşit zaman sıralamasıdır.
Sınıflarımızdaki “tarih şeridi” buna örnektir. Dünyadaki tüm toplumları etkileyen olaylar zaman sırasına göre belirtilmiştir.
Kronoloji bireysel olarak da kullanılır. Örneğin, büyüklerimizin iş başvuruları için hazırladıkları öz geçmiş bu amaca hizmet eder.
Öz geçmişlerde doğum tarihi, kişisel bilgiler ve tarih sırasına göre yapılan işler yer alır.
TRAFİK GÜVENLİĞİ
Trafikle İlgili Terimler :
– Trafiği düzenlemek için kullanılan özel işaretlerin tümüne trafik işaretleri denir.
– Kara yolunda insan, hayvan ve yük taşımaya yarayan araçlara taşıt denir.
– Yayaların yürümek için kullandığı alana yaya kaldırımı denir.
– Trafiği düzenlemekle görevli kişilere trafik polisi denir.
– Taşıtların ve yayaların kavşaklardan geçişini düzenleyen ışık sistemine ışıklı işaret cihazı denir.
– Taşıt yolunda yayaların güvenli bir şekilde karşıya geçmelerini sağlayan işaretle belirlenmiş alanlara yaya geçidi denir.
– Şehir içinde bulunan ana yollara cadde denir.
– Caddeye oranla daha dar ve kısa olan yollara sokak denir.
– Taşıt yolunda öğrencilerin kara yolundan karşıya geçmesi için işaretlerle belirlenmiş alanlara okul geçidi denir.
– Araçlarda bulunmayan, karayolunda hareketsiz veya hareket halinde bulunan insanlara yaya denir.
Fen Bilimleri
ÜNİTE 6: BASİT ELEKTRİK DEVRELERİ
Günlük hayatımızda kullandığımız birçok cihaz elektrikle çalışır. Elektrikle çalışan bu cihazlarda aslında elektrik devresi vardır. Elektrik üretecinden başlayıp yine orada biten kesintisiz yola “devre” denir. Kısaca, devre elektriğin takip ettiği yoldur.
Basit bir elektrik devresinde pil ( üreteç ), bağlantı kabloları, anahtar ve ampul olmak zorundadır. Ayrıca pil yatağı ve duy da yardımcı devre elamanlarıdır.
Pil: Devrenin elektrik enerjisi kaynağıdır.
Bağlantı kabloları: Görevi elektriği devre içinde taşımaktır.
Anahtar: Devreyi açıp kapayarak elektrik akışını kontrol eder.
Ampul: Devredeki elektrik enerjisini ışık enerjisine çevirir.
Pil yatağı : Elektrik devresinde pilin içine konulduğu kutuya “pil yatağı” adı verilir.
Duy : Ampulün içine yerleştirildiği yuvadır.
Sosyal Bilgiler
ÜNİTE 7: KÜRESEL BAĞLANTILAR
Diğer Ülkeler: Dünyanın yüzeyini oluşturan büyük kara parçalarına kıta ( anakara ) denir. Asya, Avrupa, Afrika, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Okyanusya ve Antarktika olmak üzere 7 kıta vardır. Kıtaları birbirinden ayıran büyük su kütlelerine ise okyanus denir. Büyük okyanus, Atlas okyanusu ve Hint okyanusu olmak üzere üç okyanus vardır.
Ülkemiz topraklarının büyük bölümü Asya kıtasında, küçük bir bölümü ise Avrupa kıtasındadır.
Ülkemizin etrafının büyük bölümü denizlerle çevrilidir. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Akdeniz, batıda Ege Denizi ve kuzeybatıda Marmara Denizi vardır. Buna rağmen karadan komşu olduğumuz ülkelerin sayısı yedidir. Komşu ülkelerimiz şunlardır: Suriye, Irak, İran, Ermenistan, Gürcistan, Bulgaristan ve Yunanistan.
Ülkemiz komşuları ile iyi ilişkiler kurmaya özen gösteren bir ülkedir. Ayrıca bu ülkelerle alışveriş yapmaktayız. Komşu ülkelerle ticaret sınır kapıları sayesinde gerçekleşir.
İnsan Hakları ve Demokrasi
KURALLARA UYARIM
İyi bir vatandaş ülkesine ve onun düzen ve devamını sağlayan kanunlarına bağlıdır. Kanunlara uymayı temel bir değer olarak benimser. Kurallara uymak ve bunlara uyulmasını sağlamak bir vatandaşlık görevidir. Bu, yaşadığımız toplumun düzen ve devamlılığına karşı duyarlılığımızı gösterir.
İyi bir vatandaş, vatandaşlık bilincine sahiptir. Bilinçli vatandaş, ülkesine ve devletine bağlıdır. Vatandaşlık bilinciyle hareket ederek yurttaşlık sorumluluklarını yerine getirir. Bu sorumluluklardan biri de kanunlara uyulmasını takip etmektir.
Trafik ve İlk Yardım
Doğru Müdahale
Bir kazayı gören biri 112 Acil yardım merkezini arayarak ilkyardımı başlatmış olur. Ancak ilkyardımı ilkyardım bilgisi olanların yapması gerekir. Aksi takdirde yaralıya fayda yerine zararımız dokunabilir. Ayrıca ilkyardımı yapacak kişi, yaralının sağlığını düşündüğü gibi kendi sağlığına da düşünmeli. Buna göre önlemlerini almalıdır. Bir çok hastalığın kan ve tükürük gibi vücut sıvıları ile bulaştığı unutulmamalıdır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
İslam Dini Dostça ve Kardeşçe Yaşamayı Öğütler
İslam dini, sevgi ve kardeşlik temelleri üzerine kurulmuştur. Hoşgörü, barış, dostluk gibi kavramlar dinimizin vazgeçilmez unsurlarıdır. Dinimizde dedikodu, kıskançlık, yalan gibi insanlar arasındaki ilişkileri zedeleyen bazı davranışlar yasaklanmış; yardımlaşma, dostluk ve kardeşlik gibi bazı davranışlar da tavsiye edilmiştir.
Bizler Allah’a inanan kişiler olarak dinimizin emirlerine önem vermeli, sevgi ve kardeşlik duygularını yitirmemeliyiz. Başka insanların duygu ve düşüncelerine saygı göstermeli, onları kıracak sözler kullanmamaya dikkat etmeliyiz.
Fen Bilimleri
İnsan ve Çevre ilişkisi
İnsanların ve diğer tüm canlıların hayatlarını sürdürdüğü ve birbirleri ile devamlı etkileşim hâlinde oldukları ortama “çevre” denir.
Canlıların yaşamlarını sürdürdükleri alanlara ise “yaşam alanı” denir.
Canlıların hayatta kalabilmesi için hava, ışık, su, sıcaklık gibi faktörlerin uygun olması gerekir.
Belirli bir çevrede yaşayan canlı varlıkların çevredeki cansız varlıklara olumlu ya da olumsuz etkileri olur. Çevreye olumsuz etkide bulunan en büyük etken insanlardır. İnsanlar dünyadaki doğal dengeyi ve diğer canlıların yaşam alanlarını olumsuz etkileyen en büyük tehdittir. Dünyamızın yaşanabilir bir yer olarak kalması için insanların çevreyi ve doğayı koruması gerekmektedir.
İnsan Hakları ve Demokrasi
KURALLAR VE TOPLUMSAL AHENK
Kurallar hayatımızın her alanında düzeni sağlar. Kurallar olmasaydı hayatımız hemen her alanında bir karmaşa olurdu. Bu karmaşa içinde de hak ve özgürlüklerimizi kullanmamız söz konusu olamazdı. Böyle bir ortamda adalet ve eşitlikten de bahsedilemez. Kısacası huzur ve güven içinde yaşamamız için kurallar vardır. Kurallara uymayanlara çeşitli yaptırımlar uygulanır. Yazılı kurallara uymayanlara hapis ve para cezası gibi cezalar verilir. Yazılı olmayan kurallara uymayanlar ise toplum tarafından ayıplanır, dışlanır, kınanır
Sosyal Bilgiler
BİREYSEL ÖZGÜRLÜK
Bağımsızlık : Günlük işlerimiz ve geleceğimiz ile ilgili başkalarına bağlı olmadan kendi irademizle karar verme özgürlüğümüzün olmasıdır. Bizler özgür bireyler olduğumuz için seçimlerimizi kendimiz yapabiliyoruz. Özgür bireyler olmamızı bağımsız bir ülkede yaşıyor olmamıza borçluyuz. Kurtuluş Savaşını kazanan ülkemiz bağımsız bir ülke olduğunu diğer ülkelere göstermiştir. Ayrıca 23 Nisan 1920’de TBMM açılarak halkın kendi kendini yönetmesinin önü açılmıştır. Böylece millet yönetimde söz sahibi olmuştur. Egemenlik millete geçmiştir.
Ülkemizin yönetim şekli 29 Ekim 1923 Cumhuriyet olarak belirlenmiştir.
Ancak FETÖ, 15 Temmuz 2016 yılında darbe yaparak yönetimi ele geçirmeye çalışmış. Fakat o gece darbeye karşı sokağa insanlarımız tarafından darbe girişimi engellenmiştir. Bu sebeple 15 Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü ilan edildi.
Trafik ve İlk Yardım
112 Acil Yardım
Bir trafik kazası yada başka bir kazaya tanık olan kişi 112 Acil Yardımı aramalıdır. 112 Acil Yardımı arayan kişi kendisini tanıtmalı, kaza yerini, kaza türünü, ve yaralıların sayısı ve durumu hakkında doğru bilgiler vermelidir. Ama şunu da unutmamak gerekir ki 112 Acil Yardım gereksiz yere aranmamalı, meşgul edilmemelidir.
Acil durum telefonları şunlardır : 112 Acil Yardım, 110 İtfaiye, 155 Polis İmdat, 156 Jandarma
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Dostluk ve Kardeşliğin Temeli Sevgidir
Allah insanı diğer varlıklara üstün bir varlık olarak yaratmıştır. İnsanı diğer varlıklardan üstün özelliklerin başında akıl gelir. Ancak sevgi, iman gibi manevi özellikleri insanları diğer varlıklardan ayıran önemli özelliklerdendir. . İnsanlar, sevme duygusu olmadan yaşayamazlar. Bu duygu aynı zamanda toplumdaki barışın ve huzurun da temelidir. Dostluklar sevgi bağı üzerine kurulur, aileler sevgi bağı ile varlığını sürdürür.
Sevginin olduğu toplumlarda güven ve huzur vardır. İnsanlar barış içinde yaşarlar. Kin, nefret gibi duygular ise insanları birbirinden uzaklaştırır. Ayrıca o toplumda huzur ve güveni yok eder. Bu yüzden birbirimizi sevmeliyiz, birbirimize her zaman iyiliği tavsiye etmeliyiz.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Allah Yarattıklarını Sever
Evren akıl almaz güzelliklerle doludur. Peş peşe sıralanmış dağlar, yemyeşil ormanlar, engin denizler Allah’ın (c.c.) insanlara sunmuş olduğu güzelliklerdendir. Sayısız bitki ve hayvan da Allah’ın (c.c.) bizler için yarattığı nimetlerdendir. Allah (c.c.) her canlıyı ayrı ayrı düşünmüş, yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli ortamları yaratmıştır. Allah’ın (c.c.) kullarının ihtiyaçlarını önemsemesi onları sevmesindendir. Tüm bunlara bakarak Allah’ın yarattıklarını sevdiğini söyleyebiliriz.
İnsan Hakları ve Demokrasi
5. ÜNİTE : KURALLAR
Kurallar ve Özgürlükler
Toplumsal kurallar hak ve özgürlüklerimizin kullanımını düzenler, onların korunmasına hizmet eder. Bu kurallar aynı zamanda bize sorumluluklar yükler. Örneğin okula gitmek hakkımızdır. Fakat okulda uymamız gereken kurallara uymadığımız zaman eğitim hakkımızdan yeterince faydalanmamış oluruz. Kurallar hak ve özgürlüklerimizi kısıtlıyor gibi algılansa da aslında hak ve özgürlükleri koruma amacı taşır. Unutmayalım ki kurallar olmazsa hayatımızın bir çok alanında karmaşa yaşanır.
TÜRKÇE
Bağlaçlar : Anlam yönünden birbiriyle ilgili cümleleri ve aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlamaya yarayan sözcüklere bağlaç denir.
“Ne… ne, ve, de, ki, öyle ki, ile, yine, yoksa, nitekim, üstelik, hem, ama, fakat, ancak, lakin, ne var ki, oysa, mademki, ya da, demek ki, hem de…” sözcükleri bağlaçlara örnektir.
Bağlaçlar cümlelerden çıkarıldığında anlamda pek fazla eksilme ve daralma olmaz. Bağlaçlar kaldırılıp yerlerine virgül ya da noktalı virgül konulabilir.
Örnekler :
Kardeşi ve ablası geldi. Eve geldim ve uyudum.
Yarışmaya ben de katılacağım. İşlerini bitir de yanımıza gel. Ali de Ayşe de resmimi beğendi.
Defter ile kitap aldım.
Öyle mutluyum ki anlatamam. Aç değilim ki sofraya oturayım.
Seninle gelirim ama yolda yaramazlık yapmayacaksın. Yaramaz ama çalışkan bir çocuktur.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Allah Yarattıklarını Sever
Evren akıl almaz güzelliklerle doludur. Peş peşe sıralanmış dağlar, yemyeşil ormanlar, engin denizler Allah’ın (c.c.) insanlara sunmuş olduğu güzelliklerdendir. Sayısız bitki ve hayvan da Allah’ın (c.c.) bizler için yarattığı nimetlerdendir. Allah (c.c.) her canlıyı ayrı ayrı düşünmüş, yaşamlarını sürdürebilmeleri için
gerekli ortamları yaratmıştır. Allah’ın (c.c.) kullarının ihtiyaçlarını önemsemesi onları sevmesindendir. Tüm bunlara bakarak Allah’ın yarattıklarını sevdiğini söyleyebiliriz.
İnsan Hakları ve Demokrasi
5. ÜNİTE : KURALLAR
Kurallar ve Özgürlükler
Toplumsal kurallar hak ve özgürlüklerimizin kullanımını düzenler, onların korunmasına hizmet eder. Bu kurallar aynı zamanda bize sorumluluklar yükler. Örneğin okula gitmek hakkımızdır. Fakat okulda uymamız gereken kurallara uymadığımız zaman eğitim hakkımızdan yeterince faydalanmamış oluruz. Kurallar hak ve özgürlüklerimizi kısıtlıyor gibi algılansa da aslında hak ve özgürlükleri koruma amacı taşır. Unutmayalım ki kurallar olmazsa hayatımızın bir çok alanında karmaşa yaşanır.
TÜRKÇE
Bağlaçlar : Anlam yönünden birbiriyle ilgili cümleleri ve aynı görevdeki sözcükleri birbirine bağlamaya yarayan sözcüklere bağlaç denir.
“Ne… ne, ve, de, ki, öyle ki, ile, yine, yoksa, nitekim, üstelik, hem, ama, fakat, ancak, lakin, ne var ki, oysa, mademki, ya da, demek ki, hem de…” sözcükleri bağlaçlara örnektir.
Bağlaçlar cümlelerden çıkarıldığında anlamda pek fazla eksilme ve daralma olmaz. Bağlaçlar kaldırılıp yerlerine virgül ya da noktalı virgül konulabilir.
Örnekler :
Kardeşi ve ablası geldi. Eve geldim ve uyudum.
Yarışmaya ben de katılacağım. İşlerini bitir de yanımıza gel. Ali de Ayşe de resmimi beğendi.
Defter ile kitap aldım.
Öyle mutluyum ki anlatamam. Aç değilim ki sofraya oturayım.
Seninle gelirim ama yolda yaramazlık yapmayacaksın. Yaramaz ama çalışkan bir çocuktur.
FEN BİLİMLERİ
5. ÜNİTE : MİKROSKOBİK CANLILAR VE ÇEVREMİZ
Mikroskobik Canlıları Tanıyalım
Gözümüzle görebildiğimiz canlılar olduğu gibi gözümüzle göremeyecek kadar küçük canlılar da vardır. Sütten yoğurt yapımında, uzun süre dışarıda bekleyen bir meyve ya da ekmeğin küflenmesinde, üşüttüğümüzde boğazımız şişmesinde ve bunlar gibi birçok olayda çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük canlılar rol oynar. Çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük olan canlılara “mikroskobik canlılar” denir. Mikroskobik canlıları görebilmek için mikroskop kullanırız.
Mikroskobik canlıların bazılarının yararlı etkileri bazılarının zararlı etkileri bulunmaktadır.
Yararlı Etkileri : Mikroskobik canlılar yoğurt, peynir, sirke, turşu gibi gıdaların yapımında; endüstride çeşitli kimyasal madde ve ilaçların üretiminde kullanılır. Mikroskobik canlılar canlı yaşamı için çok önemlidir. Ölü hayvan ve bitkileri parçalayarak dünyamızın çöplük olmasını engeller.
Zararlı Etkileri : Açık ortamda bırakılan besinlerin bozulmasına, tatlarının ekşimesine ve küflenmelerine neden olan mikroskobik canlılar buzdolabında kolayca üreyip çoğalamazlar. Bu nedenle yiyecekler buzdolabında uzun süre muhafaza edilebilir.
Uygun ortam sağlandığında çok hızlı çoğalırlar. Hastalık yapan birçok mikroskobik canlı kirli ellerimizle vücudumuza girerek çoğalır.
SOSYAL BİLGİLER
Sosyal Kulüpler
Sosyal kulüplerin faydaları şunlardır :
– Boş zamanları yararlı şekilde değerlendirmeyi sağlamak
– Planlı çalışma alışkanlığı edindirmek
– Yardımlaşma duygusu kazandırmak
– Öğrencilerin yeteneklerinin farkına varmasını sağlamak
– Sosyal ilişkilerin güçlenmesine katkıda bulunmak
– Farklı düşünce ve görüşlere saygılı olmayı öğretmek
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Sevgi Allah’ın Bize Verdiği Bir Nimettir
Nimet, Allah’ın (c.c.) insanlara yararlanmaları için verdiği her şeydir. Allah insanlara sayısız nimet vermiştir. Sevgi, Allah’ın bize verdiği en büyük nimettir. Anne babalar çocuklarını sever ve bakımını üstlenirler, arkadaşlar birbirlerini sever ve zor zamanlarında yanlarında olurlar. Sevgi insanları birbirine yakınlaştıran en temel duygudur.
Sevgi sayesinde çevremizdeki insanlarla olmaktan mutluluk duyar, onlar için faydalı işler yaparız. Hissettiğimiz sevgi duygusu ile tüm canlılarla barışık hâlde yaşarız.
İnsan Hakları ve Demokrasi
5. ÜNİTE : KURALLAR
Kurallar
İnsanların bir arada, düzen içerisinde yaşamasını sağlayan kurallar vardır. Kurallar sayesinde belli yerlerde belli davranışlarda bulunuruz. Kurallar, yazılı kurallar ve yazılı olmayan kurallar olarak ikiye ayrılır.
Görgü kuralları, gelenekler, dinî kurallar, ahlâk kuralları yazılı olmayan kurallardır. Yemek yerken
konuşmamak, bayramlarda büyüklerini elini öpmek gibi kurallar bunlara örnektir. Bu kurallara uyulmaması hâlinde ayıplanma, dışlanma gibi yaptırımlarla karşılaşırız.
Yazılı kurallar ise hukuk kurallarıdır. Herkesim yazılı kurallara uyma zorunluluğu vardır. Yazılı kurallara
uyulmadığı zaman devletin yasal güçleri devreye girer.
TÜRKÇE
Edatlar ( İlgeçler ) Tek başına anlamı olmayan, sonuna geldiği sözle cümledeki diğer sözcükler arasında ilişki kuran sözcüklere edat (ilgeç) denir. Edatlara örnekler :
Gibi : Birlikte kullanıldığı sözcüğe eşitlik, benzerlik anlamı katar: Buz gibi su içtim. Ali de Osman gibidir.
Göre : Yönünden ve karşılaştırma anlamı katar: Anlatılanlara göre haklısın. Sen Elif’e göre kısasın.
Kadar : Benzerlik, karşılaştırma, yakınlık, ölçü anlamı katar: Beni kardeşi kadar sever.
İle : Araç, alet, birliktelik, beraberlik, durum ve neden bildirir.Genellikle Başındaki –i sesi düşerek kelimeye bitişik yazılır. Ankara’ya uçakla gittim.
İçin : Neden ve amaç bildirir. Hakkında, yüzünden anlamlarını ifade eder: Başarmak için çalışmalıyım.
Üzere : Kullanıldığı cümlelere amaç, koşul, zaman gibi anlamlar katar: Babam gelmek üzere.
Karşı : Kullanıldığı cümlelere doğru, hakkında anlamları katar: Müziği karşı oldukça ilgilidir.
SOSYAL BİLGİLER
5. ÜNİTE : MİKROSKOBİK CANLILAR VE ÇEVREMİZ
Mikroskobik Canlıları Tanıyalım
Gözümüzle görebildiğimiz canlılar olduğu gibi gözümüzle göremeyecek kadar küçük canlılar da vardır. Sütten yoğurt yapımında, uzun süre dışarıda bekleyen bir meyve ya da ekmeğin küflenmesinde, üşüttüğümüzde boğazımız şişmesinde ve bunlar gibi birçok olayda çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük canlılar rol oynar. Çıplak gözle göremeyeceğimiz kadar küçük olan canlılara “mikroskobik canlılar” denir. Mikroskobik canlıları görebilmek için mikroskop kullanırız.
Mikroskobik canlıların bazılarının yararlı etkileri bazılarının zararlı etkileri bulunmaktadır.
Yaralı Etkileri : Mikroskobik canlılar yoğurt, peynir, sirke, turşu gibi gıdaların yapımında; endüstride çeşitli kimyasal madde ve ilaçların üretiminde kullanılır. Mikroskobik canlılar canlı yaşamı için çok önemlidir. Ölü hayvan ve bitkileri parçalayarak dünyamızın çöplük olmasını engeller.
Zararlı Etkileri : Açık ortamda bırakılan besinlerin bozulmasına, tatlarının ekşimesine ve küflenmelerine neden olan mikroskobik canlılar buzdolabında kolayca üreyip çoğalamazlar. Bu nedenle yiyecekler buzdolabında uzun süre muhafaza edilebilir.
Uygun ortam sağlandığında çok hızlı çoğalırlar. Hastalık yapan birçok mikroskobik canlı kirli ellerimizle vücudumuza girerek çoğalır.
SOSYAL BİLGİLER
Sorumluluk Alalım
Sorumluluk, kişinin üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, kendi davranışlarının sonuçlarını üstlenmesidir.
Hepimizin kendimize, ailemize, çevremize, içinde yaşadığımız topluma karşı sorumluluklarımız vardır.
Aile en küçük toplumsal birimdir. Bir topluluğun üyesi olmayı ve sorumluluk almayı ilk olarak ailemizde öğreniriz. Aileyi oluşturan her bireyin birbirine karşı ve evde besledikleri canlılara karşı sorumlulukları vardır.
Okulumuzda da çalışan ve öğrencilerin sorumlulukları vardır. Okul eşyalarını korumak, sıra ve dolaplarımızın düzenli olmasını sağlamak, kurallara uymak, çalışmalarımızı zamanında ve özenli yapmak bizim sorumluluklarımızdandır.
Kanuni haklarını bilmek, başkalarının haklarına saygı göstermek, toplumun ortak değerlerini ve mallarını korumak toplumsal sorumluluklarımızdandır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
5. ÜNİTE : AHLAK
Sevmek ve Sevilmek İhtiyaçtır
Yeme, içme, giyinme gibi bir çok maddi ihtiyacımız vardır. Maddi ihtiyaçlar dışında insanların sevmek, güvenmek, inanmak gibi manevi ihtiyaçları da vardır. Bu ihtiyaçlar bazen maddi ihtiyaçların da önüne geçecek kadar önemli olur.
Sevgi, kişiyi bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygudur. Sevgi tüm canlıların hayatı için önemlidir. Hayvanlar ve çiçekler de sevgi ile büyür ve gelişir. Sevmek ve sevilmek bizleri rahatlatır, huzur verir. Yaşama daha iyimser bakmamızı sağlar.
Büyüklerimizi ziyaret etmek, arkadaşlarımıza hediye almak da sevgimizi ifade etme şekillerindendir. Sevmekten mutlu olur ve bu sevgiyi paylaşmaktan keyif alırız. Sevmek Allah’ın bizlere verdiği büyük nimetlerdendir. Sevmeyi bilmeyen ya da sevilmeyen insanlar hayattan zevk alamazlar.
TRAFİK
2. ÜNİTE : TRAFİKTE İLKYARDIM
İlkyardım Malzemeleri
İlk yardım çantasında bulunması gereken malzemeler şunlardır : Büyük sargı bez, esmark bandajı,
Hidrofil gaz steril, turnike, üçgen sargı bezi, yara bandı, alüminyum yanık örtüsü, antiseptik solüsyon, tıbbi eldiven, plaster, el feneri, çengelli iğne, küçük makas,
TÜRKÇE
Eylemlerde ( Fiillerde ) Zaman: Varlıkların yaptıkları işleri, hareketleri, varlıklarla ilgili oluşları, duyguları kişiye ve zamana bağlayıp anlatan sözcükler eylem bildiren sözcüklerdir.
Eylem bildiren kelimelerin belirli bir zamanı vardır. Bunlar şunlardır :
Geçmiş Zaman : “-di, -dı, -du, -dü” veya “-miş, -mış, -muş, -müş” eki alan eylemler yapılmış ve bitmiş eylemleri anlatır.
Örnek : “Okudu.” veya “Okumuş.” dediğimizde okumuş geçmiş zamanda kalmıştır. Olmuş, bitmiştir.
Şimdiki Zaman : “-yor” eki almış eylemler içinde bulunulan anda olan, söylendiği anda yapılan eylemlerdir.
Örnek: “Okuyor.” dediğimizde okuma işinin devam ettiğini anlamış oluruz.
Gelecek Zaman : “-ecek, -acak” eki alan eylemler henüz gerçekleşmemiş eylemleri anlatır.
Örnek : Okuyacak. dediğimizde okuma işinin henüz yapılmadığını gelecekte yapılacağını anlamış oluruz.
FEN BİLİMLERİ
Ses Kaydetmeye Yarayan Teknolojiler
Teknolojinin gelişmesi ile kulağımızla duymadığımız ya da az duyduğumuz seslerin şiddeti bazı aletler ile arttırılabilir.
Hoparlör : Radyo, kasetçalar ve televizyondan gelen sesin şiddetini arttıran alettir.
Megafon : Kalabalık topluluklara iletmek için sesin şiddetini arttıran alettir. Megafonun şekli huni biçimindedir. Ses, daha yüksek şiddetle geniş ağızdan çıkar. Ses yükseltici de denir.
Stetoskop : Genellikle doktorlar hastalarını muayene ederken kullanırlar. Kalp ve vücut seslerinin şiddetini
arttırarak sesin daha iyi duyulmasını sağlar.
İşitme Cihazı : İşitme güçlüğü çeken kişilerin kulaklarının içerisine yerleştirdiği alettir. Kişinin etraftaki
sesleri daha yüksek şiddette duymasını sağlar.
SOSYAL BİLGİLER
6. ÜNİTE : ETKİN VATANDAŞLIK
Çocuk Olarak Haklarımız
Her çocuk, doğuştan bazı haklara sahiptir. Tüm dünyadaki çocukların sahip olduğu haklar, 20 Kasım 1989’da, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) ile belirlenmiştir. Türkiye, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi 1990 yılında imzalamıştır. Bu nedenle, sözleşmeyi imzalayan diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çocuk hakları yasalarla korunmaktadır.
Çocuk haklarının korunmasından öncelikli olarak aileler sorumludur. Aileler bu sorumluluğu yerine getiremezse, devlet bu hakları korumakla yükümlüdür. Ülkemizde 2005 yılında Çocuk Koruma Kanunu çıkarılmıştır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Hz. Lokman
Hz. Lokman, Hz. Davut döneminde yaşamış bilge bir insandır. Kuran’ı Kerim’de Allah ( cc) tarafından övülmüş biridir. Hekimlerin atası olarak bilinir. Lokman Hekim adıyla da anılmaktadır. Bütün bitkilerin özünü bildiği ve şifa dağıttığı söylenir. Günümüzde kullanılan bitkisel tedavilerin çoğunun temeli Hz. Lokman’dır. Kuran’ı Kerim’de Hz. Lokman’dan bahseden Lokman Suresi vardır.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
ANLAŞMAZLIK VE UZLAŞI
Bizim haklarımız ve özgürlüklerimiz olduğu başkalarının da hak ve özgürlükleri olduğunu unutmamalıyız. Anlaşmasak da katılmasak da herkesin fikirlerini söylemesine imkan verilmelidir. Uzlaşı sağlamak için çaba harcamamız gerekir. Uzlaşı sağlayamadığımız zaman anlaşmazlıklar devam eder. Uzlaşamamış kişiler arasında güven ve saygı olması mümkün değildir. Uzlaşı sağlandığı takdirde insanların birbirine güveni ve saygısı artar. Bu sebeple uzlaşı için gayret etmeliyiz.
TÜRKÇE
Eylemler ( Fiiller ) Varlıkların yaptıkları işleri, hareketleri, varlıklarla ilgili oluşları, duyguları kişiye ve zamana bağlayıp anlatan sözcükler eylem bildiren sözcüklerdir.
Örnek :
Okuldan eve kadar yürüdüm. Bir hareketi bildirmektedir.
Annemle evi temizledik. Bir işi bildirmektedir.
Saksıdaki çiçekler solmuş. Bir oluşu bildirmektedir.
Ailemi çok severim. Bir duyguyu bildirmektedir.
Kişi; eylemdeki işi, hareketi, oluşu yapan varlıktır. Eylemlerin kişilerini sonlarına gelen eklerden anlayabiliriz.
Yazdım. ( ben )
Yazdın. ( sen )
Yazdı. ( o )
Yazdık. ( biz )
Yazdınız ( siz )
Yazdılar ( onlar )
FEN BİLİMLERİ
Geçmişten Günümüze Ses Teknolojileri
Ses hayatımızda oldukça önemli bir yere sahiptir. Örneğin ses olmasaydı iletişim kurmamız zorlaşırdı, arabamızın alarm sesi olmasaydı hırsız istediği gibi arabamızı soyardı, arkamızdan gelen bir arabayı fark edemezdik.
Günlük hayatımızın bir çok alanında ses teknolojilerini kullanmaktayız.
Geçmişten günümüze ses teknolojilerinin gelişimi şöyledir :
– Alexandr Graham Bell telefonu icat etti.
– Daha sonra radyo ve telsiz icat edildi.
– Thomas Edison sesin kaydedilmesini sağlayan fonografı icat etti.
– Sesler plaklar üzerine kaydedilmeye başlandı. Plakları dinlemek için önce gramofon sonra da pikap icat edildi.
– Kasetçalarlar icat edildi.
– Daha sonra ses ve görüntü birlikte kaydedilmeye başlandı.
– Günümüzde ses ve görüntüler çok kaliteli bir şekilde DVDlere kaydedilmektedir.
Trafik
KURALLARA UYALIM
Trafik kuralları, işaret ve levhaları uzun yılların deneyimleri ve bilimsel çalışmaların bir sonucudur. Trafik kuralları, işaret ve levhaları ülkeler arasında küçük farklılıklar gösterse de daha çok evrenseldir diyebiliriz.
Trafik kazalarının oluş sebepleri incelendiğinde, en önemli sebebin insanların kurallara uymaması olduğu görülmektedir. O halde trafik kazalarını azaltmak istiyorsak trafik kurallarını bilmeli ve daha da önemlisi trafik kurallarına uymalıyız.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
UZLAŞI YOLLARI
Sorun yaşadığımız kişilerle güzelce konuşabiliriz. Onların duygu, düşünce ve isteklerini anlamaya çalışabiliriz. Ortak bir çözüm bulup uygulayabiliriz. Bu süreçte her iki tarafında saygılı, sabırlı ve iletişime açık olması gerekir.
TÜRKÇE
Soru Eki “mı,mi, mu, mü”nün Yazılışı
mı, mi, mu, mü soru eki her zaman ayrı yazılır.
Örnek : Yeni çıkan robotu gördün mü ?
Sen de geldin mi ?
Soru ekinden sonra gelen ekler bu eke bitişik yazılır.
Örnek : Yapaca mısın ?
Okuyor muydu ?
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığı zaman da ayrı yazılır.
Örnek : Güneş açtı mı her yer aydınlanır. ( soru sormuyor zaman belirtiyor. )
Elisa güzel mi güzel bir kızdır. ( Burada da soru sormuyor. Pekiştirme görevi yapıyor )
FEN BİLİMLERİ
Işık Kirliliği
Belirli bir işin yapılabilmesi için gereken aydınlatma miktarını aşan ışığa ve ışığın istenilmeyen bölgelere düşmesine ışık kirliği denir. Işık kirliliği ışığın yanlış yönde, yanlış miktarda ve yanlış yerde kullanılması sonucu oluşur.
– Park, bahçe ve spor alanlarının aydınlatılması için gereğinden fazla ışık kullanmak.
– Binaların iç aydınlatmalarında dışarı taşan ışıklar.
– Işıklı reklam ve ilan panolarının fazla olması
– Turistik mekanların dış cephe aydınlatmaları
– Sosyal yaşamın gece devam etmesi.
Işık kirliği ekonomimize zarar verdiği gibi doğal yaşamı olumsuz etkiler. Örneğin deniz kaplumbağalar deniz yerine ışığa doğru giderek yaşamını kaybederler. Göçmen kuşlar ışıklı yerlere gelerek yollarını kaybedebilir. Ayrıca kuşlar, böcekler aydınlatılmış yüzeylere çarparak ölebilirler.
SOSYAL BİLGİLER
Kaynakları Bilinçli Tüketelim
Kaynakları 3 gruba ayırabiliriz :
Doğal Kaynaklar : Su, hava, madenler, toprak, tohum, hayvanlar, orman ve bitkiler…
İnsan Kaynakları : Çiftçi, mühendis, doktor, öğretmen, tüccar…
Para : Çalışma karşılığı alınan ücret, maaş, kira geliri…
Yukarıda yazdığımız kaynakların hiçbiri de sınırsız değildir. Bu nedenle gerek doğal kaynaklar, gerek insan kaynakları, gerekse para tasarruflu kullanılmalıdır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Kuran’ı Kerim’in İç Düzeni
Kuran’ı Kerim’in içeriği bir düzene göredir. Bu düzeni Allah (cc) Cebrail meleği aracılığıyla peygamber efendimize bildirmiştir.
Kur’an-ı Kerim’in surelerini meydana getiren her bir cümlesine “ayet” denir. Kuran’ı Kerim’de 6666 ayet vardır. Bazı ayetler çok olabilirken bir sayfa uzunluğunda olan ayetler de vardır. Kuran’daki en uzun ayet Bakara suresinin 282. ayetidir. Ayetler “durak” adı verilen işaretlerle birbirinden ayrılır.
Kur’an-ı Kerim’in ayetlerden oluşan her bir bölümüne “sure” denir. Tevbe suresi hariç her surenin başında besmele vardır. Kuran’da 114 sure vardır. Sureler de farklı uzunlukta olabilirler. Kevser suresi en kısa sure, Bakara suresi en uzun suredir. Kuran’daki ilk sure Fatiha suresi, son sure ise Nas suresidir. Sureler adlarını surede anlatılan bir olaydan, bir konudan veya bir isimden alırlar.
Kur’an-ı Kerim’in yirmi sayfadan oluşan her bir bölümüne “cüz” denir. Kur’an-ı Kerim’de otuz cüz vardır.
Kur’an’ın tamamını ezbere bilen kişilere “hafız” denir.
Kur’an-ı Kerim’in başka dillere çevirisine “meal” denir.
Trafik
TRAFİK KAZALARININ ETKİLERİ
Trafik kazalarında yalnızca kazaya karışan kişiler değil kazaya karışan kişilerin yakınları da etkilenir. Trafik kazasının en üzücü yanı can kayıplarıdır. Ancak kaza sonrası tedavi süresi ve tedavi maliyeti de kişinin hayatını olumsuz etkileyebilir. Kişi tamamen iyileşmiş olsa bile psikolojik yardım alabilir.
Trafik kazaları bireyleri etkilediği gibi ülke ekonomisine zarar verir. Trafik kazaların azalması demek kazalardan etkilenen insanların azalması demektir. Ayrıca kazalar azaldığında ekonomik kayıplar da azalacak ve ülkemiz için yeni yatırımlar yapılabilecektir.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
UZLAŞI GEREKTİREN VE GEREKTİRMEYEN DURUMLAR
Sadece kendimizle ilgili konularda uzlaşıya gerek yoktur. Ancak toplumsal yaşamda başkalarıyla etkileşim ve iletişim içinde olduğumuz için uzlaşı gerektiren durumlar olabilir.
Toplumsal yaşamı düzenleyen bazı kurallar vardır. Bunlar nettir. Bu kurallar üzerinde tartışıp tekrar uzlaşmaya gerek yoktur. Örneğin okula geliş saati bellidir. Bunu tekrar tartışmak gereksizdir.
TÜRKÇE
Soru Eki “mı,mi, mu, mü”nün Yazılışı
mı, mi, mu, mü soru eki her zaman ayrı yazılır.
Örnek : Yeni çıkan robotu gördün mü ?
Sen de geldin mi ?
Soru ekinden sonra gelen ekler bu eke bitişik yazılır.
Örnek : Yapaca mısın ?
Okuyor muydu ?
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığı zaman da ayrı yazılır.
Örnek : Güneş açtı mı her yer aydınlanır. ( soru sormuyor zaman belirtiyor. )
Elisa güzel mi güzel bir kızdır. ( Burada da soru sormuyor. Pekiştirme görevi yapıyor )
FEN BİLİMLERİ
Aydınlatma Araçlarını Tasarruflu Kullanalım
Aydınlatmada kullanılan ışık kaynaklarının yaşamımızdaki yerinin çok önemli olduğunu biliyoruz. Aydınlatma araçlarının tasarruflu kullanılması büyük önem taşır. Tasarruf etmeden, gereğinden fazla kullandığımız aydınlatma araçları ekonomik olarak önce bize ve ailemize sonra ülke ekonomisine zarar verecektir. Aydınlatma araçlarının belirli bir ömrü vardır. Gereksiz kullanıldığında ömürleri kısalır. Aydınlatma araçlarını tasarruflu kullandığımız zaman hem bu araçların ömürlerini uzatırız hem de enerji tasarrufu yaparız. Enerji tasarrufu sayesinde ülkemiz enerji sıkıntısından kurtulur. Enerji kaynaklarımız verimsiz kullanılmamış olur. Bilinçsiz tüketim sonucunda oluşan her türlü katı, sıvı ve gaz atıkların çevre kirliliğine neden olacağını unutmamamız gerekir.
SOSYAL BİLGİLER
Bilinçli Tüketici
Tüketici, mal ve hizmetlerden yararlanan, satın alıp kullanan, yiyip içerek, kullanarak tüketen kişidir. Alışverişte her birimiz birer tüketiciyiz. Bir tüketici olarak bilinçli davranmak, alışveriş sırasında ve sonrasında sorun yaşamamızı önler.
Bilinçli Bir Tüketici Nasıl Davranır?
– Alışverişe çıkmadan önce alacaklarının listesini yapar.
– Bir ürünü satın alırken gerçekten bu ürüne ihtiyacı olup olmadığını düşünür.
– Alacağı ürünler hakkında fiyat araştırması yapar.
– Malın fiyatının bütçesine uygun olup olmadığına bakar.
– Hiçbir ürünü görmeden ve incelemeden satın almaz.
– Karar verirken reklamların etkisinde kalmaz.
– Alacağı malın sağlam olup olmadığına dikkat eder.
– Gıda ürünlerinin üretim tarihlerini ve son kullanma tarihlerini kontrol eder.
– Buzdolabı, çamaşır makinesi gibi dayanıklı ürünlerde TSE (Türk Standartları Enstitüsü) damgası olup olmadığını kontrol eder.
– Televizyon, bilgisayar gibi elektronik ürünler alacak ise garantili ürünlere yönelir.
– Satın aldığı ürünlerin faturasını ve fişini alır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Kuran-ı Kerim’in Kitap Hâline Getirilmesi ve Çoğaltılması
Kuran’ı yazıya geçiren sahabelere “vahiy kâtipleri” denir. Kuran’ın karşılıklı olarak okunmasına “mukabele” denir. Kuran’ın baştan sona hepsinin okunmasına “hatim” denir.
Kuran’ın indirilişi 23 sene sürmüş ve Hz. Muhammed (s.a.v.) vefat etmeden önce tamamlanmıştır. Peygamberimizin vefatından sonra çıkan savaşlarda, Kuran’ı ezbere bilen sahabeler ölmeye başlamış, bu durum Hz. Ömer’i kaygılandırmıştır. Bu kaygısını devlet başkanı olan Hz. Ebu Bekir’e bildirmiş, o da Kuran’ı toplatma ve kitap hâline getirme kararı almıştır. Hz. Ali’nin de gayretleriyle Kuran-ı Kerim kitap hâline getirilmiştir. Kur’an’ın toplatılmış ilk hâline “Mushaf” denir.
İslam dininin dünyada hızla yayılması, ancak Allah’ın (c.c.) mesajlarının insanlara tam olarak ulaşamaması sebebiyle Kur’an Hz. Osman zamanında çoğaltılmıştır.
Trafik
TRAFİKTE SABIR, SAYGI VE SORUMLULUK
Trafikte saygılı ve sabırlı olmak da kurallar kadar önemlidir. Saygılı ve sabırlı olmak, sorumlu davranmak trafik güvenliğine katkı sağlayacaktır. Trafikte başka insanlara karşı sabırlı ve saygılı olmalıyız. Sabırsız ve saygısız davranışlar insanları rahatsız edeceği gibi kazalara da neden olabilir.
Şayet kurallara uymamız için bizi uyaran olursa onlara teşekkür ederek uyarılarını dikkate almalıyız.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
ÜNİTE 4 : UZLAŞI
ANLAŞMAZLIKLARIN NEDENLERİ
İnsanların duygu düşüncelerinin farklı olduğunu biliyoruz. Bunun sonucunda bazen istek ve tercihlerimizde farklı olabilir. Bu farklılıklar bazen anlaşmazlıklara neden olabilir. Bu doğaldır. Ancak bazen ortada haklı veya haksız yoktur. Taraflar kendi açılarından haklıdırlar. Böyle bir durumda taraflar bakış açısını değiştirip doğru iletişim kurabilirse sorun ortadan kalkar.
FEN BİLİMLERİ
ÜNİTE 4 :
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE AYDINLATMA VE SES TEKNOLOJİLERİ
UYGUN AYDINLATMADA DİKKAT ETMEMİZ GEREKENLER
– Işık, doğrudan gözümüze gelmemelidir. Işık sol omuz üstünde gelmelidir.
– Aydınlatma yapılırken ışık ne çok parlak ne de çok zayıf olmalıdır.
– Aydınlatma için enerji tasarrufu sağlayacak aydınlatma teknolojileri seçilmelidir.
– Floresan lambalar beyaz ışık verdiğinden gözleri daha az yorar.
– Gece ders çalışırken masa lambası tercih etmeliyiz.
SOSYAL BİLGİLER
ÜNİTE 5 : ÜRETİM DAĞITIM VE TÜKETİM
Ekonomik Faaliyetler
İnsanların, yaşamlarını sürdürebilecekleri alım gücüne sahip olmaları için para kazanmaları gerekir. Parayı ise çeşitli işlerde çalışarak kazanırlar. Kişilerin, para kazanmak için yaptığı etkinliklere ekonomik faaliyetler denir.
En yaygın ekonomik faaliyetler şunlardır : tarım, hayvancılık, sanayi, ticaret, madencilik, turizm, ormancılık,
ulaşım, hizmet sektörü.
Ekonomik faaliyetler gerçekleştirilirken gelir ve giderler olur. Bunu gösteren bir bütçe yapılır. Ekonomik faaliyetlerde üretim-dağıtım- tüketim aşamaları vardır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Ünite 4 : Kuran ve Yorumu
Kur’an-ı Kerim’in Hz. Muhammed’e İndirilişi
Vahiy : Yüce Allah’ın (c.c.) mesajlarını peygamberlerine bildirmesidir. Allah insanlara doğru göstermek için vahiy gönderir. Peygamber efendimiz içinde yaşadığı toplum yanlış davranışlarından rahatsız oluyordu. Bu yüzden sık sık insanlardan uzaklaşarak düşüncelere dalıyordu. Nur Dağı’ndaki Hira mağarasına gidip bir süre burada kalıyordu. İlk vahiy Miladi 610 yılında, Ramazan ayında, Kadir Gecesi Cebrail aracılığıyla gönderildi.
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) ölümüne kadar 23 yıl boyunca Allah (c.c.), Hz. Muhammed (s.a.v.) aracılığı ile insanlara mesajlarını gönderdi. Kur’an’ın parça parça inmesi, insanların onu anlamasını kolaylaştırıyordu. Böylece uygulanması da mümkün oluyordu.
Hz. Muhammed (s.a.v.) büyük bir gayretle insanları Allah’ın (c.c.) yoluna davet etti. İnanmayanlar Peygamberimize çok eziyet ediyor ve onu çok üzüyorlardı. Hz. Muhammed (s.a.v.) ara ara gelen vahiylerle teselli buluyor, Allah’ın (c.c.) ona yol göstermesi ile peygamberlik vazifesini aksatmadan yapıyordu.
Trafik
TEHLİKELİ DAVRANIŞLAR
Motorlu taşıtlar yük ve insan taşımacılığı için ayrı ayrı tasarlanmışlardır. Yolculuk yaparken insan taşımacılığına uygun otomobil, minibüs, otobüs gibi araçları tercih etmeliyiz. Yük taşımacılığı için kullanılan araçlar insan taşımacılığı için uygun ve güvenli değildir.
Yolcuların, şoförün dikkatini dağıtıcı hareketler yapmaması, emniyet kemerini takması, araçtan dışarıya sarkmaması gerekir.
Ayrıca bisiklet, kaykay gibi araçları kullanırken taşıtlara asılmak, taşıtların önüne geçmeye çalışmak tehlikelidir.
İNSAN HAKLARI YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ
DOĞUŞTAN KAZANILAN TEMEL HAKLARIMIZ
Başkalarının yaşama şekline karışmadan kendi yaşamımıza yön verme özgürlüğüne hak denir. Temel haklarımız şunlardır:
-Yaşama hakkı
-Sağlık hakkı
-Düşünce özgürlüğü ve İfade özgürlüğü
-Din ve vicdan özgürlüğü
-Eğitim hakkı
– Özel yaşamın gizliği hakkı
– Vatandaşlık hakkı
– Kişi dokunulmazlığı hakkı
SOSYAL BİLGİLER
Duygu ve Düşünceler
Duygu, belirli bir nesne, olay veya bireylerin, iç dünyamızda uyandırdığı izlenimdir. Korku, üzüntü, şaşkınlık, mutluluk duygulardan bazılarıdır.
Düşünce ise düşünme sonucunda varılan, düşünme ürünü olan görüştür.
Duygularımız, düşüncelerimizi etkiler. Olumlu düşüncelerimiz olduğunda duygularımız da olumlu olur (Mutluluk, sevinç olumlu duygulardır.)
Gün boyunca farklı durumlar, olaylar ve insanlarla karşılaşırız. Bu yüzden duygu ve düşüncelerimiz de değişir. Örneğin, arkadaşımız hediye verdiğinde mutlu oluruz. Beklemediğimiz olaylar karşısında şaşırabiliriz.
Örneğin, Elif’in matematik sınavı çok iyi geçmiş. Sınavda başarılı olduğunu düşünerek mutlu olmuş.
Duygular da düşüncelerimizi etkiler. Mutlu olduğumuzda bizi her zaman kızdıran olay ya da davranışlara kızmayız. Örneğin, Damla okul servisi geç kalınca sinirlenir. Fakat bugün o kadar mutludur ki servis geç kaldığında “Trafiğe takılmıştır.” diyerek sakince beklemeye devam eder.
Duygu ve düşünceleri ifade etmek insanların en doğal ihtiyacıdır. Duygu ve düşünceleri ifade etmenin birçok yolu vardır. Sağlıklı iletişim kurmak için duygu ve düşünceleri açıklıkla ve olumlu bir dille ifade etmek gerekir. Örneğin, “Seninle arkadaşlık ettiğim için çok mutluyum.””Bu davranışından dolayı sana biraz kızgınım.”
FEN BİLİMLERİ
Kollar ve Bacaklar
Kol ve bacak kemikleri uzun kemiklerden oluşmuştur, aralarında tam oynar eklemler vardır.
Pazu, ön kol, dirsek, el bilek, el tarak ve el parmak kemikleri kol iskeletini oluşturur.
Uyluk, kaval, baldır, diz kapağı, ayak bilek, ayak tarak ve ayak parmak kemikleri bacak iskeletini oluşturur. Uyluk kemiği insan vücudunun en uzun ve en sağlam kemiğidir.
EKLEM
İskelet sistemini oluşturan kemikler arasındaki bağlantıyı sağlayan birleşme yerine eklem denir. Yani eklem kemiklerin birbirine bağlandığı yerdir. Eklemler iki kemik arasında tampon görevi görerek kemiklerin birbirine sürtünüp aşınmasını engeller.
EKLEM ÇEŞİTLERİ
Oynar Eklem Kemiklerin hareket etmesini sağlar. Kol ve bacaktaki eklemler. Yarı Oynar Eklem Hareketi daha kısıtlı olan eklemlerdir. Omurga, göğüs kafesi ve alt çene kemiğindeki eklemler. Oynamaz Eklem Hareket sağlamaz sadece kemikleri birbirine bağlarlar. Kafatası ve kalçadaki eklemler.
İSKELETİN GÖREVLERİ
· Kas ve eklemler yardımıyla hareket etmemizi sağlar.
· İnsan vücudundaki hayati organları korur.
· Vücuda genel şeklini verir. Vücudun dik durmasını sağlar.
· Vücuda dayanıklılık ve destek sağlar.
· İç organlara ve kaslara tutunma yüzeyi sağlar.
KASLARIN YAPISI VE GÖREVLERİ
Kaslar tüm iskelet sistemini saran, eklem ve kemikler ile birlikte hareketi sağlayan yapılardır. Kaslar vücuda şekil verir.
Kaslar kemiklere kiriş (tendon) denilen esnek olmayan şeritlerle bağlıdır.
Kaslar lifli yapıları sayesinde kasılıp gevşeyerek kemikleri hareket ettirir. İskelet kasları çiftler halinde çalışır. Kaslardan birisi gevşerken diğeri kasılır. Kasılan kas kısalır, şişer ve bağlı olduğu kemiği çekerek hareket ettirir. Bir kas kasılırken onun karşıtı olan kas gevşer, uzar. Gevşeme kasın normal (dinlenme) pozisyonudur.
İSKELET VE KAS SAĞLIĞI
ü Dengeli ve yeterli beslenmeliyiz. Et, yumurta, süt ürünleri yemeli; süt içmeliyiz.
ü Oturuş, duruş ve yürüyüş şeklimize dikkat etmeli; dik oturmalı ve dik yürümeliyiz.
ü Düzenli spor yapmalıyız. Uyku düzenimize dikkat etmeliyiz.
ü Kemik gelişimine olumlu etkisi olduğu için güneş ışığından yeterince yararlanmalıyız.
ü Ağır yük kaldırmamalıyız. Çanta tek omuzda taşınmamalıdır.
ü Yerden bir şey alırken eğilmemeli, çömelerek almalıyız.
ü Fazla kilo almaktan kaçınmalıyız.
TRAFİKTE GÜVENLİK
CAN GÜVENLİĞİMİZ
Kara yolları üzerinde yayaların, araçların ve hayvanların hâl ve hareketlerine trafik denir. Günlük hayatımızda çoğu zaman trafiğin bir öğesi oluruz. İster yaya ister yolcu ister yolcu olalım trafik kurallarına uymalıyız. Trafik kazalarına karşı tedbirli olmalıyız. Trafik kazaları maddi ve manevi kayıplara yol açar. Trafik kurallarına uyarsak hem kendi hayatımızı hem de başkalarının hayatını tehlikeye atmamış oluruz. Çünkü trafikte tek bir kişin hatası bile onlarca kişinin hayatını tehlikeye atabilmektedir.
TÜRKÇE
Eş Anlamlı Kelimeler: Yazılışları ve okunuşları farklı olmasına rağmen aynı anlamı taşıyan kelimelerdir. Eş anlamlı sözcükler birbirlerinin yerine kullanılabilir.
Örneğin ; siyah – kara, cevap – yanıt, kalp – yürek, kelime – sözcük, ileti – mesaj, dil – lisan,
bellek – hafıza, uygarlık – medeniyet, al – kırmızı, misafir – konuk, model – örnek
Zıt Anlamlı Kelimler : Anlamca birbirinin karşıtı olan, birbiriyle çelişen kelimelere zıt anlamlı kelimeler adı verilir. Türkçemizde her sözcüğün eş anlamlısı olmadığı gibi zıt anlamlısı da yoktur
Örneğin ; uzun-kısa, siyah-beyaz, mutlu-üzgün, büyük-küçük, acı-tatlı, boş-dolu, güzel-çirkin
FEN BİLİMLERİ
ÜNİTE 4 :
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE AYDINLATMA VE SES TEKNOLOJİLERİ
Geçmişten Günümüze Aydınlatma Teknolojileri
Aydınlatma araçlarının tarihi gelişimini aşağıdaki gibi özetleyebiliriz;
– İnsanlar meşale yapmayı öğrendi. Meşale ucu ağaç reçinelerine bulanmış odun parçası şeklindeydi.
– Sümerler yağ lambalarını kullanmaya başladı. Kandiller ve yağ lambaları uzun süre aydınlanmada kullanıldı.
– Gaz lambaları İngiltere ve Almanya’ da kullanılmaya başlandı.
– Edison ampulü icat etti.
– Lewis Howard uzun süre dayanabilen karbon filamenti icat etti.
– Florasan lambalar keşfedildi.
– Normal ampullerden daha fazla ışık verip daha az enerji tüketen halojen lambalar icat edildi.
SOSYAL BİLGİLER
ÜNİTE 5 : ÜRETİM DAĞITIM VE TÜKETİM
İstek ve İhtiyaçlarımız
İnsan yaşamı için gerekli olan ve yokluğunda sıkıntı çekilen koşul ya da maddelere ihtiyaç denir. Örneğin beslenme, barınma giyinme birer ihtiyaçtır.
Yaşamımızı sürdürmek için gerekli olmayan ama onlara sahip olunduğunda kişiyi mutlu edecek koşul ya da maddelere istek denir. Örneğin bir bisiklete ya da tablete sahip olmak istektir.
Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmemiz için önce temel ihtiyaçlarımızı, sonra da ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi karşılamamız gerekir.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Ünite 4 : Kuran ve Yorumu
Son İlahî Kitap Kur’an-ı Kerim
Allah (cc) insanlara yol göstermek, onlara nasıl ibadet edeceklerini göstermek için peygamberler seçmiş ve vahiy yoluyla peygamberlere mesajlarını bildirmiştir. İlk peygamber Hz. Adem, son peygamber ise Hz. Muhammed’dir. Peygamberlerden dördüne ilahi kitap gönderilmiştir. Hz. Musa’ya Tevrat, Hz. Davut’a Zebur, Hz. İsa’ya İncil ve Hz. Muhammed’e Kuranı Kerim gönderilmiştir. Peygamber efendimizi son peygamber olduğu gibi Kuranı Kerim de son kutsal kitaptır.
Trafik
TEHLİKELER VE ÖNLEMLER
Alınabilecek bazı önlemlerle trafik kazalarını azaltabilir ve önleyebiliriz. Bu önlemlerden bazıları şunlardır :
– Uykusuz ve yorgunken araç sürmemek, araç sürerken dikkat dağıtıcı başka şeylerle ilgilenmemek.
– Araçların bakımını yapmak. Eksiği ve hasarı olan araçlarla trafiğe çıkmamak.
– Karayollarının bakımını, aydınlatmasını ve gerekli işaretlendirmeleri yapmak.
– Kar, sis gibi olumsuz hava koşulların karşı önlem almak.
– Araçlarda ayakta durmamak, 10 yaşından küçük çocukları ön koltukta oturtmamak.
– Araçtan elimizi,kolumuzu, başımızı çıkartmamak.
– Emniyet kemeri takmak
– Küçük çocuklar için çocuk koltukları kullanmak.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
ADİL DAVRANILMAZSA
Hayatımızda bazen adil olmayan durumlarla karşılabiliriz. Adaletin sağlanmadığı eşitsizliğin giderilmediği durumlarda kendimizi güvende hissetmeyiz. Güvensizlik hissi ise topluma karşı olumsuz duygular beslememize sebep olur. Böylece o toplumda insanların birbirine güveni, sevgisi saygısı azalır.
Adaletin sağlandığı bir toplumda yaşayan insanlar, yaşadıkları toplumun bir parçası olmaktan mutludurlar. Kendilerini yaşadıkları topluma ait, güvende ve mutlu hissederler. Böyle bir toplum ise daha mutlu olur.
FEN BİLİMLERİ
Karışımlar Ekonomik Değeri
Her şeyin karışık atıldığı çöp kutusundaki atıkların geri dönüşüme katılmaları hem zordur hem de geri dönüşecek ürünün kalitesi azalır. Karışımları ayrı ayrı kağıt, cam, pil gibi kutulara atarsak işimiz kolaylaşır. Yeniden değerlendirilebilecek atıkların çeşitli yöntemlerle tekrar üretim sürecine katılmalarına “geri dönüşüm” denir.
Geri Dönüşümün Amacı:
1- Kaynakların lüzumsuz kullanılmasını önlemek
2- Çevre kirliliğinin azalmasını sağlamaktır.
Karışımları ayırma ve geri dönüşüm sayesinde :
* Doğal kaynaklarımız korunmuş
* Enerji tasarrufu yapılmış
* Çevre kirliliği önlenmiş
* Hava kirliliği azalmış
* Geleceğe ve ülke ekonomisine yatırım yapılmış olur.
SOSYAL BİLGİLER
Teknolojik Ürünlerin Kullanımı
Bilgisayar ve internet sayesinde aradığımız bilgilere kısa sürede ulaşabiliyoruz. Ancak teknolojik ürünlerin yararlarının yanı sıra zararları da vardır. Ürünlerin zararlarından korunmak için :
– Televizyon yakın mesafeden izlenmemelidir.
– Cep telefonları kullanılmadığı zaman kapatılmalıdır.
– Elektrikli aletler kullanılırken ıslak mekânlarla temas edilmemelidir.
– Radyo, elektrikli saat gibi araçlar mümkünse pille kullanılmalıdır.
– Ürünleri kullanım kılavuzuna uygun kullanmalıyız.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Hz. Muhammed’in (s.a.v.) Çocukluk ve Gençlik Yıllarındaki Erdemli Davranışları
– Peygamber efendimiz aile büyüklerine her zaman saygılı davranmıştır. Saygıda kusur etmemiştir.
– Peygamber efendimiz dürüst ve güvenilir bir insandı. Kötü davranışlardan her zaman uzak durmuş, insanları asla kırmamış ve incitmemiştir.
– Peygamber efendimizi yoksullara ve yardıma ihtiyacı olanlara her zaman sahip çıkmıştır.
– Peygamber efendimizi her zaman doğru sözlü olmuş, yalan vb davranışlardan uzak durmuştur.
– Peygamber efendimiz söz verirken dikkat ederdi. Tutamayacağı sözler vermezdi. Söz vermişse de mutlaka yerine getirmeye çalışırdı. İnsanların güvenini boşa çıkarmazdı.
– Peygamber efendimizi tutumlu bir insandı. İsraftan her zaman kaçınmıştır.
Kısacası peygamber efendimizde iyi olan özellikler mevcutken hiçbir olumsuz özellik taşımamıştır.
Trafik
TRAFİK KAZALARININ NEDENLERİ
Trafik kazaların sebepleri incelendiğinde ilk sırada yüzde 99 ile insanların hataları olduğu görülmektedir. Bununla birlikte yol, araç kusurları ve iklim şartları da kazaların sebepleri arasındadır. Demek ki insanlar trafik kurallarına uyup gereken tedbirleri alırlarsa kazalar büyük oranda azalmış olacaktır. Ayrıca iklime uygun tedbirler alınıp, araçlarında düzenli bakımı ve kontrolü sağlanırsa kazaların azalması sağlanmış olacaktır.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
ADALET VE EŞİTLİK SAĞLANMALI
Bir toplumda haksızlığın önlenebilmesinin koşulu eşitliğin ve adaletin sağlanmasıdır. Bu nedenle hem bireyler hem de yasalar adil olmalıdır. Böylece toplumsal düzen adil olur. Adil bir toplumda birlikte yaşama arzusu güçlenir, birlik ve beraberlik sağlanır.
Adalet ve eşitliğin sağlanmadığı toplumlarda insan hak ve özgürlükleri çiğnenir ve düzen bozulur. Bu nedenle birey olarak hem kendimize adil davranılmasını gözetmeli hem de diğer insanlara karşı adil davranmalıyız
FEN BİLİMLERİ
Karışımlar Ayrıştırılması
Karışımı oluşturan maddeleri birbirlerinden ayırabilmek için bazı yöntemler kullanırız. Bu yöntemler şunlardır :
– Süzme yöntemi. Örneğin makarna ve suyunu bu yöntemle ayrıştırabiliriz.
– Yüzdürme yöntemi. Örneğin talaş ve çivi karışımını bu yöntemle ayrıştırabiliriz..
– Buharlaştırma yöntemi. Örneğin tuzlu su çözeltisini ayrıştırmak için buharlaştırma yöntemini kullanabiliriz.
– Mıknatısla ayırma yöntemi. Örneğin tahta ataş karışımını bu yöntemle ayrıştırabiliriz.
SOSYAL BİLGİLER
Teknolojik Ürünlerin Zaman İçinde Gelişimi
Günümüzde kullandığımız bir çok teknolojik ürün ilk icat edildiklerinden bu yana sürekli bir değişim ve gelişim göstermişlerdir. Özellikleri gelişmiş, fiyatları da ucuzlamıştır. Bu da bu ürünlerin daha çok kişi tarafından kullanılmasını sağlamıştır. Örneğin ilk bilgisayar bizim okulumuz kadar büyükken şimdi bir çantanın içine sığacak kadar küçülmüştür. İlk bilgisayarları sadece çok zengin kişiler ve şirketler kullanırken günümüzde nerdeyse hemen her evde bilgisayar vardır. Bu söylediklerimizi diğer bir çok ürün için de geçerlidir.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Hz. Muhammed’in Doğumu, Çocukluk ve Gençlik Yılları
– Hz. Muhammed (s.a.v.), 20 Nisan 571 tarihinde Mekke’de doğdu.
– 4 yaşına kadar süt annesi Hz. Halime’nin yanında kaldı.
– 6 yaşındayken annesi Hz. Amineve bakıcısı Ümmü Eymen ile birlikte babasının mezarını ziyaret için Medine’ye gitti. Dönüşte annesi hastalandı ve vefat etti. Bakıcısı Ümmü Eymen O’nu dedesi Abdulmuttalip’e teslim etti.
– 6 yaşından 8 yaşına kadar dedesinin yanında kaldı.
– 8 yaşında dedesi vefat edince amcası Ebu Talip’in yanında kaldı. Ebu Talip ve eşi Fatıma onu kendi çocuklarından ayırmamış, çok sevmişlerdir. Ebu Talip ticaretle uğraşmaktaydı. Peygamber efendimiz de amcasının yanında ticareti öğrenmiştir.
Peygamber efendimizi 25 yaşında Hz. Hatice ile evlenmiştir. Bu evlilikten 6 tane çocukları oldu. Kasım, Abdullah, Zeynep, Rukiye, Ümmü Gülsüm ve Fatıma’dır. Fatıma dışındaki çocuklarının hepsi peygamber efendimizden önce vefat etmiştir.
TÜRKÇE
Sıfatlar ( Önadlar )
Bir adı şekil durum renk sayı sıra yer soru bakımından niteleyen, belirten kelimeye sıfat (ön ad) denir. Ön adlar, her zaman bir addan önce gelir.
Yuvarlak masa kırıldı. Şekil belirtiyor.
Eski çantam kayboldu. Durum belirtiyor.
Kırmızı kalem aldım. Renk belirtiyor.
Üç arkadaş geldi. Sayı belirtiyor.
İkinci gün döndüm. Sıra belirtiyor.
Bu kalem benim. Yer belirtiyor..
Nasıl masa aldın. Sorarak belirtiyor.
Trafik
Kurallarla Yolculuk Toplu taşıma araçlarına duraklarda binilmeli, durak haricinde binmek ve inmek için istekte bulunulmamalıdır. Toplu taşıma araçlarından inmek için duraklara gelmeden önce hazırlanılmalı, dikkatsiz ve aceleci davranılmamalıdır.
Yolculuk esnasında diğer yolcular ve taşıt sürücüsü rahatsız edilmemelidir. Gerekli hâllerde; hareketini kısıtlayıcı özel durumu olanlara (engellilere, hastalara, yaşlılara, hamilelere ve yanında küçük çocuk olanlara) yer verilmelidir.
Yararlandığımız toplu taşıma araçlarına zarar vermemeli zarar verenleri de uyarmalıyız. Toplu taşıma
araçlarının toplumun ortak malı olduğunu unutmamalıyız. Kendi taşıtlarımızı, evimizi, eşyalarımızı nasıl özenli kullanıyorsak o toplu taşıma araçlarını da özenli kullanmalıyız.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
İnsanlar Eşittir
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre: Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Toplumda eşitlik yasalar ve kurallarla sağlanıp güvence altına alınır. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Yani haklar ve özgürlükler bakımından zengin-yoksul, kadın-erkek, yaşlı-genç vb. ayrımcılık yapılamaz.
FEN BİLİMLERİ
Madde ve Cisim
Cisim : Maddelerin şekil almış haline cisim denir. Örneğin cam bir maddedir, camdan yapılan sürahi bir cisimdir. Demir bir maddedir, demir boru cisimdir.
Alet : Maddelere şekil vermek için özel olarak yapılmış cisimlere alet denir. Örneğin bıçak, tornavide, çekiç…
Eşya : Hayatımızı kolaylaştıran, evimizde, işyerimizde, yanımızda bulunan nesnelere eşya denir. Örneğin çantamız, koltuklarımız, saç tokası birer eşyadır.
Malzeme : Bir ürün elde etmek için kullandığımız maddeler birer malzemedir. Örneğin pasta yapmak için kullandığımız un, süt, şeker, yumurta birer malzemedir.
Saf Madde ve Karışım
İçerisinde kendisinden başka madde bulundurmayan maddelere “saf madde” adı verilir. Örneğin yağmur suyu, alkol, demir, bakır, alüminyum, altın, gümüş, cıva, oksijen, tuz ve şeker
O hâlde, en az iki farklı maddenin özelliklerini kaybetmeden oluşturdukları maddelere “karışım” veya “saf olmayan madde” adı verilir. Örneğin şekerli su, tuzlu su birer karışımdır.
SOSYAL BİLGİLER
Teknolojik Ürünlerin Mucitleri
İcat, daha önce bulunmayan bir nesnenin geliştirilmesidir. Mucit ise , yeni bir buluş ortaya koyan, icat eden
kişidir. Bazı mucitler ve icatları şöyledir :
Guglielmo Marconi – Radyo
Alexander Graham Bell – Telefon
Josephine Cochrane – Bulaşık makinesi
Percy L. Spencer – Mikrodalga fırın
Thomas Edison – Ampul
Bugün kullandığımız teknolojik ürünlerin büyük kısmı icadından günümüze kadar gelişerek gelmiştir. İcat eden bilim adamları olduğu gibi onları geliştiren bilim adamları da vardır.
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
Hz. Muhammed’in Aile Büyüklerini Tanıyalım
Hz. Muhammed (S.A.V.)
Peygamber efendimiz daha doğmadan babası vefat etmiştir.
0-4 yaş : Sütanne Halime’de kaldı. Halime’nin eşi Haris de peygamber efendimize sahip çıkmıştır. Peygamber
efendimizin süt kardeşlerinin adı Şeyma ve Abdullah’tır.
4-6 yaş: Annesi Amine ile yaşadı
6 yaş : Annesi vefat etti.
6-8 yaş : Dedesi Abdülmuttalip ile kaldı.
8 yaş : Dedesi vefat etti
8-25 yaş : Amcası Ebu Talip ile kaldı.
Hz. Muhammed’in diğer amcaları Hz. Hamza, Hz. Abbas ve Hz. Zübeyr de Hz. Muhammed’e destek olmuşlardır.
.
TÜRKÇE
Betimleme ve Tanımlama
Betimleme, duyularımıza dayanan bir anlatım biçimidir. Betimleme bir kişiyi, bir hayvanı, bir bitkiyi, bir yeri, bir nesneyi, bir varlığı zihnimizde görüntüsü canlanacak şekilde anlatmaktır.
Okuduğumuz metinlerde yer alan betimlemeler, anlatılmak istenenleri daha etkili ve daha canlı anlamamızı sağlar.
Tanımlama ise bir şeyin ne olduğunu anlatmaktır. Sözlükler her sözcüğün tanımını verirler. Tanımlama cümlelerinde demektir,denir, tanımlayacak olursak , tanımlanmaktadır gibi ifadeler kullanırız.
Örneğin : “ Çiçek ve ağaç yetiştirilen yere bahçe denir.” Cümlesinde bahçenin tanımı yapılmıştır.
FEN BİLİMLERİ
Maddenin Isı Etkisiyle Değişimi:
Maddelerin sıcaklıklarını ölçmek için kullanılan alete “termometre” adı verilir. Termometrelerle bulunduğumuz odanın, havanın, balıkların içinde yaşadığı akvaryumun, hastalandığımızda vücudumuzun, fırınların ve başka birçok yerin sıcaklığını ölçebiliriz. Sıfırın altındaki sıcaklıklar termometrelerde “eksi” sayılarla gösterilir. Bu sıcaklıklar okunurken “sıfırın altında” kavramı kullanılır.
Sıcaklıkları farklı iki madde birbiriyle etkileştiğinde aralarında ısı alışverişi olur. Soğuk madde alır, sıcak madde ısı verir. Yani sıcak maddeden soğuk maddeye ısı akışı olur. Isı akışı, sıcaklıkları farklı olan maddeler arasında, iki maddenin sıcaklıkları eşit olana kadar devam eder.
Bir sıvının ısısını kaybederek katı hale geçmesine donma denir. Buzluğa koyduğumuz su donar.
Bir katının ısı alarak sıvı hale geçmesine erime denir. Güneşte bıraktığımız dondurma erir.
SOSYAL BİLGİLER
4. ÜNİTE : BİLİM, TEKNOLOJİ VE TOPLUM
Hayatımızda Teknoloji
Teknoloji kullanılarak üretilen alet, makine vb. araçlara “teknolojik ürün” denir. Günümüzde teknolojik araçları hayatımızın hemen her alanında kullanmaktayız.
Ulaşım : Uçak, tren, otomobil, metro gibi ulaşım araçları daha kısa sürede daha güvenli ulaşım imkanı sağlar.
Eğitim : Akılllı tahta, bilgisayar, projeksiyon, tepegöz gibi teknolojik araçlar eğitimin daha kaliteli olmasını ve bilginin daha kolay aktarılmasını sağlar .
Sağlık : Ultrason, EKG ( elektro kardiyo grafi ), röntgen, tomografi, mikroskop, stetoskop, enjektör gibi ürünler sağlık alanında hastaların daha kolay ve daha kısa sürede tedavi edilmesini sağlamaktadır.
Ev Ürünleri : Elektrik süpürgesi, bulaşık makinesi, çamaşır makinesi, ütü, buzdolabı, mutfak robotu gibi teknolojik ev aletleri işlerin daha kısa sürede ve kolay yapılmasını sağlar.
İletişim : Telefon, cep telefonu, televizyon, internet, bilgisayar gibi ürünler daha çabuk ve daha kolay iletişim imkanı sağlamıştır.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
Haklıyla haksızı ayırt etmek, herkese hakkı olanı vermeye adalet denir.
Bedensel ve düşünsel farklılıkları ne olursa olsun, bütün insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar bakımından hiçbir ayrım bulunmaması durumuna eşitlik denir.
Bütün insanlar sahip olduğu haklar bakımından eşittir. Ancak çeşitli sebeplerle bu haklarımızı kullanırken eşit imkanlara sahip olmayabiliriz. Bedensel, zihinsel, duygusal bir engel veya yaşadığımız çevrenin şartları,
ekonomik durum gibi sebepler buna örnektir. Devlet bu gibi olumsuz durumları ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemeleri yapar.
TRAFİK
TOPLU TAŞIMA ARAÇLARI
Günümüzde toplu taşıma araçları daha güvenli ve konforlu hale gelmiştir. Toplu taşıma araçlarını tercih edersek trafik yoğunluğu azalmış olacaktır. Bununla beraber kaza ihtimali de azalmış olacaktır. Ayrıca toplu taşıma araçlarını tercih ettiğimizde özellikle büyük şehirlerde daha hızlı ulaşım sağlamış oluruz. Zaman kaybetmemiş oluruz. Ayrıca toplu taşıma araçları tercih ettiğimizde trafikte araç sayısı azalmış olacağından çevre kirliğinin önlenmesine de yardım etmiş oluruz.
TÜRKÇE
Zamirler (Adıllar) : Kendileri isim olmadığı halde ismin yerini tutan sözcüklere zamir ( adıl ) denir.
1. Şahıs ( Kişi ) Zamirleri: İnsan isimlerinin yerine kullanılan zamirlere şahıs ( kişi ) zamirleri denir. Kişi zamirleri üç tekil, üç çoğul olmak üzere altı tanedir. “Ben, sen, o, biz, siz, onlar” “Kendi” sözcüğü de kişi zamiridir.
2. İşaret Zamirleri: Varlıkların yerini işaret yoluyla tutan zamirlerdir. “ Bu, şu, o, bunlar, şunlar, onlar
3. Belgisiz Zamirler: Yerlerini tuttukları varlığı kesin olarak belirtmeyen, hangi ismin yerine kullandıkları tam olarak belli olmayan zamirlere belgisiz zamirler denir. ” Bazısı, bazıları, biri, birileri, kimi, çoğu, hepsi, tümü, herkes vb.”
4. Soru Zamirleri: İsimlerin yerlerini, soru yoluyla tutan zamirlere soru zamirleri denir. “ Kim, ne, hangisi, nerede, kaçı, kaçıncısı vb. “
FEN BİLİMLERİ
Hacim :
Maddenin uzayda kapladığı yere hacim denir . Hacim birimleri litre (L) ve mililitredir (mL). Her madde uzayda bir yer kaplar. Maddelerini hacimlerini ölçmek için farklı yöntemler vardır. Belli şekli olan küp, silindir gibi maddelerin hacimleri özel formüllerle hesaplanır. Belli şekli olmayan örneğin taş gibi maddelerin hacimlerini ölçmek için dereceli silindir ve sıvı kullanırız. Dereceli silindirdeki sıvının yüksekliğini ölçeriz. İlk yükseklik 500 mL çıktı diyelim. Sonra taşı koyarız. Sıvının yüksekliğini tekrar ölçeriz. Son yükseklik 700 mL çıktı diyelim. Son yükseklikten ilk yüksekliği çıkardığımızda yani 700-500= 200 mL buluruz. Demek ki taşın hacmi 200 mL’dir.
1 Litre = 1000 mililitre
1000 mililitre = 1 Litre
SOSYAL BİLGİLER
Doğal Afetler ve Korunma Yolları
İnsan eliyle önlenemeyen çığ, heyelan, sel, deprem gibi felaketlere “doğal afet” denir.
Çığ:Dik yamaçlı dağlardaki büyük kar kütlelerinin aşağı doğru kayması sonucu oluşur. Çığdan korunmak için çığ tehlikesi olan yerlere yerleşim yapılmamalıdır. Dik yamaçların teraslanması ve ağaçlandırılması gereklidir. Doğal bitki örtüsü korunmalıdır.
Heyelan (Toprak Kayması): Eğimi fazla olan, çok yağış alan yamaçlardaki taş, toprak ve kayaların kaymasıdır. Korunmak için yamaçlar basamaklandırılarak ağaçlandırılmalı, böyle yerlere destek duvarları örülmelidir. Heyelan tehlikesinin bulunduğu yerlerde yerleşime izin verilmemelidir.
Sel: Aşırı yağan yağmurlardan sonra veya havanın birden ısınıp karların hızla erimesi sonucu oluşur.
Seli önlemek için barajlar, göletler, su kanalları ve ağaçlandırma yapılmalı, doğal bitki örtüsü korunmalıdır.
Ayrıca akarsu kenarlarında, kurumuş dere yataklarında yerleşme izin verilmemelidir.
Deprem: Yer kabuğunda meydana gelen kırılmalarla oluşan yer sarsıntılarıdır.
Depremin oluşumu engellenemez, günümüz teknolojisiyle depremin olacağı zaman saptanamaz.
Ancak önlem alarak, deprem öncesinde, sırasında ve sonrasında yapmamız gerekenleri bilerek zararlarını azaltabiliriz.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
3. ÜNİTE: HZ. MUHAMMED’İ TANIYALIM
Hz. Muhammed’in Doğduğu Çevreyi Tanıyalım
Hz. Muhammed, Arabistan’da bulunan Mekke’de doğmuştur. İlk mescit olan Kabe de Mekke’dedir. Arabistan’ın İslamiyet’ten önceki dönemine cahiliye dönemi denir. Cahiliye döneminin özellikleri :
1- Araplar kabileler hâlinde yaşamaktaydı ve kabileler arasında sürekli savaşlar vardı.
2- İnsanların bir kısmı yerleşik hayat sürerken, bir kısmı göçebe olarak yaşıyordu. Göçebe olarak
yaşayanlara “bedevi” deniyordu.
3- Geçim kaynağı ticaret, hayvancılık ve bazı kesimlerde tarımdı.
4- Halk arasında okuma yazma oranı düşüktü.
5- Toplum özgürler ve köleler olarak ikiye ayrılıyordu.
6- Toplumda can ve mal güvenliği yoktu. Güçlüler güçsüzleri eziyordu.
7- İçki ve kumar yaygındı.
8- Falcılık vardı, insanlar kararlarını fal sonuçlarına göre alıyorlardı.
9- Kadınlara değer verilmiyordu, kız çocukları öldürülüyordu.
10- İnsanlar kendi elleriyle yaptıkları putlara tapıyorlardı. Putlara tapanlar müşrik denir. Putlara tapmayan tek Allah inancına sahip kişilere Hanif denir. Hz. Muhammed peygamber olmadan önce de tek Allah inancına sahipti.
İnsan Hakları, Demokrasi ve Yurttaşlık
3. ÜNİTE ADALET VE EŞİTLİK
Biz insanlar düşünür, sorgular ve fikirler üretiriz. Hepimiz değişik duygular taşırız. Ancak düşünce biçimimiz, fikirlerimiz, tercihlerimiz, yaşam şeklimiz, zevklerimiz, ilgi ve yeteneklerimiz gibi özelliklerle birbirimizden ayrılırız. Duygu ve düşüncelerimizi gibi fiziksel özelliklerimiz de farklılık gösterebilir. Farklılıklarımız insan olmamızın doğal bir sonucudur. O halde farklılıklarımıza saygılı olmalıyız. Ayrıca engeli olan ve özel gereksinimi olan bireylerin de çeşitli düzenlemeler ile hayatı kolaylaştırılmalıdır.
TRAFİK
TRAFİKLE İLGİLİ KURUMLAR VE MESLEKLER
Trafikle ilgili başlıca kurumlar şunlardır:
1- Karayolları genel müdürlüğü
2- Emniyet Genel Müdürlüğü
3- Sağlık Bakanlığı
4- Millî Eğitim Bakanlığı
Trafikle ilgili başlıca meslekler ise şunlardır:
Trafik polisi: Trafik güvenliğinin sağlanması için trafik akışını ve düzenini sağlar.
Şoför: Kara yolunda, bir motorlu taşıtı süren ve mesleği araç kullanmak olan kişi.
Kaptan: Gemi yönetimiyle ilgili en yüksek görevli, gemiyi sevk ve idare eden kişi.
Makinist: Lokomotif ve vapur kullanan kişi.
Vatman: Raylar üzerinde hareket eden tramvayı süren kişi.
Pilot: Uçak, helikopter ve sıcak hava balonu gibi hava taşıtını kullanmak ve yönetmekle görevli kişi.
TÜRKÇE
Noktalalama İşaretleri
Kesme İşareti :
1. Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır.
Örnek : Ahmet’le Selim, Ankara’nın Kızılay ilçesinde oturuyorlar.
Van Gölü’nün suları tuzlu ve sodalıdır.
2. Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır.
Örnek : TRT’nin düzenlediği yarışmaya katılacağım.
TDK’nın yeni çıkan yazım kılavuzunu aldım.
3. Sayılara ve sıralama bildiren sayılara getirilen ekleri ayırmak için kullanılır.
Örnek : Bu şekerci 1976’dan beri burada hizmet vermektedir.
Yarışmada 2’nci olmasına hem sevindi hem de üzüldü.
Not : Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına getirilen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
Örnek : Türkiye Büyük Millet Meclisine
Türk Dil Kurumundan
Atatürk İlkokulunda
FEN BİLİMLERİ
Maddenin Ölçülebilir Özellikleri
Kütle miktarının bir ölçüsüdür. Maddelerin kütlelerini ölçebilmek için farklı özelliklere sahip tartım cihazları kullanılır. Eskiden maddelerin kütlelerini ölçmek için eşit kollu terazi kullanılırdı. Eşit kollu terazide bir kola çeşitli ağırlıklar konularak diğer koldaki maddenin kütlesi ölçülürdü. Günümüzdeyse eşit kollu terazi yerine daha çok dijital teraziler kullanılmaktadır. Dijital terazinin üzerine kütlesi ölçülecek madde konur ve maddenin kütlesi dijital ekranda okunur. Kantar, teraziye sığmayacak büyüklükteki kamyon, vagon gibi cisimlerin kütlelerinin ölçülmesinde kullanılan bir alettir.
Sıvı maddelerin kütlesini ölçmek için de eşit kollu terazi ya da dijital terazi kullanılır. Fakat sıvıları bir kabın içinde tartmamız gerektiğinden kabın ağırlığını toplam ağırlıktan çıkarmamız gerekir. Boşken ölçtüğümüz kabın ağırlığına dara deriz. Kabın ve ölçtüğümüz sıvının toplam ağırlığına brüt ağırlık deriz.
Brüt ağırlıktan daranın ağırlığını çıkardığımızda ise ölçtüğümüz sıvının net ağırlığını bulmuş oluruz.
SOSYAL BİLGİLER
Hava Olayı : Belirli bir bölgede atmosferde gözlenen ve hissedilen sıcaklık, yağış, rüzgâr, sis gibi olaylara denir. Örneğin; yağmurun yağması, yağan yağmurun durması, rüzgarın esmesi, esen rüzgarın durması, havanın açması vb biraz hava olayıdır.
Hava Durumu : Hava olaylarının meteorolojik araçlarla kısa sürede ölçülüp kaydedilmesi hava durumudur.
Örneğin ; bugün Kahta yağmurlu, rüzgarlı ve soğuktu dediğimizde Kahta’nın bugünkü hava durumunu belirtmiş oluruz.
İklim : Bir bölgede hava olaylarının çok uzun yıllar içinde gösterdiği değişimlerin ortalaması da o bölgenin iklimi olur.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Sözünde Durmak, Güvenilir Olmak
Kalp temizliği kötü duygu ve düşünceleri kalbimizden arındırıp, kalbimizi güzel ve hayırlı duygularla doldurmakla olur. Bazı kötü duygu ve düşünceler şunlardı : Yalan söylemek, hile yapmak, hırsızlık yapmak, dedikodu yapmak, hak yemek, kin ve kıskançlık
Dinimizin tavsiye ettiği güzel davranışlar ise şunlardır : Sözünde durmak, dürüst olmak, doğru ve güvenilir olmak, kendimiz için istediğimizi başkaları için de istemek, merhametli olmak, duyarlı olmak vb.
Kötü duygu ve düşünceleri içimizden atıp, dinimizin tavsiye ettiği güzel davranışlar da bulunursak hem çevrede güvenilir ve sevilen biri olmamızı sağlar hem de mutlu ve huzurlu olmamızı sağlar.
TÜRKÇE
Duygusal ve Abartlı İfadeler
“Sana bin kere oyuncakları topla dedim. “
Yukarıdaki konuşmada annenin söylediği “bin kere” sözü abartılı bir ifadedir. Çünkü bir söz bin kere söylenmez, söylense de kaç kez söylendiği sayılmaz. Konuşmalarımızda ve yazılarımızda dikkat çekmek, merak uyandırmak veya güldürmek için bunun gibi abartılı ifadelerden yararlanırız.
“Haklısın anneciğim, üzgünüm.”
Yukarıdaki konuşmada çocuğun söylediği “üzgünüm” sözü duygusal bir ifadedir. Duygusal ifadelerle duygularımızı anlatırız veya anlatılan duyguları anlarız. Sevincimizi, üzüntümüzü, korkumuzu, endişemizi kısacası duygularımızı anlatmak için duygusal ifadelerden yararlanırız
FEN BİLİMLERİ
Maddenin Halleri
Maddenin katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç hali vardır. Kalem, silgi, defter, taş, masa katı maddelere örnektir. Süt, su, alkol, ayran ise sıvılara örnektir. Doğalgaz, hava, su baharı ise gaz haldedir.
Aynı maddenin farklı halleri olabilir. Örneğin içtiğimiz su normalde sıvı halde iken buzluğa koyduğumuzda katı hale gelip buz olduğunu görebiliriz. Suyu ısıtıp kaynattığımızda su buharı olarak gaz hale geçtiğini görebiliriz.
SOSYAL BİLGİLER
Doğal ve Beşeri Unsurlar
Çevre, insanların ve diğer canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları ortamdır.
İnsan eli ve etkisi olmadan kendiliğinden oluşan ortama “doğal ortam” denir. “Doğal unsur” ise insan eli değmeden Dünya’nın oluşumundan bu yana varlığını devam ettiren nesnelerdir. Dağlar, ovalar, bitkiler, dereler, akarsular, bulutlar birer doğal unsurdur.
“Beşerî ortam” insanlar tarafından oluşturulmuş yani doğal olmayan ortamdır. “Beşerî unsur”, doğal unsurlar üzerinde insanların çalışmaları ve etkileri sonucunda ortaya çıkmış olan nesnelerdir. Elektrik direkleri, yollar, köprüler, binalar, göletler gibi insan eliyle yapılan nesneler beşerî unsurlardır.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
Birlikte Yaşama Kültürü
Hak ve özgürlüklerimizin olması ve onları kullanabilmemizin ilk şartı ülkemizin bağımsız olmasıdır.
İnsan haklarının amacı, bir toplumda yaşayan insanların eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkını sağlamaktır. Devletler bu hakların gerçekleşmesi için gereken ortamı oluşturmak zorundadır. Bunu sağlayan en iyi yönetim biçimi cumhuriyettir. Bizim ülkemizin de yönetim şekli cumhuriyettir.
Cumhuriyet yönetiminde halk yöneticilerini kendisi seçer. Cumhuriyet yönetiminde halk eşit koşullarda yaşar, herhangi bir kişi veya toplumsal sınıf ayrıcalıklı değildir.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Temizliğim Sağlığım İçin Önemlidir
Mikroplar kirli ortamlarda hızla çoğalırlar. Kolera, tifo gibi bazı bulaşıcı hastalıklar, temiz olmayan ortamlarda daha kolay yayılır. Yıkanmamış kirli eller, fırçalanmayan dişler sağlığımızı tehdit eder ve hastalanmamıza neden olabilir.
En çok dış etkilere açık olan el,yüz, kulak, ayak gibi organlarımız daha çabuk kirlenir. Bu yüzden bu organlarımızı sık sık temizlemeliyiz. Yiyeceklerimizi yemeden önce yıkamalıyız. Temizliğinden emin olmadığımız ve açıkta satılan yiyecekleri yememeliyiz.
Konu ile Kuranı Kerim’in Bakara suresinde : Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a kulluk ediyorsanız, size verdiğimiz rızıkların iyi ve temizlerinden yiyin ve Allah’a şükredin.” buyrulmuştur.
Kirli ortamlar sağlığımızı tehdit ettiği gibi bizi de huzursuz eder. Temiz ve ferah ortamlar insanlara huzur ve mutluluk verir. Bu nedenle hem bedenimizi hem de çevremizi temiz tutmalıyız. Unutmamalıyız, aslan yattığı yerden belli olur.
TÜRKÇE
Genel ve Özel Durumları Bildiren İfadeler
Bir metni genel ve özel durumları bildiren ifadeleri dikkate alarak okursak ya da yazılarımızda bu ifadeleri kullanırsak anlatılan durumun ne kadar sıklıkla gerçekleştiğini anlamış ve anlatmış oluruz.
Genel durum bildiren ifadeler : Genel olarak, genellikle, çoğunlukla, sık sık, her zaman, tamamen gibi ifadelerdir.
Özel durum bildiren ifadeler : Özel olarak, birkaçı, bunlardan biri, sadece gibi ifadelerdir.
Örneğin : “ Sütümü genellikle şekersiz içerim.” cümlesinde sütün sıklıkla şekersiz olarak içildiği anlaşılır.
“Sütümü sadece sabah kahvaltısında içtiğimde şekerli içerim.” cümlesinde ise sütün şekerli içilmesinin kahvaltıya özel bir durum olduğu belirtilmiştir.
FEN BİLİMLERİ
Ünite 3: Maddeyi Tanıyalım
Maddeyi Niteleyen Özellikler
Çevremizde bulunan canlı ve cansız varlıkların tümüne “madde” denir. Çevremizi gözlemlediğimizde birbirinden farklı birçok madde olduğunu görürürüz.
Maddelerin birbirine benzeyen özellikleri olduğu gibi, birbirinden farklı özellikleri de vardır. Maddeleri bu farklı yönleri ile tanırız ve niteleriz. Örneğin masa, portakal, vazo, çivi vb. hepsi birer maddedir.
Maddeyi nitelerken 5 duyu organımızdan faydalanırız. Örneğin şekerin dilimizle tadarız ve tadını belirtiriz. Bir taşa dokunarak sert olduğunu söyleriz. Bir çiçeği koklayarak güzel koktuğunu söyleriz. Bayrağımıza bakarak renginin kırmızı beyaz olduğunu söyleriz.
SOSYAL BİLGİLER
Krokinin Hayatımızdaki Yeri :
Çevremizde çeşitli yapı ve yerler vardır. Söz gelimi mahallemizde apartmanlar, cami, çocuk parkı ve marketler bulunabilir. Bu yapı ve yerleri şekil çizerek anlatabiliriz. Çizdiğimiz şekillerde bu yapı ve yerleri sembollerle gösterebiliriz. Ancak çizdiğimiz şekillerde kullandığımız semboller anlaşılır olmalıdır. Bu nedenle kullandığımız sembol ve şekillerin açıklandığı bir bölüm oluşturmalıyız.
Kroki; okul, sınıf, bina, sokak, mahalle veya semt gibi bir yerin kuş bakışı yani tam tepeden görünüşünün göz kararı küçültülerek kâğıt üzerine çizilmesidir. Kroki çizilirken yön belirtilir.
Günlük yaşamımızda bir arkadaş ya da dostumuza, evimizi ya da gideceği yeri tarif ederken kroki çizebiliriz. Bir sokak, mahalle ya da semtin krokisi çizilirken cadde, sokak ve önemli yapılar belirtilir.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
Hak ve Özgürlüklere Saygı
Günlük yaşamımızda zaman zaman hak ve özgürlüklerimizin ihlal edildiği durumlar yaşarız. Kendimiz de bazen bunu yapabiliriz. Örneğin, sırada bekleyen arkadaşımızın önüne geçmeye çalışmak, başkalarının eşyalarını izinsiz kullanmak, sınıfta söz alan arkadaşımızın sözünü kesmek onların haklarını ihlal etmektir.
Hak ve özgürlüklerimizi kullanırken başkalarının da hakları olduğunu unutmamalıyız. Kendimize gösterilmesini beklediğimiz saygıyı biz de başkalarına göstermeliyiz.
TÜRKÇE
İsmin Halleri ( Adın Durumları )
Başka bir sözcükle ilgi kurmak için adın yalın biçimde veya ek alarak girdiği duruma ad durumu denir.
Adlar, cümledeki görevlerine göre durum ekleri alır. Ad durum ekleri, adın anlamını değiştirmez, cümledeki görevini belirler. İsmin beş durumu ( hali ) vardır. Bunlar şunlardır :
1. Adın Yalın Durumu : Adın yalın durumu, adın taşıdığı kavramı ek almadan bildiren durumdur.
Örnek : Zeynep çok güzel bir resim çizdi.
2. Adın Belirtme Durumu :Belirtme durum eki “-i, -ı, -u, -ü”dür. Adın belirtme durumu cümlede yapılan eylemden etkilenen varlığı belirtir.
Örnek : Elisa kalemi aldı.
3. Adın Yönelme Durumu :Yönelme durum eki “-e, -a”dır. Adın yönelme durumu cümlede yapılan eylemin yönünü gösterir.
Örnek : Ayşegül eve gidiyor.
4. Adın Bulunma Durumu : Bulunma durum eki “-de, -da, -te, -ta”dır. Adın bulunma durumu cümlede yapılan eylemin gerçekleştiği yeri gösterir.
Örnek : Safvan şimdi okulda.
Adın Ayrılma Durumu : Ayrılma durum eki “-den, -dan, -ten, -tan”dır. Adın ayrılma durumu cümlede eylemin gösterdiği hareketin addan ayrıldığını, uzaklaştığını gösterir.
Örnek : Baran evden okula gidiyor.
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Çevremi Temiz Tutar ve Korurum
Çevre; evimizden başlayarak tüm sosyal alanımızı kapsayan yer, yaşamımızı sürdürdüğümüz alandır. Odamız, evimiz, sokağımız, okulumuz, parka ve ormanlarımız, denizlerimiz, yaşadığımız kent çevremizdir. Sağlıklı bir hayat için bedenimizi ve giysilerimizi temiz tuttuğumuz gibi çevremizi de temiz tutmalıyız. Soluduğumuz hava, kullandığımız su, evimizin sokağı temiz olursa hem sağlıklı hem de mutlu oluruz.
Çevremizi tutmak için :
– Odamızı düzenli ve temiz tutalım!
– Evimizin temizliğinde aile büyüklerimize yardım edelim!
– Sokakları kirletmeyelim! Yerlere tükürmeyelim !
– Çöplerimizi çöp bidonlarına atalım!
– Sınıfımızı temiz tutalım!
– Sınıfımızı havalandıralım!
– Okul araç ve gereçlerini koruyalım!
– Akarsu, göl ve denizlerimizi kirletmeyelim!
– Ağaçları ve çiçekleri koruyalım!
Peygamber efendimiz “Evlerinizin önünü, çevresini güzel ve temiz tutunuz.” buyurmuştur. O halde iyi bir Müslüman olarak çevremizi temiz tutalım.
FEN BİLİMLERİ
Mıknatısların Kullanım Alanları
Mıknatısları bazı karışımları birbirinden ayırmak için kullanabiliriz. Örneğin demir tozu ve talaş karışımını birbirinden ayırmak için mıknatısı kullanabiliriz. Mıknatıs demir tozunu üzerinde toplayarak karışımın ayrışmasını sağlar.
Günlük yaşamda pek çok alanda mıknatıs kullanılır. Örneğin hoparlörlerde, telefonlarda, buzdolabı kapılarında mıknatıs bulunur. Bir vince bağlı çok güçlü mıknatıslarla hurda arabalar kaldırılabilir. Bu tür vinçler ayrıca hurdalıklarda bulunan metal parçaları ayıklamak için de kullanılır.
Yön bulmakta kullandığımız pusulada da mıknatıs bulunmaktadır.
Mıknatısın oluşturduğu manyetik alan cep telefonu, televizyon, bilgisayar gibi elektronik cihazlara ve kredi kartı gibi manyetik okuma yöntemiyle çalışan nesnelere zarar verir. Bu nedenle bu tür cihaz ve nesnelere mıknatıs yaklaştırmamaya dikkat etmeliyiz.
SOSYAL BİLGİLER
Ünite 3: İNSANLAR, YERLER VE ÇEVRELER
YÖN:
Bulunduğumuz noktaya göre bir yerin bulunduğu taraftır. Mahallemizin, sokağımızın, evimizin, okulumuzun hatta gideceğimiz yerin hangi tarafta olduğunu, bulunduğumuz noktaya göre yönünü söyleyerek tarif ederiz.
Coğrafi yönler, Güneş’in doğduğu ve battığı yere göre düzenlenmiştir. Dört tane ana, dört tane de ara yön vardır. Doğu, Güneş’in doğduğu; batı ise Güneş’in battığı yöndür. Yüzümüz Güneş’in doğduğu yöne yani doğuya bakacak şekilde durup kollarımızı yanlara doğru açacak olursak sol kolumuz kuzeyi, sağ kolumuz güneyi gösterir.
Ara yönler ise Kuzeydoğu, kuzeybatı, güneydoğu ve güneybatıdır.
Çeşitli yöntemlerle yönümüzü bulabiliriz. Pusula ile, güneşin konumuna göre, çubuk yöntemi ile, kutup yıldızı ile, karına yuvalarından yararlanarak, ağaç ve taşlardaki yosunlardan faydalanarak, cami ve kiliselerden faydalanarak, mekanik kol saatinden faydalanarak yönümüzü bulabiliriz.
İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ
HAK ARAYIŞI
Hak ve özgürlüklerimiz bazen kişiler bazen de kamu kurum ve kuruluşları tarafından ihlal edilebilir. Hak ve özgürlüklerimiz ihlal edildiği zaman hakkımızı aramak için çeşitli yollara başvururuz. Bu durumda öncelikle karşı tarafla anlaşmaya çalışmalıyız. Bunu, karşılıklı konuşarak veya güvendiğimiz birinin arabuluculuğu ile yapabiliriz. Eğer anlaşma sağlayamazsak yasal yollara başvururuz.
Demokratik toplumlarda insanlar haksızlığa uğradığında sorunlarını uzlaşarak çözerler. Şiddet ve öfke sorunların çözümünde doğru bir yol değildir. Aksine sorunu daha da büyütmüş oluruz.
Yardım alabileceğimiz kurum ve kuruluşlar şunlardır: Kamu Denetçiliği Kurumu, Okul Meclisleri, İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları
TRAFİK
Geçiş Üstünlüğü
Trafikte araçlar geçiş hakkına uymak zorundadır. Ancak geçiş üstünlüğü olan taşıtlar da vardır. İtfaiye, ambulans (cankurtaran) ve polis araçları geçiş üstünlüğüne sahip olan araçlardır. Bu araçların ancak görev hâlinde iken geçiş üstünlüğüne sahip olduğu unutulmamalıdır.
Geçiş üstünlüğü olan araçların sürücüleri ancak görev hâlinde iken bu haklarını kullanabilir. Geçiş üstünlüğü olan araçların sürücüleri görev hâlinde olduğunu belirtmek için görülür (ışıklı) ve duyulur (sesli) işaret kullanmak zorundadır.
Geçiş üstünlüğü olan araçların görülür ve duyulur işaretini alan diğer sürücü ve yayalar, bu araçlara yol vermek zorundadır. Geçiş üstünlüğü olan araçların geçişini zorlaştırmak ve engellemek, yaşanan olumsuzluklara müdahaleyi geciktirir. Bu durumun Türk Ceza Kanununa göre suç olduğu unutulmamalıdır.
TÜRKÇE
Ünlem İşareti ( ! )
– Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlelerin sonuna konur.
Örneğin : Hava ne kadar da soğuk!
Yazıklar olsun!
Demek bana yalan söyledin!
Yaşasın, başardım !
– Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur.
Örneğin : Hey! Burada kimse yok mu?
Dikkat et!
Ey Türk gençliği!
DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ
Ünite 2: TEMİZ OLALIM
Bedenimi ve Elbiselerimi Temiz Tutarım
Bedenimizi temiz tutmak için yapmamız gerekenlerden bazıları şunlardır :
– Sabahları kalktığımızda önce ellerimizi ve yüzümüzü yıkamalıyız.
– Saçlarımızı taramalı, temiz ve bakımlı tutmalıyız.
– Yemeklerden önce ve sonra, tuvaletten çıktıktan sonra ellerimizi su ve sabun ile yıkamalıyız.
– Tırnaklarımızı kesmeliyiz.
– Sık sık banyo yapmalıyız.
– Kıyafetlerimizi düzgünce yerleştirmeliyiz.
– Çoraplarımızı sık sık değiştirmeli, ayakkabılarımızı boyamalıyız.
– Dişlerimizi günde en az iki defa fırçalamalıyız.
Beden temizliği kadar giysilerimizin temizliği de önemlidir. Kıyafetlerimiz yeni olmayabilir, ancak temiz olmalıdırlar. Bunun için kirli yerlere oturmamalı, elbiselerimiz kirlendiğinde değiştirmeliyiz. Elbisenin temizliği her şeyden önce insanın kendisine olan saygısını gösterir. Bu nedenle temiz kişilere karşı olumlu düşünceler geliştirilir. Temiz insanlar çevrelerinde sevilir ve sayılırlar.
İNSAN HAKLARI YURTTAŞLIK VE DEMOKRASİ
DOĞUŞTAN KAZANILAN TEMEL HAKLARIMIZ
Başkalarının yaşama şekline karışmadan kendi yaşamımıza yön verme özgürlüğüne hak denir. Temel haklarımız şunlardır :
-Yaşama hakkı
-Sağlık hakkı
-Düşünce özgürlüğü ve İfade özgürlüğü
-Din ve vicdan özgürlüğü
-Eğitim hakkı
– Özel yaşamın gizliği hakkı
– Vatandaşlık hakkı
– Kişi dokunulmazlığı hakkı
SOSYAL BİLGİLER
ÜNİTE:1
Kendimi Tanıyorum
Bireysel Farklılıklar
Birey, toplumları oluşturan ve kendine özgü ayırıcı özellikleri olan fert, insandır. Toplumdaki bireyler birbirlerine benzeyebilir. Ancak her bireyin farklı özellikleri de vardır. Görünür, somut özellik olarak tanımlanan fiziksel özelliklerle beceri yetenekler insanları birbirinden ayırır. Örneğin, sınıf bir topluluktur. Sınıftaki öğrenciler de o topluluğu oluşturan bireylerdir. Bazı öğrenciler uzun boylu, sarı saçlı, mavi gözlüdür. Bazı öğrenciler ise kısa boylu, kızıl saçlı, kahverengi gözlüdür.Bunlar fiziksel özelliklerdeki farklılıklardır.
Sınıftaki öğrencilerden bazılarının güzel resim yapması, bazılarının güzel şarkı söylemesi de sahip olduğumuz yetenek ve becerilerin farklı olmasına örnektir.
iinsanlar, ortak fiziksel özelliklere sahiptir. Gözümüz, kulağımız, ellerimiz, ayaklarımız ortak fiziksel özelliklerimizdendir. Bireysel özelliklerimiz gibi ortak fiziksel özelliklerimiz açısından da bir kısmımız farklı olabilir. Daha az rastlanan bu farklılıkları gösteren insanlara engelli diyoruz. Bu demektir ki engelliler yalnızca ortak fiziksel özelliklerden bir kısmı ile ilgili sınırlılıkları olan insanlardır.
Bireysel farklılıklar bireyleri eşsiz ve özel kılar. Toplumdaki bireyler, bireysel farklılıklara saygı duymalıdırlar.
Bireyler arasında farklılıkların yanında benzerlikler de vardır. Örneğin; beslenme, barınma, sevgi, saygı duyma insanların temel ihtiyaçlarıdır. Temel ihtiyaçlar da tüm bireylerin ortak ihtiyaçlarındandır.
Bütün farklılık ve benzerliklerimizle bir toplumun parçasıyız.
Bunları Biliyor musunuz?
1. Birbirleriyle tıpatıp aynı fiziksel özellikleri olan tek yumurta ikizlerinin bile farklılıkları vardır.
2. İnsanları birbirinden farklı yapan özelliklerden biri de parmak izidir. Unutmayalım! Farklılıklarımız ve benzerliklerimizle hepimiz insanız.
3.
FEN BİLİMLERİ
Ünite 1 : VÜCUDUMUZ BİLMECESİNİ ÇÖZELİM
DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ
İSKELET
Kemiklerden oluşmuş, eklemlerle birbirine tutturulmuş destek yapıya iskelet denir.
İskeletimiz olmasaydı vücudumuz bir et yığını olurdu.
İskeleti oluşturan kemikler hafif ve çok dayanıklıdır. İskeletimiz değişik büyüklükte 206 kemikten oluşur. Kemikler şekillerine göre 3 grupta incelenir.
Kemik Çeşitleri
Uzun Kemikler Kısa Kemikler YassıKemikler
Kol ve bacak kemikleri El, ayak Kafatası, kaburga, omurga kemikleri,
kalça ve kürek kemikleri
İskeletin Temel Kısımları
Kafatası Omurga Göğüs Kafesi Kollar ve Bacaklar
Kafatası (Baş İskeleti)
Beyin kafatası kemikleri içinde korunur. Kafatası son derece koruma sağlayan kemikten bir zırhtır. Kemikler birbirine oldukça sıkı bağlanmıştır. Kemiklerin birleşme noktaları girintili çıkıntılıdır. Aralarında oynamaz eklemler vardır. Üst çene kemiği hareket etmez. Alt çene kemiğinde yarı oynar eklem vardır. Alt çene kemiği kafatasının hareketli tek parçasıdır.
Omurga
Omurga boyun bölgesinden başlayıp kuyruk sokumuna kadar uzanır. İnsan iskeletinin ana direğidir. 33 adet omur adı verilen kısa kemiğin üst üste dizilmesiyle oluşmuştur.
Vücudun dik durmasını sağlar ve duruş şeklini belirler.
Kaburga ve iç organlar omurgaya bağlıdır.
Omurganın en önemli görevlerinden biri yük taşımaktır. Vücut yükünün büyük bir bölümünü omurga taşır.
Omurga içinde omurilik denilen sinirlere ait önemli yapıyı korur.
Göğüs KafesiGöğüs kemiği ve 12 çift kaburga kemikleri adı verilen yassı kemiklerden oluşmuştur.
Kalp ve akciğerleri korur.
Kalp ve akciğerlerin tutunmasını sağlar.