İmanla bilgi arasında yakın bir ilişki söz konusudur. Doğru bilgi, inancın daha sağlam temellere dayandırılabilmesini sağlar ve inancı taklitten uzaklaştırır. Bununla birlikte bir bilgiye sahip olmak insanı doğrudan inançlı kılmaz. Çünkü inancın en temel ölçütü, kişinin gönlünde ve kalbinde hür iradeye dayalı bir boyun eğiş ve teslimiyetin bulunmasıdır. Nitekim bu durum bir ayette şu şekilde dile getirilmiştir: “Bedeviler ‘İnandık.’ dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama ‘Boyun eğdik.’ deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi…” (Hucurat, 49:14)
Bu parçada imanın hangi boyutu vurgulanmaktadır?
? İdrak
? Tasdik
? Tahkik
? Amel
? İkrar
Hz. Muhammed’in, kimin müflis (iflas eden) olduğunu sorması üzerine sahabeler, müflisin tüm parasını ve malını kaybeden kişi olduğunu söylediler. Bunun üzerine Hz. Muhammed, onlara şu şekilde bir açıklamada bulundu: “Benim ümmetimin müflisi şudur ki kıyamet günü namazla, oruçla, zekâtla gelir ama şuna sövmüş, buna iftira atmış, şunun malını yemiş, bunun kanını dökmüştür… Sevapları ona buna dağıtılır. Eğer borçlarını ödeyemeden sevapları biterse bu durumda diğerlerinin günahları alınıp ona yüklenir.”
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?
? İman olmadan ibadetlerin değeri yoktur.
? Dindarlık, sadece ibadetlere indirgenemez.
? Söz ve davranışlar birbirini tamamlamalıdır.
? İbadet ve ahlak bir bütündür.
? Emirler kadar yasaklar da önemlidir.
Hz. Nuh’tan itibaren yeniden kurtuluşu temsil eden aşura, bütün Sami dinlerinde önemli olarak görülen bir gündür. Hz. Peygamber de ramazan orucu farz kılınıncaya kadar, bu günde oruç tutmaya özen göstermiş, ashabına da bunu tavsiye etmiştir. Hz. Hüseyin’in muharrem ayının onuncu gününde Kerbela’da şehit edilmesiyle birlikte, aşura günü yeni bir anlam kazanmıştır. Öyle ki bugün, Ehl-i Beyt’e gönül verenler açısından Hz. Hüseyin’in maruz kaldığı zulümlerin hatırlandığı bir matem gününe dönüşmüş ve muharrem ayının ilk on gününün oruçla geçirilmesi bir görev olarak algılanmıştır.
Bu parçadan hareketle aşura günüyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
? Dinî ve kültürel değerlerin buluştuğu bir zemindir.
? Vahiy kaynaklı dinlerde ortak bir değerdir.
? Tarih boyunca farklı içeriklere bürünmüştür.
? Zamanla aidiyet çerçevesi daralmıştır
? Kökleri eskiye dayanan bir uygulamadır.
Hz. Muhammed bir hadis-i şerifinde şöyle demiştir: “Müslüman, Müslümanın kardeşidir. Ona zulmedip haksızlık yapmaz, onu düşmana teslim etmez. Kim Müslüman kardeşinin bir ihtiyacını karşılarsa Allah da onun bir ihtiyacını karşılar. Kim bir Müslümanın sıkıntısını giderirse Allah da onun kıyamet günündeki sıkıntısını giderir. Kim bir Müslümanın ayıp ve kusurunu örterse Allah da onun kıyamet günündeki ayıp ve kusurunu örter.”
Bu parçada aşağıdaki ahlaki kavramlardan hangisinin vurgulandığı söylenebilir?
? Takva
? Müsamaha
? Tevazu
? İtidal
? İhlas
İslam kültüründe temizlik bir bütün olarak değerlendirilmiş; hem genel anlamdaki temizlik hem de ibadet amaçlı temizlik birbirini tamamlayacak şekilde ele alınmıştır. Bu çerçevede İslam âlimleri temizliği; maddi temizlik, hükmi temizlik ve manevi temizlik olarak üç kısma ayırmışlardır. Maddi temizlikle beden, elbise ve çevre temizliğini; hükmi temizlikle ibadetlere hazırlık amacıyla gerçekleştirilen temizliği; manevi temizlikle de gıybet, yalan, kibir ve gösteriş gibi kötü davranışlardan sakınmayı ifade etmişlerdir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisinin maddi temizlik yönü daha belirgindir?
? Gusül
? Abdest
? Teyemmüm
? Alçak gönüllülük
? Necasetten taharet