aof

Uluslararasi Iktisat Teorisi Ders Notu

Loader Loading…
EAD Logo Taking too long?

Reload Reload document
| Open Open in new tab

İndir/Yükle [20.86 KB]

ULSULARARASI İKTİSAT TEORİSİ                                                                                      BÖLÜM 5

                                                    ULUSLARARASI ÖZEL VE RESMİ MALİ KAYNAKLAR

+ Özel uluslararası sermaye vadeleri yönünden kısa uzun vadeli diye sınıflandırılabilir. Genel olarak kısa vadeli mali piyasalar para piyasaları, uzun vadeli piyasalar da sermaye piyasaları olarak bilinirler.

+ Menkul değer yatırımlarına portfolyo yatırımı denmektedir. Portfolyo sermayesinden ayrı olarak uzun vadeli uluslararası sermaye akımlarının bir bölümü yabancı ülkede doğrudan üretime dönük yatırımlar biçiminde gerçekleşir.

+ Uluslararası Para Piyasaları: Para piyasaları kısa vadeli yani süresi genellikle bir yıla kadar ola nakit fonlarının arz ve talep edildiği piyasalardır, bu piyasalar temel kurumları ticari bankalardır.

+ Para piyasalarının uzun süreli fonlarla ilgili karşılığı uluslararası tahvil ve hisse senedi piyasası veya genel bir isimle sermaye piyasasıdır.

** Yerel Kredi Kaynakları**

+ Ticari Banka Kredileri: Çoğu işletmeler için en önemli kısa vadeli yerel kredi kaynağı, ticari banka kredileridir.

+ Finansman Bonoları: İşletmelerin kısa vadeli ödünç fon sağlamada banka kaynaklarının dışında kullanılabilecekleri diğer araç da finansman bonoları’dır.

+ İşletmeler yabancı paralar cinsinden borç senetleri ihraç ederek de kısa süreli fon sağlayabilirler. Bu mali araçlara da Euro finansman bonosu adı verilir.

**Uluslararası Banka Kredileri Şu Üç Şekilden Birisine Göre Yapılmış Olabilir**

+ Yerli bankaların ülkede yerleşik olmayanlara ulusal para cinsinden açtığı krediler

+ Yerli bankanın ülkede yerleşik olmayanlara yabancı para cinsinden sağladığı krediler

+ Yerli bankanın yabancı para ile ülkede yerleşik kişilere kredi vermesi

+ Euro Piyasalar: Euro para piyasası ve ondan türeyen Euro tahvil, Euro borç senedi ve Euro hisse senedi piyasaları son yarım asrın en önemli mali yenilikleridir.

+ Euro Para Piyasası: Euro para Piyasası bir ulusal paranın onu çıkartan ülkenin sınırları dışında oluşan piyasasına verilen isimdir.

+ İşlemlerin zamanla dolaşan başka paralar cinsinden de yapılması dolayısıyla bu piyasalara Europara piyasaları adı verilmiştir.

+ Örneğin Bahamalar, Singepur ve Bahreyn de önemli birer Europara piyasası durumuna gelmiştir.

+ Europara Mevduatı: Günümüzde Avrupa’da veya dünyanın öteki önemli mali merkezlerindeki büyük ticari bankalar, Europara mevduatı kabul eder eurokrediler açarlar. Bu tür işlem yapan bankalar eurobank olarak adlandırılır.

+ Eurubankların kendi aralarında yaptıkları işlemlere Europara interbankı adı verilır ve bunlar Europara piyasasının en ağırlıklı bölümünü oluşturur. Europara interbankı uluslararası bir tezgahüstü piyasalar niteliğinde olup piyasanın katılımcıları arasında sıkı bir iletişim vardır.

                                                                                                                                         BÖLÜM 5/1

+ Eurokredi faizleri: değişken oranlıdırve genellikle LIBOR fazine dayanır; örneğin şu şekilde belirlenir; LIBOR+ %3 Bilindiği gibi LIBOR dünyanın en büyük mali merkezlerinden biri olan Londra da interbankı para piyasası işlemlerinde bankaların uyguladıkları faiz oranıdır.

+ Uluslararası Tahvil Piyasaları: Uluslararası banka kredilerinden ayrı olarak dış piyasalardan ödünç sermaye elde etmenin bir yolu da tahvil ihraç etmektir.

+ Uluslararası tahviller, bir özel şirket hükümet veya resmi kurum tarafından çıkartılıp ülke dışında satışa sunulan borçlanma araçlarıdır.

+ Yabancı Tahviller: Yabancı tahviller bir şirket hükümet veya hükümet kuruluşları belirli bir yabancı piyasada satılmak üzere, o ülkenin ulusal parası ile çıkarttığı ve genellikle bir kredi Sendikasyonu  veya yükleniciler grubu tarafından piyasaya sunulan uzun vadeli borçlanma araçlarıdır.

+ Eurotahvil piyasası: Eurotahvil çok uluslu bir kredi Sendikasyonu aracılığıyla çok sayıda ülke piyasasında satışa sunulmak dolayısıyla çok sayıda ülkede yerleşik kişilere satılmak üzere çıkartılan uluslararası tehvillerdir.

+ Kredi swapları: Euro tahvil piyasalarındaki gelişmeyi hızlandıran bir etken de kredi swaplarının yaygınlaşmasıdır. Bugün Euro tahvil ihracının yüzde 70’inin swap işlerinden kaynaklandığı bilinmektedir.

+ Tek ve Birden Çok Ülke Parasına Bağlı Tahviller: Eurotahviller tek bir yabancı ulusal paraya bağlanabilecekleri gibi birden fazla yabancı paraya bağlı olarak da çıkartılabilirler.

+ Eurotahvillerin kredi notu: Tipik olarak Euro tahvil alıcıları tahvili ihraç eden şirketin ne derecede tanınmış olduğunu ve yüklenicilerinin ününü göz önünde bulundururlar

+ Global Tahviller: Eurotahvillerin bir türü global tahviller’dir. Global tahviller de aynı anda birçok ülkede satışa sunulur. Örneğin ABD’de hemde diğer birçok ülkede pazarlanırlar. Ancak Euro tahvillerden farklı olarak global borsaya kayıtlı menkul değerlerdir, İlk global tahvil ihracı 1989’da Dünya Bankasında gerçekleşti.

+ Portfolyo Teorisi: Portfolyo teorisi açısından yatırımcı bir hisse senedi beklenen getiri ve yönleriyle değerlendirir. Yatırım amacı belirli bir risk düzeyinde portfolyasu nun getiri oranını yükseltmek veya beklenen getiri oranını düşürmeden risk azaltmaktır.

+ Yatırım Fonları: Global fonlar, Uluslararası Fonlar, Yeni gelişen piyasa fonları, Bölgesel Fonlar, Ülke fonları, Özel fonlar

+ ABD’nin P.L480 programı çerçevesinde az gelişmiş ülkelere sağladığı tarımsal ürün fazlalarını oluşturur

+ Eximbank kredileri: Resmi ihracat kurumları ait oldukları ülkelerin ihracatını geliştirmek amacıyla faaliyet gösteren resmi kredi kuruluşlarıdır. Örneğin Türk Eximbank gibi. Bu kanaldan sağlanan krediler genellikle hükümet krediler kadar uygun koşullu değildir.

** Dünya Bankası Grubu**

+ Dünya Bankası 1944 yılında IMF ile birlikte Breetton Woods Konferanslarında Uluslararası imar ve Kalkınma Bankası adıyla kurulmuştur.

                                                                                                                                         BÖLÜM 5/2

+ Dünya Bankası Grubunun çalışmaları az gelişmiş ülkelerde ekonomik kalkınmayı hızlandırmak ve yeryüzünde yoksulluğu azaltmak genel amacına yöneliktir.

+ Dünya Bankası Yönetimi: Dünya Bankasının yönetimi IMF’nin yakın bir benzeridir. ABD ( yüzde 16.7), Japonya (% 6.6), Almanya (% 6.1) İngiltere (% 4.5) Fransa (%4.5)’dir.

+ Bankanın en üst karar alma organı Guvernöler kurulu’dur. Yıllık normal toplantılarını, IMF ile birlikte yapar. Üye ülkeler kurulda bankalar düzeyinde ( genellikle maliye bakanı) temsil edilirler.

+ Küresel düzeyde kalkınma projelerini desteklemek üzere bir birinden yakından ilişkili beş kuruluştan oluşmaktadır bunlar: Uluslararası İmar ve Kalkınma BankasıUluslararası kalkınma birliğiUluslararası Finansman kurumu – Çok yanlı yatırımı garanti kurumuUluslararası Yatırım Anlaşmazlıkları çözüm merkezi

+ Uluslararası İmar Ve Kalkınma Bankası-IBRD: Dünya Bankası grubundaki kurumların en eski ve grubun temel kredi kaynağıdır. Yoksulluğu azaltmak ve yaşam standartlarını yükseltmek üzere orta ve üst gelir grubunda bulunan, dolayısıyla belir bir mali güvenirliği sahip gelişmekte olan ülkelere kredi ve kalkınma yardımları verilir.

+ Uluslararası Finans Kurumu: 1956 yılında kurulmuştur. Az gelişmiş ülkelerde ve dönüşüm ekonomilerindeki işletmeler hükümet garantisi olmadan yatırım finansmanı sağlar.

+ Uluslararası kalkınma Birliği IDA: En yoksul durumdaki az gelişmiş ülkelere daha uygun koşullardan finansman sağlamak üzere 1960’da Kurulmuştur.

+ Çok Yanlı Yatırım Ve Garanti Kurumu (MIGA): Dünya Bankası Grubu’nun diğer bir organı olan çok yanlı yatırım ve Garanti Kurumu, 1988 kurulmuştur

+ Dünya Bankası Kredileri: Dünya bankası grubu içinde kredi veren temel kuruluşlar, yukarıda belirtildiği gibi uluslararası imar ve Kalkınma Bankası (IBRD) ile Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) dır.

+ Kredilerin türleri: Dünya Bankası üç tip kredi açar. Bunlar; proje kredileri, programı kredileri ve ulusal para kredileridir. Bankanın kredi politikası proje kredileri üzerine kurulmuştur. Diğer krediler fazla yaygın değildir.

+ Geri Ödeme: IBRD, genellikle 4-6 yılı ödemesiz dönem olmak üzere 17-20 yılı kredi verir. 1982 yılına kadar sabit faiz oranları uygularken o tarihten sonra altışar aylık dönemler için ve fonların kendisine mal oluşuna göre belirlenen, dalgalı faiz oranları uygulamaya başlamıştır.

+ Portfolyosunda Amerikan hisse senetleri ile birlikte yabancı hisse senetleri ile birlikte yabancı hisse senetlerini içeren fonlara Global Fonlar denir.

+ Eurobankların kendi aralarında yaptıkları işlemlere Euro Para İnterbankı adı verilir.

+ Bir Ulusal para üzerinden sabit faizli kredinin faizi ile aynı para üzerinden değişen faizli başka bir kredinin faizinin değiş tokuş edilmesi Faiz Oranı Swapı denir.

+ Şirketlerin hisse denedi satışı yaparak uluslararası piyasalardan sermaye fonu toplama yolu Euro hisse senedi ihracıdır .

ULUSLARARASI İKTİSAT TEORİSİ                                                                                          BÖLÜM 6

                                                     DOLAYSIZ YABANCI SERMAYE YATIRIMLARI

+ Bir firmanın üretimini, kurulu bulunduğu ülkenin sınırlarının ötesine yaymak üzere ana merkezinin bulunduğu ülke dışındaki yörelerde üretim tesisi kurması veya halen mevcut üretim tesislerini satın alması dolaysız bir yabancı sermaye yatırımı olarak adlandırılır. Buna aynı zamanda doğrudan yabancı sermaye yatırımı denmektedir.

+ Dolaysız yabancı sermaye yatırımları çok uluslu şirketler tarafından yapılmaktadır.

+ Birinci sınıftan başlayarak tamamen yeni bir fabrika veya sermaye tesisi kurmaktır (yeşil alan yatırımı ) İkincisi ise yabancı ülkede halen mevcut bir tesisi devralmak biçiminde olur ve şirket birleşmeleri veya şirket satın alımları biçiminde gerçekleşir.

+ Dış yatırım’ sözcüğü genellikle hem dolaysız dış yatırımları hem de yabancı portfolyo yatırımları için kullanılır. Bilindiği üzere portfolyo yatırımları tasarruf sahiplerinin hisse senedi ve tahvil satın alımı biçiminde yaptıkları yatırımlardır.

+ Firmaların Dışa Açılma Kararı: İhracat yoluyla dış piyasaya girme, Doğrudan Dış Yatırım, Lisans Anlaşmaları.

+ Doğrudan Dış Yatırım: Çok uluslu şirketler, dolaysız dış yatırımlarını ya yeni bir tesis kurmak ya da halen mevcut bir şirketi satın almak biçiminde gerçekleşir.

+ Lisans Anlaşmaları: İhracat ile dolaysız dış yatırım arasında uzlaştırıcı formül de lisans anlaşmalarıdır. Lisans firmanın elindeki teknoloji veya üretim yönetiminin yabancı bir işletmeye kiralanmasıdır, lisans bedeli olarak ana şirkete yapılan ödemeler Royalty denmektedir.

+ Üretim Faaliyetlerinde dikey veya yatay bütünleşme: Üretim faaliyetlerini üretimin ilk aşamasında nihai mal aşamasına kadar aynı yöntemin altında toplamak, dikey bütünleşme diye adlandırılır. Örneğin ham petrolün çıkartılması, damıtılması ve dağıtılması gibi

+ Aktarılmayan Bilgilerin Varlığı: Geliştirilen bir üretim yönteminin veya ürün patentinin firmanın kendi elinde bulundurulmasını zorunlu kılan bazı özel durumlar olabilir. Dolaysıyla bu gibi durumlarda doğrudan üretim kaçınılmaz olabilir.

+ İthalatçı Ülkenin Koyduğu Tarife Ve Kotalardan Kaçınma: Tarife ve kotaların etkisinden kurtulup o piyasayı eskisi gibi elde tutmanın en etkili yolu, söz konusu piyasada üretime başlamaktır. Amerika yatırımlarının 1960’lı yıllarında Batı Avrupa’ya akışı bu nedenle ilgilidir.

+ İçleştirme Teorisi: Bir firmanın sahip olduğu özel bilgilerden tam olarak yararlanabilmesini, o yeni bilgilerin başkalarının eline geçerek üretimde kullanılmasını önlemenin en etkin yolu, onu içselleştirmek, yani lisans anlaşmaları yerine bu bilgileri şirketin kendi üretiminden kullanmasıdır.

+ Montaj Sanayii: Montaj tipi imalat çoğunlukla otomotiv, makine, imalatı ve kimya sanayii gibi piyasaya yönelimli endüstriler görülür.

+ Yap İşlet Devret Modeli: Projenin toplam bedeli önceden sabit bir miktar olarak belirlenmiştir. 10-15 yıl gibi belirli süre sonra yatırımın bedelsiz olarak ev sahibi hükümetine devredilmesi kararlaştırılmıştır.

                                                                                                                                               BÖLÜM 6/1

+ Dünya Refahının Doğurabileceği Önemli Etkiler: Faktör fiyatlarının eşitlenmesi, Üretim değişmeleri, Faktör gelirleri, Ulusal gelirler üzerindeki etki.

+ Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Yararları: Ekonominin üretim kapasitesinin artması, Üretim artışı ve istihdam yaratma, Döviz girişi sağlama, İhracatı sağlama, İç tekel kırma rekabet ve dinamizm yaratma, Ölçek ekonomisi yaratma,

+ Dolaysız Yabancı Sermaye Yatırımlarının Olumsuz Etkileri: Döviz giderlerini artırıcı etki, Yerli yatırımları azaltıcı etki, İhracatı kısıtlama, Ekonomik bütünlüğün bozulması ve işsizlik artışı, Transfer fiyatlandırması, Şirket satın almaları biçiminde gelen yabancı sermaye, Dış ticaret kısıtlamalarının aşılması.

+ Firmanın dışa açılma sürecinin ilk aşaması İhracat ile başlar.

+ Portfolyo yatırımı tanımlar: Tahvil ve hisse senetlerine yapılan yatırımlar.

+ Coca Cola yatırımla girdiği bir piyasaya Pepsi Cola’nın da girmesi Oligopolcü tepki teorisi ile açıklanır.

+ Çok uluslu bir şirketin farklı ülkelerdeki iki şubesi veya bir şubesi ile ana merkezi arasında yapılan mal ve hizmet ticaretinin uygulanan fiyatlara Transfer Fiyatlandırması denir.

+ Yabancı sermaye yatırımı yapan firmaların faaliyet gösterdikleri yabancı piyasalar da rekabetçi koşulların bulunmaması durumunu açıklayan teori Tekel Üstünlüğü Teorisidir

+ Firmanın elindeki teknoloji veya üretim yöntemini yabancı bir işletmeye kiralamasına Lisans Anlaşmaları adı verilir.

+ Lisans anlaşmalarında lisans bedeli olarak ana şirkete yapılan ödemelere Royalty adı verilir

ULUSLARARASI İKTİSAT TEORİSİ                                                                                    BÖLÜM 7

                                                     ULUSLARARASI TEKNOLOJİ VE İŞ GÜCÜ AKIMI

+ Klasik iktisatçılar, analizlerinde teknolojiyi sabit kabul etmişlerdi. Teknoloji gelişme ülkenin dış rekabet gücünü yükselterek ihracat kapasitesini artıran ve ekonomik büyümeyi hızlandıran kaynakların başında gelir.

+ Uluslararası Teknoloji Transferi: Teknoloji yeni bir mal ortaya çıkartan veya mevcut malların daha ucuz ve kaliteli biçimde üretimine olanak sağlayan her türlü bilgi beceri ve süreçleridir; mal ve hizmet üretiminin yanında yönetim, pazarlama ve benzeri hizmet ve bilgi konularıyla da ilgili olabilir. Teknoloji gelişme ve yenilikler, araştırma ve bilimsel bilgi birikimine bağlıdır. O bakımdan ‘araştırma ve geliştirme’ (Ar-Ge) faaliyetleri dolayısıyla da üniversiteler ve araştırma kurumları, teknolojik gelişme bakımından büyük önem taşır.

+ En fazla kaynak tahsis edilen alanlar arasında bilgi ve iletişim teknolojileri, biyoteknoloji, yeni nesil enerji teknolojileri, Savunma ve uzak teknolojileri. Genetik mühendisliği gibi konular gelmektedir.

+ Teknolojik Gelişme Ve Dış Ticaret: Bir firmanın yeni teknolojilere ulaşabileceği yollardan birincisi, yeniliklerin doğrudan doğruya o firmanın kendisi tarafından icat edilmesidir. İkinci yol ise başkaları tarafından geliştirilen elde edilip kullanılması veya taklit edilmesidir.

+ Uyarılmış Teknolojik Gelişme Hipotezi: Günümüzde teknolojik gelişme ‘otonom’ olmaktan çok uyarılmış ‘induced’ bir süreç durumundadır. Başka bir deyişle yeniliklerin ortaya çıkışı piyasa gelişmelerine bir tepki niteliği taşır.

+ Teknolojiyi İçsel veya Dışsal Kullanma: Bu teknolojiler üretim tesisleri ile birlikte yurt dışına taşınır (yatay bütünleşme) ve böylece firma çok uluslulaşma sürecine girer.

+ Örneğin şu gibi durumlarda firmanın yabancılarla lisans anlaşması yapması ekonomik açıdan daha uygun olabilir. Yabancı piyasa konusunda yeterli bilgiye sahip olunmaması dolayısıyla bu piyasalara doğrudan yatırım riskinin yüksekliği, ikinci ise yabancı ülke piyasasının göreceli olarak önemsiz bir yer tutması, üçüncü ise firmanın aynı anda birçok ülkede birden üretimi yürütecek bir kapisiteye sahip olmaması

+ Uluslararası Emek Piyasası: Göçler tarihinin her döneminde ortaya çıkmış olmakla birlikte nedenleri ve nitelikleri bakım farklılık gösterirler. Örneğin bazı göç türleri şu şekilde belirtilebilir; Savaşların yol açtığı göçler, doğal afetler, göçler, kuraklıklar, sonucunda oluşan göçler siyasal düzene karşı olmanın yol açtığı göçler azınlıkların göçleri gezi ve macera arzusu ile yapılan göçler

+ Bir kısım göçler ise ana özellikleri bakımından iktisadi niteliktedir. İnsanların iş bulmak daha iyi koşullarda yaşayabilmesi için yaptıkları göçler bu guruba girer.

+ Yabancı İş Gücü Talebi: 1960’larda başta Almanya olmak üzere Fransa, Hollanda, Belçika ve İngiltere gibi batı Avrupa ülkeleri önemli ölçüde yabancı işçi çalıştırmışlardır. İthal edilen yabancı iş gücü sanayi madencilik, inşaat ve hizmet kesimlerinden ve özellikle nitelik gerektirmeyen işlerde çalışılmıştır. Ancak 1973 dünya enerji buhranın yol açtığı enflasyon ve işsizlik dolayısıyla yabancı işçi talebi hemen hemen tümüyle kesilmiştir.

+ Göç Olayının Gönderen Ülke Bakımından Başlıca Olumlu Etkileri: İşsizliği azaltıcı etki, İç tasarrufu artırıcı etki, Dış ödemeler bilançosu iyileştirici etkiler, Bilgi ve Görgü kazanma

                                                                                                                                                  BÖLÜM 7/1

+ Göç Veren Ülke Olumsuz Etkileri: Sermaye ihraç etmesi, En bilgili en yetenekli, en enerjik kişilerden oluşması toplumdaki dinamizmi gerileterek kalkınmayı yavaşlatabilir.

+ Yabancı işçiler ne ölçüde nitelikli olursa ev sahibi ülkenin kazancı o kadar artar. Çünkü bu seviyede işçi ithal eden ülke hiçbir yetiştirme masrafını katlanmadan üretken durumdaki yabancı işçi emeğinden yararlanmış olmaktadır.

+ Örneğin artan nüfus dolaysıyla konut okul yol hastane gibi sosyal sabit sermaye tesislerine talep yükselir. Ayrıca kendi yurttaşlarının işsizlik sorunlarını artırabilir.

+Türkiye’den Yabancı Ülkelere İş Gücü Akımları: AET ülkelerinin yabancı işçi talepleri 1973’e kadar sürdü. O yıllar, Dünya Enerji Buhranı nedeniyle söz konusu ülkeler şiddetli bir enflasyon ve işsizlik içine sürülenince yabancı işçi talebini durdurdular, Batı Avrupa ya işçi akımının durmasından sonra Türkiye’den Orta Doğu Kuzey Afrika’daki petrol zengini ülkelere işçi gönderdik.

+ Örneğin ülkenin döviz darboğazına girdiğin dönemlerde Merkez bankasında kredi mektuplu döviz tevdiat hesabı-KMDTH adlı hesap açtırma olanağı tanınmıştı. Bu hesaplara yurt dışında çalışan işçiler yurda getirmek zorunda olmadıkları döviz tasarrufları ile para yatırabilmekteydiler. Ayrıca bir Alman bankası olan Dresdner Bank ile TCMB arasında yapılan anlaşma sonucu işçi tasarruflarını TCMB adına bu bankaya yatırabilmekteydiler.

+ Ülkeler arasındaki teknoloji açığının kısa bir süre içinde kapanmasına olanak sağlayan etkin yol Teknoloji Transferidir

+ Az gelişmiş ülkelerin ihtiyacı olan teknoloji batılı ülkelerden temin etmeleri Teknolojik İşsizlik denir.

+ Bir teknolojinin yeniliği icat eden firmanın bu yeniliği lisans anlaşması gibi yollarla yabancı üreticilere kiralaması yenilikçi firma açısından Teknoloji Dışsal Kullanımı denir.

+ Bağlı ticaret yoluyla teknoloji transferinin en açık şekli Geri Satın Almadır.

+ Henüz bir sermaye malına dönüşmemiş olan teknolojinin ithali Yalın Teknoloji İthali denir.

+ Teknolojik gelişme ve yenilikler Araştırma ve Bilimsel Bilgi bağlıdır.

+ Küresel rekabet üstünlüğü sıralamasının belirlenmesinde Ürün Fiyatları etmenlerinde kullanılmaz.

+ İş gücü Uluslararası alanda hareketsiz olduğu Klasikler sayar.

+ Yeni bir malı ortaya çıkartan ya da mevcut malların kalitesini artıran maliyetlerini düşüren her türlü bilgi, beceri ve süreçlere Teknoloji adı verilir.

+ Uyarılmış teknolojik gelişme için Emek Tasarrufu amaçlar söylenebilir.

ULUSLARARASI İKSAT TEORİSİ                                                                                          BÖLÜM 8

                                                         ULUSLARARASI HİZMETLER TİCARETİ

+ Klasik Ekolün kurucusu olan Smith hizmetleri ekonomide birer kısır faaliyet alanı olarak nitelenmiştir. Daha sonraları ise hizmet faaliyetlerindeki artışlar, birincil (tarım) ve ikincil (sanayi) sektörlerdeki gelişmelerinden dolayı bir sonucu olarak başlandı ve hizmetlere üçüncül sektör adı verilir.

+ Hizmetlerin Kapsamı: Ekonomik, İletişim, Dağıtım, Eğitim, İnşaat, Mühendislik, Sağlık, Sosyal, Turizm, Gezi, Eğlence, Kültür, Spor, Taşıma hizmetleridir.

+ Birincil grup avukatlık, muhasebecilik, program yazılımcılığı, pazarlama gibi ekonomik hizmetler, telekomünikasyon hizmetleri, mühendislik ve danışmanlık hizmetleri, eğitim vs. gibi İkincil gruptaki hizmetler ise daha basit yöntemler içeren geleneksel faaliyetleri ticaret, turizm, taşımacılık, sosyal hizmetler kapsamaktadır.

+ Uluslararası Hizmet Ticaret Genel Anlaşması: GATS: Urugay görüşmelerinde uluslararası ticaretinin çok yanlı olarak serbestleştirilmesini sağlamak üzere Uluslararası Hizmet Ticaret Genel Anlaşması İmzalanmış ve hizmetler de mal ticareti gibi Dünya Ticaret Örgütü (WHO)’nün kapsamına alınmıştır.

+ En Çok Kayırılan Ülke Kuralı: GATS’ ta en çok kayrılan ülke kuralı benimsenmiştir, GATS antlaşmasını imzalayan bir ülke başka üye ülkeye başka ülkeye ait bir hizmet firmasını uyguladığı ticaret serbestisini, kayıtsız biçimde tüm öteki üye ülkelerin firmalarına da sağlamak zordur.

+ Yukarıda belirtildiği üzere 1994 yılında Uruguay görüşmeleri ile kurulan GATS 2000 yılı Ocak ayında itibaren düzenlediği çok yanlı ticaret görüşmeleri ile dünya hizmetler ticaretini serbestleştirme yönündeki çalışmalarını sürdürmektedir.

+ İki özelliği dolayısıyla hizmetler uluslararası rekabetin ve verimliliği artışlarının dışında kalmışlardır. Birincisi hizmetlerin dokunulmaz ve hemen kullanılacak nitelikte olması, üretici ve tüketici arasında yakın bir ilişki gerektirmesidir. İkincisi de ulusal yasalarla yabancı işletmelerin hizmet üretiminde bulunmalarının yasaklanması veya sıkı denetim altına alınmasıdır.

+ Sanayileşmiş ülkelerde hizmet sektöründeki artışın önemli bir nedeni de imalat sanayi üretinde daha fazla hizmet kullanılmaya başlamıştır.

+ Uluslararası Hizmetler Ve Geleneksel Dış Ticaret Teorisi: Uluslararası ticarete giren geleneksel hizmet faaliyetlerinin başında turizm gelir. Aslında uluslararası turizm döviz gelirlerini artırmak üzere, gelişmiş ve az gelişmiş ülkelerin yoğun biçimde özendirmeye çalıştıkları bir hizmet alanıdır.

+ Ünlü bir benzetmeyle turizm bacasız fabrika gibidir: Ülkeye sağladığı dövizler açısından ihracatla karşılaştırılabilir; ama çoğu kez ihracat üretimindeki gibi çevreye zarar vermez

+ Türkiye’de Dış Turizm: Bununla birlikte alt yapı yetersizliklerinin yanında, başka kronik enflasyon olmak üzere yaşanan ekonomik ve siyasal istikrarsızlıklar, zaman zaman karşılaşılan terör olayları da ülke turizmini olumsuz yönde etkilemektedir.

+ Yurt Dışı Müteahhitlik Hizmetleri: Türkiye müteahhitlik alanında dışa açılması 1973 Dünya Enerji Krizi İle Başlamıştır. O tarihlerde hızla artan petrol gelirleri Irak’ Suudi Arabistan’ Kuveyt ve Libya gibi Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin petrol ülkelerinin petrol gelirlerini önemli ölçülerde artmıştır.

                                                                                                                                                   BÖLÜM 8/1

+ Türkiye’nin coğrafi konumu Türk inşaat sektörünün küresel rekabet gücüne katkı yapan önemli bir etkendir. 1972’den sonraki dönemde Türk müteahhitlik firmalarının yurt dışında en fazla proje aldıkları ülke yüzde 17.4 pay ile Rusya Federasyonudur.

+ Müteahhitlik firmalarımızın yurt dışı faaliyetlerinin yaklaşık yarısı Avrasya ülkelerindedir; yüzde 90’ı ise Avrasya, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde yoğunlaşmıştır. Gerçekleştirilen işler arasında yol köprü, tünel, havaalanı, iş merkezi, sanayi, tesisi, petrokimya, ve turizm tesisi gibi projeler yer almaktadır.

+ Hizmetleri ekonomide birer kısır faaliyet alanı olarak nitelendiren iktisatçı Smith dir.

+ Hizmet sektörleri ile ilgili sınıflandırmayı yapan kuruluş Dünya Ticaret Örgüt dür

+ Bir ülkenin başka bir ülkeye ait bir hizmet firmasına uyguladığı ticaret serbest kayıtsız bir biçimde tüm öteki ülkelerin firmalarına da sağlamak zorunda olduğu GATS kuralı En Çok Kayırılan Ülke Kuralıdır.

+ Uluslararası hizmet Ticaret Genel anlaşması GATS 1994 yılında imzalanmıştır.

+ Tarafların kendilerinin belirleyerek serbestleştirme planlarında yer verdikleri koşulların tüm yabancı hizmet firmalarına aynı şekilde uygulanmasına öngören yükümlülükler Piyasaya Giriş Yükümlülükleri denir.

+ Türkiye’nin müteahhitlik alanında dışa açılması Dünya Enerji Krizi ile başlamıştır.

+ Türkiye’de döviz geliri sağlayan hizmet kalemleri arasında Dış Turizm yer alır.

+ Ekonomide üçüncül sektör olarak adlandırılan alan Hizmet Sektörüdür.

+ Türk inşaat sektörünün küresel rekabet gücüne katkı yapmasındaki önemli etken Coğrafi konumdur.

Bir Cevap Yazın