Varlıkları herhangi bir özelliğini belirtmek suretiyle niteleyen veya kime ait olduğunu, yerini yada sayısını göstermek suretiyle belirten kelimelere denir. İtalyanca’da sıfat ismin cinsine ve sayısına uymak zorundadır. Belirtili tanım edatları, isim ve sıfat hep birlikte birbirlerine uyarlar. Olay bize çok yabancı ama biraz matematiksel düşünelim. Eğer isim tekil ise sıfat da tekil, isim çoğul ise sıfat da çoğul olacaktır. İsim erkek karakteri taşıyorsa sıfat erkek karakteri, isim dişi karakteri taşıyorsa sıfat dişi karakteri taşıyacaktır.
| Tekil | Çoğul | |
| Eril karakterli isim | o | i |
| e | i |
| Tekil | Çoğul | |
| Dişil karakterli isim | a | e |
| e | i |
“Kırmızı tren” cümlesini oluşturalım !
tren : il treno
kırmızı : rosso
il treno rosso
Burada ne oldu : kırmızı sıfatımız ismin cinsine uydu. İsim erkek karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi erkekliğini ortaya çıkardı. Gülmeyin !
“Kırmızı yol” cümlesini oluşturalım !
yol : la via
kırmızı : rossa
la via rossa
Burada ne oldu : kırmızı sıfatımız ismin cinsine uydu. İsim dişi karakter karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi dişiliğini ortaya çıkardı. Gülmeyin !
“Kırmızı trenler” cümlesini oluşturalım !
trenler : i treni
kırmızı ( lar ): rossi
i treni rossi
Burada ne oldu : kırmızı sıfatımız ismin hem cinsine hem de sayısına uydu. İsim erkek çoğul karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi erkek çoğulluğunu ortaya çıkardı. Gülmeyin !
“Kırmızı yollar” cümlesini oluşturalım !
yollar : le vie
kırmızı ( lar ): rosse
le vie rosse
Burada ne oldu : kırmızı sıfatımız ismin hem cinsine hem de sayısına uydu. İsim dişi çoğul karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi dişi çoğulluğunu ortaya çıkardı. Gülmeyin !
Şimdi bana gülen arkadaşların son kahkahalarını bitirmelerini bekliyorum.
Şöyle düşünüyorsunuz; “Babacım, çok basit ya, ismin sonunda hangi harf varsa sıfatın sonuna da o harfi koy olsun bitsin “
Ha ha ha ha beni güldürmeyin arkadaşlar
Ya sıfat (erkek dişi farketmez ), -e bitimli ise
Mesela “grande” italyanca’da büyük anlamına geliyor.
Ne oldu gençler, durdunuz birden……….
“Büyük tren” cümlesini oluşturalım !
tren : il treno
büyük : grande
il treno grande
Burada ne oldu : büyük sıfatımız ismin cinsine uydu. İsim erkek karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi erkekliğini ortaya çıkardı. Gördüğünüz üzere sıfatın erkek karakteri -e bitimli.
“Büyük yol” cümlesini oluşturalım !
yol : la via
büyük : grande
la via grande
Burada ne oldu : büyük sıfatımız ismin cinsine uydu. İsim dişi karakter karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi dişiliğini ortaya çıkardı. Gördüğünüz üzere sıfatın dişi karakteri -e bitimli.
“Büyük trenler” cümlesini oluşturalım !
trenler : i treni
büyük ( lar ) : grandi
i treni grandi
Burada ne oldu : büyük sıfatımız ismin hem cinsine hem de sayısına uydu. İsim erkek çoğul karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi erkek çoğulluğunu ortaya çıkardı.
“Büyük yollar” cümlesini oluşturalım !
yollar : le vie
büyük ( lar ): grandi
le vie grandi
Burada ne oldu : büyük sıfatımız ismin hem cinsine hem de sayısına uydu. İsim dişi çoğul karakter taşıyordu. Sıfat’da kendi dişi çoğulluğunu ortaya çıkardı.
Pekala aramızdaki buzları eritelim; sıfatlar isimden öncede sonrada gelebilir
una casa bella
una bella casa
Varlıkları herhangi bir özelliğini belirtmek suretiyle niteleyen veya kime ait olduğunu, yerini yada sayısını göstermek suretiyle belirten kelimelere denir.
Sevgili arkadaşlar hakikaten italyan dili adamı çileden çıkartıyor. Az önce yayımladığımız sıfat tablosuna uymadan çoğullaşan sıfatları tanıtmak istiyorum. Kendilerine kızmayın anlayışla karşılayın.
| Tekil | Çoğul |
| bianco, bianca ( beyaz ) | bianchi, bianche |
| largo, larga ( geniş ) | larghi, larghe |
| poco, poca ( az ) | pochi, poche |
| lungo, lunga (uzun ) | lunghi, lunghe |
| Tekil | Çoğul |
| simpatico, simpatica ( hoş ) | simpatici, simpatiche |
| antipatico, antipatica (antipatik ) | antipatici, antipatiche |
İtalyanca Sıfatların Derecelendirilmesi
Karşılaştırma eylemi kendi içerisinde üçe ayrılır.
1.Maggioranza ( Büyüklük )
2.Minoranza ( Küçüklük )
3.Uguaglianza ( Eşitlik )
Bir nesnenin yada kişinin diğer karşıtı karşısında üstünlüğünü ifade etmede aşağıdaki 2 yapı kullanılır.
più……di yapısı iki şeyin bir özellik açısından üstünlüğünün karşılaştırılmasında kullanılır.
Enrico Gentile é più alto di Andrea Bocelli
Laura Pausini é più giovane di Luciano Pavarotti
Carlo Azeglio Ciampi é più simpatico di Silvio Berlusconi
Yukarıdaki örneklerde farklı kişilerin ” boy ” ” gençlik ” ” sempatiklik ” özellikleri üstünlük açısından kıyaslanmıştır.
più…….che yapısı bir şeyin iki özelliğinin karşılaştırılmasında kullanılır.
Emma Bonino é più carina che bella
Emma Bonino hem güzel hem de sevimli dir. Fakat sevimliliği güzelliğinin önüne geçmektedir.
Loro mangiano più carne che verdure
Bahsi geçen şahışlar hem sebze hem de et yemektedirler. Fakat en fazla yenilen ” et ” dir.
Bir nesnenin yada kişinin diğer karşıtı karşısında küçüklüğünü ifade etmede aşağıdaki 2 yapı kullanılır.
meno……di yapısı iki şeyin bir özellik açısından küçüklüğünün karşılaştırılmasında kullanılır.
Enrico Gentile é meno alto di Andrea Bocelli
Laura Pausini é meno giovane di Luciano Pavarotti
Carlo Azeglio Ciampi é meno simpatico di Silvio Berlusconi
Yukarıdaki örneklerde farklı kişilerin ” boy ” ” gençlik ” ” sempatiklik ” özellikleri küçüklük açısından kıyaslanmıştır.
meno…….che yapısı bir şeyin iki özelliğinin karşılaştırılmasında kullanılır.
Emma Bonino é meno carina che bella
Emma Bonino hem güzel hem de sevimli dir. Fakat sevimliliği güzelliğinin gerisinde klmaktadır.
Loro mangiano meno carne che verdure
Bahsi geçen şahışlar hem sebze hem de et yemektedirler. Fakat sebzeye nazaran et’i daha az yemektedirler.
Bir nesnenin yada kişinin diğer karşıtı karşısında eşitliğini ifade etmede aşağıdaki 2 yapı kullanılır.
cosi……come yapısı iki şeyin bir özellik açısından eşitliğinin karşılaştırılmasında kullanılır.
Enrico Gentile é cosi alto come Andrea Bocelli
Laura Pausini é cosi giovane come Luciano Pavarotti
Carlo Azeglio Ciampi é cosi simpatico come Silvio Berlusconi
Yukarıdaki örneklerde farklı kişilerin ” boy ” ” gençlik ” ” sempatiklik ” özellikleri eşitlik açısından kıyaslanmıştır.
tanto…….quanto yapısı bir şeyin iki özelliğinin karşılaştırılmasında kullanılır.
Emma Bonino é tanto carina quanto bella
Emma Bonino hem güzel hem de sevimli dir. İki özellikte eş durmaktadır.
Loro mangiano tanto carne quanto verdure
Bahsi geçen şahışlar hem sebze hem de et yemektedirler. İki gıdayı eşit düzeyde yemektedirler.
Bazı sıfatların düzenli biçimleri olduğu gibi düzensiz biçimleri de vardır.
| Düzensiz | Düzenli | |
| buono | migliore | più buono |
| cattivo | peggiore | più cattivo |
| piccolo | minore | più piccolo |
| grande | maggiore | più grande |
| alto | superiore | più alto |
| basso | inferiore | più basso |
Arkadaşlar, bu kelimeleri illaki karşılaştırma cümlelerinde kullanmak gibi zorunluluğunuz yoktur. Sıfata ihtiyaç duyduğunuz her yerde kullanabilirsiniz.
Unione europea hanno reso più facile la vita dei cittadini europei
È più facile controllare la folla
È più facile comprare una torta
Sarò più cattivo
Non sono più cattivo maestro
Bir nesnenin belirtilen özelliğinin en yüksek derecesini ” superlativo assoluto ” verir.
İncelediğimiz kavram bize mutlak üstünlüğü vermektedir. Göreceli üstünlüğü anlamak için bu kavramı iyi anlamanız gerekir.
İki şekilde oluşturulabilir.
Aşağıdaki ek’in sıfatın köküne getirilmesiyle
-issimo /a /e /i
La borsa é grandissima ( grande + issima )
Il libro é grandissimo ( grande + issimo )
Le borse sono grandissime ( grande + issime )
I libri sono grandissimi ( grande + issimi )
Aşağıdaki kelimelerin sıfatın önüne getirilmesiyle
molto, tanto, assai
La borsa é molto/tanto/assai grande
Il libro é molto/tanto/assai grande
Le borse sono molto/tanto/assai grandi
I libri sono molto/tanto/assai grandi
La borsa é molto/tanto/assai bella
Il libro é molto/tanto/assai bello
Le borse sono molto/tanto/assai belle
I libri sono molto/tanto/assai belli
Bazı sıfatların düzenli biçimleri olduğu gibi düzensiz biçimleri de vardır.
| Düzensiz | Düzenli | |
| buono | ottimo | buonissimo |
| cattivo | pessimo | cattivissimo |
| piccolo | minimo | piccolissimo |
| grande | massimo | grandissimo |
| alto | supremo | altissimo |
| basso | infimo | bassissimo |
Bir nesnenin belirtilen niteliğinin diğer nesnelerin belirtilen niteliğine göre en yüksek ya da en düşük derecesini göstermek için ” superlativo relativo ” kullanılır. Burada ” Karşılaştırmalı Mutlak Üstünlük ” özelliğinden bahsedilmektedir. David Ricardo’ya buradan selamlarımızı gönderiyoruz.
| il // i | più |
| lo // gli | |
| l’ // gli | |
| la // le | |
| l’ // le |
Lui è il più intelligente della scuola
Loro sono i più inteligenti della scuola
Mina è la più intelligente della scuola
Mina e laura sono le più inteligenti della scuola
Eros Ramazotti è il più bello del mondo
Laura Pausini è la più bella nel mondo
Toto Cutugno é il più bravo studente della classe L’uomo è la creatura più intelligente del mondo! ?
İtalyanca Ci
Dönüşlü fiil eki olarak kullanılan ” ci ” ;
Ci alziamo subito
Ci svegliamo alle otto
Ci prepariamo a conquistare il mercato italiano
Nesne değerli şahış zamiri olan ” ci ” ;
Ci ha insegnato
Ci ha scritto
Ci da una mano
Yer zarfı olarak kullanılan ” ci ” ;
Vieni al bar ? : Si, ci vengo ( il bar : ci )
Resta a Milano ? : Si, ci resto ( Milano : ci )
” Vederci : Görebilmek ” kalıbı içindeki ” ci ” ;
Ci vedo una faccina in mezzo
Non ci vedo
Ci vedo bene ?
Non ci vedo niente di strano
” Sentirci : İşitebilmek ” kalıbı içindeki ” ci ” ;
Non ci sento bene
Ci sento benissimo
Ci sento un grido
” Volerci : Gerekmek ” kalıbı içindeki ” ci ” ;
Ci vuole un tecnico per riparare la radio
Per la guerra ci vuole il fisico
Ci vuole troppo tempo per installare i programmi
Ci vuole 1 minuto per notare una persona speciale
Eğer gerek duyulan nesne çoğul ise ” ci vogliono ” kalıbı kullanılır.
Ci vogliono mille occhi
Ci vogliono venti minuti per finire questo libro
Ci vogliono riforme radicali
Ci vogliono le mezze misure
” Metterci : Zaman almak, Zaman harcamak ” kalıbı içindeki ” ci ” ;
Quanto tempo ci metti per finire quel lavoro ?
Quanto tempo ci metti per venire?
Ci metti una sacco di tempo
Eğer zaman alan nesne çoğul ise ” ci mettono ” kalıbı kullanılır.
Ci mettono dieci ore
Ci mettono tre giorni
İtalyanca Ne
” Birisi, Birşey ” anlamında kullanılan zamir olan ” ne ” ;
Che cosa ne pensa ? : ” O’nun hakkında ne düşünüyorsun ? “
Non ne pensa bene : O’nun hakkında iyi düşünmüyorum
Che cosa ne pensate di collezionare etichette della frutta ?
Che cosa ne pensate del nostro sito Web ?
Che cosa ne pensa del cibo della mensa ?
” Birşeyin bir kısmını ” ifade eden zamir olan ” ne ” ;
Vuoi un gelato ? : Dondurma istermisin ?
ne ho mangio due
