Geçmiş zamanda gerçekleşmiş bir olaydan daha önce meydana gelmiş bir başka olayı anlatmada kullanılır. Konuşma dilinde kullanımı yok denecek kadar azdır, daha çok passé simple gibi yazım dilinde kullanılır. Plus-que-parfait ile anlamca yakındır ve konuşma dilinde plus-que-parfait hakimdir. Bileşik zamanlı bir zamandır. Oluşum çatısı, être ve avoir yardımcı fiillerinin passé simple kipinde çekilmiş haline ana yüklemin participe passé hali eklenerek oluşturulur.
| 1. CONJUGATİON DU PASSÉ ANTÉRIEUR | |
| Je eus parlé | Nous eûmes parlé |
| Tu eus parlé | Vous eûtes parlé |
| Il/Elle eut parlé | Ils/elles eurent parlé |
| 1. CONJUGATİON DU PASSÉ ANTÉRIEUR | |
| Je fus allé (e) | Nous fûmes allés |
| Tu fus allé (e) | Vous fûtes allés |
| Il fut allé | Ils furent allés |
| Elle fut allée | Elles furent allées |
Emploi Du Passé Antérieur
Geçmişte meydana gelmiş bir olaydan daha önce gerçekleşmiş olayların ifade edilmesinde kullanılır. İngilizce past perfect tense’de olduğu gibi, çoğunlukla zaman bağlaçlarıyla birlikte yan cümlede kullanılırlar.
Puis lorsque nous fûmes allés d’une maison à l’autre, les gens, assoiffés, voulaient tous nous suivre.55 – Sonra biz bir evden diğerine giderken, susamış insanlarda bizi izlemek istedi.
Bientôt, peu après, en moins de rien, en un moment v.s. gibi zarflar ile gerçekleşen olayın çabuk tamamlanmışlığını vurgular.
En un moment je fus atteint et saisi par un grand homme portant une grande moustache.56– Bir anda büyük bıyıklı iri yarı bir adam tarafından yetişilip yakalandım.
