HAK VE ÖZGÜRLÜK İHLALİ
Dili, dini, ırkı ne olursa olsun her çocuk, sadece çocuk olduğu için hak ve özgürlüklere sahiptir. Bu haklar uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmıştır. Çocukların bu hak ve özgürlükleri elde etmek için herhangi bir çaba göstermesi gerekmez. Ancak kimi zaman hak ve özgürlüklerimizin ihlal edildiği durumlarla karşılaşabiliriz. Bu durumda kendimizi dışlanmış, değersiz ve incinmiş hissederiz. İnsanlara karşı güvenimizi yitiririz. Çevremizdeki insanlar ile sağlıklı ilişkiler kuramayız. Bu yüzden başkalarının hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması karşısında onların neler hissedebileceklerinin farkında olup duyarlı olmalıyız. Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir davranışın başkalarına da yapılmaması için çaba göstermeliyiz
Haklıyla haksızı ayırt etmek, herkese hakkı olanı vermeye adalet denir.
Bedensel ve düşünsel farklılıkları ne olursa olsun, bütün insanlar arasında toplumsal ve siyasal haklar bakımından hiçbir ayrım bulunmaması durumuna eşitlik denir.
Bütün insanlar sahip olduğu haklar bakımından eşittir. Ancak çeşitli sebeplerle bu haklarımızı kullanırken eşit imkanlara sahip olmayabiliriz. Bedensel, zihinsel, duygusal bir engel veya yaşadığımız çevrenin şartları, ekonomik durum gibi sebepler buna örnektir. Devlet bu gibi olumsuz durumları ortadan kaldırmak için gerekli düzenlemeleri yapar.
İnsanlar Eşittir
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na göre: Herkes dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Toplumda eşitlik yasalar ve kurallarla sağlanıp güvence altına alınır. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Yani haklar ve özgürlükler bakımından zengin-yoksul, kadın-erkek, yaşlı-genç vb. ayrımcılık yapılamaz.
